13.🌙

12.1K 1K 1.8K
                                    

Oy verelim merkez 🌼 

ASAF

Arabamı emniyetin otoparkına park edip ellerim cebimde yürürken ıslık çalıyordum. İçeriye geçmeden evvel durup derince nefes aldım.

Dudaklarımda ıslığımla keyifle emniyetten içeri girdiğimde asansörün düğmesine bastım. Bugün keyfim çok yerindeydi.

Bugün keyfimin çok yerinde olmasının sebebini  Aysu'yla akşam görüşecek olmama yoranları gönülden selamlıyorum merkez.

"Asaf komiserim, günaydın" diyen Hüseyin elindeki çay tepsisini gözümün önünde sallıyordu aynı zamanda.

"Günaydın Hüseyin. Bugün ayrı yakışıklısın sanki" dedim onu süzerek.

Gözleri beğeniyle açılıp kendini süzdü ardından ellerini saçlarının arasından geçirip şişkin göbeğinin üstündeki pantolon askısını düzeltti.

"Sağolun komiserim her zamanki halim aslında ama sizden duymak mutlu etti" derken egosunun boyunu yavaşça aştığını görmek güldürdü beni.

Elimi dostça omzuna vurdum.

Tepsiyi tekrar salladı. "Vereyim mi tavşan kanı çayımdan."

"Yok, yukarı gönder 2 demli çay olsun Hüseyin" dememle başını sallayıp tepsisini alıp gözden kayboldu.

Asansöre binip bizim katta indiğimde Nihat yerindeydi önünde de birkaç kağıt vardı.

"Naber lan" sırtına vurup kenardaki sandalyeyi çekip masanın diğer tarafına oturdum.

Yan tarafındaki simit poğaça poşetini masanın üzerine koydu. "Nerde kaldın lan acımdan öldüm."

"Anca geldim, çayları da Hüso getirir şimdi." Gözümle önündeki kağıtları işaret ettim. "Ne var ne yok?"

"Gece nöbetinde olan arkadaşlar 2 erkek bir kadın getirdiler. Erkekle kadın diğer erkekle kavga ederlerken bizimkiler görmüşler. Kavga dediğimde basit bir şey değil işin içinde kesici alette var ve ceplerde şeker dolu anlarsın ya."

Şeker diye bahsettiği uyuşturucu türevi maddelerdi.

"Sorguları ne alemde ?"

Nihat poşetteki simitin ucundan koparıp ağzına attı. "Sorgu işi ellerimizden öper devrem. Güç toplayalım da sohbet edelim gençlerle."

"Sorgu mu ? En sevdiğim. Bayılırım sorgu odasındaki sohbetlere. Eee bizim diğer işten ne haber ?"

Simitten yemeye devam ederken aynı zamanda bana da cevap yetiştiriyordu. "Herifleri izlemedeyiz deponun yerini her şeyini öğrendik. Bizim çocuklarda oradalar en küçük hareketlilikte yanlarına gidip, indiririz."

Sol elimi havaya kaldırıp parmaklarımı açtım. "Bugün saat 5e kadar ne yapılacaksa yapalım. Beşi bir geçe bağlasan durmam arasanda bulamazsın."

"Tamam ulan tamam başımı yedin iki gündür, aynı şeyi söyleyip duruyorsun. Bugünün gece nöbetini de bana yıktın zaten."

Keyifle sırıtıp Nihat'a baktım. "Oğlum bak hayırlı bir iş için yardımda bulunuyorsun. Bugün bana yarın sana. Seninde gönül işleri durumunda yardıma hazır vaziyetteyim devrem."

Nihat sırıtarak başını hafifçe iki yana salladı. "Bak hatırlatırım bu sözleri destek olacak zaman köstek olursan görüşürüz" dedi parmağını sallayarak.

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin