Lalisa'dan
Evden çıktığımda derin bir nefes aldım.
Saçlarımı boyatmıştım. Aynı zamanda da kestirmiştim. Sarı ve omuzumun üzerinde olan saçlarıma alışmam zor olurken üzerime giydiğim elbiseye avuç içlerimi sildim. (Aşağıda) ani bir kararla ryujin ve yeji ile yapmıştık. Ryujin kâhkullerini ve biraz perçemlerini sarıya boyatmıştı. Yeji ise saçının ön tutamını pembe yapmıştı. İkiside harika olmuştu. Bende kısa kestirip sarıya boyatmak istemiştim.
Arabaya binerken telefonum çalmıştı. Baktığım da yoongi olduğunu gördüm. Arabayı çalıştırıp hoparlöre almıştım. "Lalisa neredesin?" Telefondan gelen gürültüleri göre diğerleri de yanındaydı. "Dünyadayım abi sen?" Yapmacık bir şekilde güldü. "Komikti ama neredesin?" Gözlerimi devirdim ve tam cevap verecek iken taehyung'un sesini duydum. "Dünyadaymış ya yoongi. Hiç dinlemiyorsun kızı. Uyumaktan beynin mi küçüldü acaba?" Güldüğümde yoongi'nin yüz ifadesi gözlerimin önüne geldi.
Jimin'in sesi geldi. "Yoongi salak mısın sen? Kız minik cennete gideceğini söyledi ya Jeon ile. Taehyung haklı galiba." Yoongi ofladı. "Aish! Sizene! Merak edemez miyim?" Güldüm. "Et tabii benim minik kedim. Ama şuan araba kullanıyorum. Tanrı korusun kaza yapıp ölmemi istemezsiniz değil mi?" Hemen cevap verdi. "Tamam dikkatli ol." Gülümsedim. "Sende." Telefonu kapatmamla düşen çağrıya baktığımda jeongguk'un aradığını gördüm.
Hemen onu beklemeden geri aradım. Kısa sürede açıldı. "Lalisa neredesin? Ben geldim. Aslında burası çok karanlıktı ama bunu tahmin edip bizim için ufak bir lamba getirmiştim. Çok güzel şeyler hazırladım." Gülümsedim genişçe. "Çok düşüncelisin kookie ve merak etme yoldayım geliyorum. Yirmi veya yirmi beş dakikaya oradayım." Kısa bir süre ses gelmedi. "Jungkook?" Kaşlarımı çattım. "Kookie mi?" Yüzümü buruşturdum ve güldüm. "Ne kookiesi?" Güldü. "Sen bana az önce kookie dedin! Bana bir lakap taktın!" Güldüm. "E-evet sanırım öyle oldu." Kookie? İstemeden veya düşünerek söylediğim bir şey değildi. Ama güzeldi. "Sen şimdi orada tek başına beni mi bekliyorsun?" Gülümsedim. "Evet ama tek başıma değilim. Sana bir sürprizim var." nE?! Kim olabilirdi ki yanın da?
"Kim var ki yanın da?" Beynimin içine değişik senaryolar düşerken gözlerimi kırpıştırdım. "Gelince görürsün. Sadece şunu bilmen gerekiyor insan değil." Derin bir nefes aldım. İnsan değilse bir kuş falan mıydı? Sahil gibi bir yerde ne olurdu ki? "Pekala... Sanırım gelene kadar meraktan çatlayacağım." Güldüğünde gülümsedim ve dar yollara, taşlı yollara girdim. Biraz uzaktı. Yolları biraz zordu ve ehliyetini daha yeni almış olan ben için oldukça zor bir yoldu.
Telefondan jungkook'un sesini duydum. Bir şeyle konuşuyordu ancak telefonu -tahminen- uzaklaştırdığı için pek duyamıyordum. "Uslu dur ve onu bekle tatlı şey. Tamam mı?" Kaşlarımı çatarak güldüm. "Sen kiminle veya neyle konuşuyorsun jungkook? Yoksa bir kedi mi? Köpek?" Kedi veya köpek olma düşüncesi beni heycanlandırırken onu güldürmüştü.
"Sana bunu söylemeyeceğim. Gelince görürsen daha çok mutlu olacaksın. Yani umarım." Sevinçle gülümsedim. "Mutlu olurum. Senin bana verdiğin bir şey için nasıl mutsuz olabilirim ki? Bu imkansız. Bana çöpünü versen bile saklarım." Sesli bir şekilde güldüğünde bende güldüm. "Hey! Gülme! Uzun bir süre plotonik olmanın nasıl bir his olduğunu bilmiyorsun!" O anlar aklıma geldikçe ağlanacak halime gülüyordum. Ah... O anlar ve Ryujin'in sürekli benimle dalga geçmesi...
"Tamam tamam sustum." Gülümsedim. "Susma." Kısa bir süre ses gelmedi. "Anlamadım?" Sırıttım. "Susma işte. Konuş. Sabaha kadar tapılası sesini dinleyebilirim." Bu sefer bir beş saniye ses gelmedi. Utanınca kızaran yanakları aklıma geldiğinde güldüm. "Utanma kook. Ayrıca kapa telefonu geldim." Telefonu kapattığın da güldüm ve arabayı park edip çantamı alıp arabadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Be Your
FanfictionBaekhyun: Nasıl yani şimdi okulun gözde harika mükemmel kusursuz bacakları ve tapılası bir yüzü olan lalisa bizim çöpçü jungkooka mı aşıkmış?!?!?!?! Jungkook: Saol ya cidden Texting×düzyazı (çoğunluk düzyazı) Lalisa&jungkook 2021|©thelalis 190122 : ...