"AYSU"

26.🌙

Bölüm şarkısı: Eda Baba~ Deli Divane ✨
Keyifli okumalar ✨

~~

ASAF

Emniyetin mermer zemininde yeri döverek giden ay kızımı gülümseyerek seyrediyorum. Topuklarının mermere sertçe temas edişi bana ne kadar sinirlendiğini gösteriyordu elinden gelse o mermer yerine kafamı koyar topuklu ayakkabısıyla üzerimden geçerdi.

Emniyetten çıktığında bende hala peşindeydim. Önce saçının üzerindeki gözlüğü yüzüne taktı ardından park yerine ilerleyince taksi aradığını sanmıştım.

Öyle olmadı merkez. Ay kızım siyah bir arabaya yaklaşıp direksiyon tarafına binince kaşlarım havalanıp şaşkınca gülümsedim. Demek ay kızım araba kullanıyordu ve ben bunu daha önce hiç görmemiştim. Biraz kenara çekilip ellerimi cebime sokup karşımdaki manzarayı izlemeye koyuldum.

Aysu direksiyonu hızlı bir manevrayla çevirip park yerinden geri geri çıkarken gözümü ayırmadan onu izliyordum. Direksiyon ellerinin altında kayarken camdan beni görünce yanaklarını şişirip nefesini verdi. Arabanın hakimiyetini sağlayıp giderken arkasından ıslık çalmadan duramadım. Islık çalınmayacak gibi değil ki.

Ay kızıma bak be. Bu ne güzel araba kullanmaktır zalımın kızı. Keşke beni de arabana atıp gezdirsen. Önünü kesip otostop mu çeksem acaba ?

Arabamı biriyle paylaşmayı sevmeyen ben, yan koltukta oturmuş senin araba kullanmanı izlemek isterim ay kızım. Hadi yine iyisin arabamı kolay kolay kimseye vermem. Kaptın şoför koltuğunu !

Geldiğim yolu tekrar giderken sırıtmaktan alıkoyamıyordum. Beni görenler ne olduğunu anlamaya çalışırken elimi kaldırıp sorun yok dedim.

Sevdiğim kadın tarafından kıskanılmış bulunuyorum da merkez. Keyfim dört köşe. Sırıtarak gitmemi hoş görün.

Asansörün kapısı açıldığından çaycı Hüso indi. "Ooo Asaf komiserim" deyip tepsisini gözümün önünde salladı. "Getireyim mi tavşan kanı çay ?"

Hüso'nun yanağına elimle yavaşça vurup "sonra Hüso şimdi işim var" der demez asansöre geçtim. Bizim kata geldiğimde odanın kapısı aralıktı. Aslı'yla Nihat'ı konuşurlarken gördüm. Konuşmanın gidişatından olacak fark edilmemiştim. Görünmemeye çalışarak duvarın yanına geçtim.

"Kızım anlamıyor musun Nermin'in yanında abin oturuyordu ben ayaktaydım."

Bak nasıl da sıyrılmaya çalışıyor, demek her koyun kendi bacağından asılsın diyorsun öyle mi devrem ? İyi madem seninle görüşeceğimiz günlerde gelir. O zaman kenara çekilir asılmanı zevkle izlerim.

Aslıhan'ın gözlerinin kocaman açıldığını buradan bile görüyorum, olayın şiddetini siz düşünün artık.

"Nermin'in diğer yanında boş sandalye vardı demek ki ayağa kalkmadan önce sende orada oturuyordun. İkinizde almışsınız kızı ortanıza."

Nihat'ım sen beni yalnız bırakırsın ama kız kardeşim seni iki bacağından da asmaya kararlı gözüküyor haberin olsun.

Nihat elini başına sertçe vurdu. "Yahu kırk kere anlattım. Kıza iş öğretiyorduk iş. Anlıyor musun gülüm ?"

"Bana çemkirme Nihat. Burada çemkirecek bir kişi varsa o da benim" iki elinin parmaklarını birbirine dokundurup "dip dibe iş öğretildiği nerede görülmüş ? Ben söyleyeyim sana nerede görüldüğünü mesela terziler. Dikiş nakış öğretirsin oturtursun yanına bak bu nakış böyle işlenir, burası böyle dikilir dersin ya da öğretmensindir öğrencin konuyu anlamamıştır, çağırırsın yanına konuyu anlatırsın. Polisin dip dibe girip iş öğrettiği nerede görülmüş ? Narkotik şubedeki uyuşturucu maddelerini mi tanıtıyorsun ? Bak bu kokain, şuradaki esrar aaa tanıştırayım bu da bizim eroin böyle mi anlatıyordunuz ?"