20. 🌙

10.6K 899 2.4K
                                    

Bölümü @iremasya_ ithaf ediyorum✨
Keyifli okumalar, oy vermeden geçmeyelim 🥰
Bölüm şarkısı: Göksel- Bu da geçecek 🎶

~~

AYSU

Mutfaktan kahvemi alıp masama geçtiğimde önümdeki listeyi kontrol ettim. Bugün yoğun bir gün beni bekliyordu. Önce yeni doğmuş bebeğin fotoğraf çekimi vardı ardından daha önce çekmiş olduğum yeni nişanlı çiftin fotoğraflarını düzenleyip çıkaracaktım tüm bunlar arasında muhakkak iki tane vesikalık çektirmek için müşteri gelirdi eğer zamanım kalırsa da diğer fotoğrafları düzenleyebilirdim.

Stüdyomu ilk açtığıma göre müşterilerim oldukça artmıştı. Kiraz Mahallemin güzel insanları fotoğrafla işleri olunca ilk benim kapımı çalıyorlardı, hem de bu çevrede tanınmıştım artık. Unutmadan bir diğer etkili faktör de kuzenim Furkan'ın teşvikiyle açtığımız sosyal medya hesabıydı. Aslında bu düşünce kafamda hiç yokken Furkan "Aysu abla stüdyo için sosyal medya hesabı açarsak daha hızlı büyürsün ve tanınırsın" deyince açmış bulunduk. Kendi sosyal medya hesabımı bile çok aktif kullanmazken stüdyom için açtığımız hesapta bayağı aktiftim. Fotoğraflarını çektiğim insanlardan izin alarak paylaşım yapıyordum.

Abimin sözü çınladı kulaklarımda. "Reklamın iyisi kötüsü olmaz Aysuş reklam, reklamdır."

Günümüzde sosyal medyanın gücünü bilmeyen yok sanırım. Uçsuz bucaksız, dipsiz kuyu haline geldi. Bir tıklamayla yer yerinden oynayabiliyor. Yararlı durumlara kapı aralarken, zararları da yararından oldukça fazla gibi. Hayatımızın her alanına dahil olmak istiyor ve ne yazık ki sadece bir defayla da yetinmiyor. İşin kötü yanı da hayatımıza dahil olma olayı kullanan çoğu kişiye de günden güne daha cazip gelmeye başlaması. Her anımızı bildirmek, her durumun fotoğrafını paylaşmak ya da gündemde olan bir mesele hakkında bilip bilmeden birkaç cümle yazmak zorunlu hale geldi gibi. Günümüzün kendine ait kısmı yok olmaya başlıyor böylelikle, insan kendiyle kalamıyor. Çünkü sosyal medya her şeyi bilmek istiyor hem de her şeyi.

Diğer bir durumda sosyal medyada yaşanılan hayatlara özenme. "Aa bak ne güzel her şeyleri dört dörtlük, bunlarında sorunumu var canım?" diye düşünmüyor değiliz hiçbirimiz. Bazen bende sosyal medyada gezindiğim zaman denk geliyorum. Hep mutlular, her şey yolunda işler tıkır tıkır işliyor diye düşünürken hemen aklıma geliyor. Dışarıdan bakıldığında denizin sadece yüzeyini görebiliriz, içini tahmin bile edemeyiz. Kimse üzgün olduğu anı, ailesiyle sorunlarını, eşiyle, sevgilisiyle, arkadaşlarıyla problemlerini paylaşmıyor.

Sosyal medya gerçeğin yansıması değil tam tersi insanların görünmek istedikleri, mutluluğun boy boy ölçüldüğü bir yer.

Yinede bizler gelmeyelim bu oyunlara, işin iç yüzünü bilmediğimiz için anlık gönderilere aldanıp, başkalarının hayatlarıyla kendi hayatımızı kıyaslayıp üzmeyelim kendimizi, yararımıza işler yapalım dimi dostlarım?

"Öhhö öhhö" başımı ajandadan kaldırıp kapıya çevirdiğimde Furkan sırıtarak bana bakıyordu.

"Aysu ablam sıkıştım yardıma gel der de ben gelmez miyim? İşte geldim buradayım."

Ben sana sıkıştım yardıma gel dememiştim ki Furkancım, sen abla evde çok sıkıldım yarın yanına geleyim mi deyince bende, gel bana yardımcı olursun demiştim. Sen olayı yanlış anladın sanırım?

Erkekler olayı istedikleri gibi anlamayı tahmini ne zaman bırakır dersiniz ? Çevremdeki erkeklere bakınca benim pek bir ümidim kalmadı da.

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin