"AYSU"

33.🌙

Açıyorum wattpadi bakıyorum bildirimlere AYSU'ya bölüm geldiğini görüyorum evet diyorum doğdu güneşim 🌞açıyorum bölüm şarkısını okuyorum bölümü modumu yakalıyorum, sonlarına doğru gelince bu gidişat çok kötü gidişat efendim, bizim yazanın aklı nanay😂🤪

Hoş geldiniz karşılamamız bu sefer böyle olsun efeniim😂🫶🏻

Bölüm şarkısı : Mabel Matiz - Fan
Keyifli okumalar

AYSU

"Kızlar masada yer açın kahveler pişmek üzere."

"Hemen açıyorum Fatma yenge" diyen Elçin bize bırakmadan masanın üzerindekileri kenara çekip toparladı. "Elçin ojeleri uzaklaştırma."

Kızların Elçin'in doğum gününde konuştuğu toplanma planını bugün gerçekleştirmiştik.

Dün öğleden sonra müşterimin evinde isteme çekimindeydim. Öğleden sonra 5'te başlayan isteme merasimi sonrasında aile arasında küçük bir nişanın olmasıyla akşam ona kadar sürmüştü. Tuzlu kahvenin yapılışından tutun da gelinin alnına para yapıştıran amcasına kadar her kareyi çekmiştim.

Bana bıraksalardı bu kadar detaylı bir çekim yapmazdım, daha sade herkesin en doğal halinin olduğu, kasılmadığı, onlar eğlenirken benim rahatça çekim yaptığım bir fotoğraf çekimi olurdu ancak olmadı. Gelin hanım ve damat beyin isteği doğrultusunda en küçük bir an bile kaçırmayacak şekilde çekimi gerçekleştirdim. Çekmediğim damadın babaannesinin altın dişi kaldı gerisini siz düşünün.

Her zaman söylediğim gibi zevkler ve renkler tartışmaya kapalı bir konu. Çiftimizin fotoğraf çekim zevki bu şekildeyse bana da müşteri memnuniyetini sağlayıp işimi en güzel şekilde yapmak düşer. Karşılıklı anlaşma, saygı ve güler yüzle yapıldığı müddetçe babaannenin altın dişine kadar çekmeye tamamım ben. Yeter ki günün sonunda hepimizin yüzünde mutluluk ve huzur olsun.

İstediğim de olmuştu. Çiftimiz her ne kadar yorgunluktan ağzını açamayacak konuma gelseler de gecenin sonunda bana teşekkür edip, fotoğrafları görmeden bile çok güzel olduğuna emin olarak konuşmalarıyla, siz de çok yoruldunuz Aysu Hanım sözleriyle bendeki tüm yorgunluğu alıp götürdüler geriye yüzümde yorgun da olsa gülümseme kaldı. Günün sonunda mutlu ayrılınca iş yapmış olmuyorum, yaptığım iş yük de olmuyor.

Tabii her zaman işim rast gitmiyor. Bazı çekimlerin sonunda elektrik akımı verilmiş gibi oluyorum. Koşa koşa kendimi topraklamaya gidiyorum. Karşı tarafın gerginliği, siniri, beğenmemezliği, fazlaca işime karışmaları sonucunda yanlarından ayrıldığım anda sabır taşım çatlıyor. Bazen sabır taşım çekimin tam ortasında çatlayınca karşı tarafla ciddi bir konuşma yapmak zorunda kalıyorum. Fotoğraf çekimini sabote edecek durumlara gardımı almazsam kaliteli çekim yapmam çok zor.

Hatırlatın bir ara düğün çekiminde gelinle damada verdiğim ayarı anlatayım dostlar.

Evden ayrılıp aşağı indiğimde uzun farlarını açmış ben buradayım dercesine dikkat çeken arabanın yanına geldiğimde benim için dikkat çeken daha çok içindekiydi. Gün içinde konuştuğumuzda çekim için eve gideceğimi söylediğimde ısrarla adresi istemiş, akşam kendisinin alacağını söylemişti.

Ehh benimde işime gelir. Hem evime bırakır hem de Asaf'ı görmüş olurum.

Dolu dolu beraber iki hafta geçirmiştik. Hislerimi açıkça söylediğimden beri Asaf üzerime daha çok düşer olmuştu. Neredeyse her gün görüşüyorduk. Bazen bir yerde saatlerce otururken bazen de sadece on dakika görebiliyorduk birbirimizi. Çalışma durumuna göre ikimizde ayarlamaya çalışıyorduk. Çat kapı elinde kahveyle fotoğraf çekiminin ortasına geldiği de oluyordu ya da nöbette sorgudayken elimde çiğ köfte poşetiyle Nihat'la beraber onu beklediğim de oluyordu. Bir şekilde zaman yaratıyorduk birbirimize.