Oy vermeden geçmeyelim merkez 💫
ASAF
Koltukta uzanmış yatıyorken Aslıhan ayaklarımı iteleyip kendine yer açtı. Oturur hale gelip ayaklarımı ortadaki sehpaya uzattım. Başımı da koltuğa yasladım. Bugün biraz hızlı geçmişti emniyette. Okulların önünde uyuşturucu satan ekibi birkaç günlük çalışma sonucunda çökertmiştik. İşin en eğlenceli kısmı ise herifleri sorgulama işini fazlasıyla sevmiş (!) olmamızdı. Nihat'ta bende çok severdik böyle şerefsizleri sorgularken sevmeyi!
"Dün olanları anlatmadın abi. Eve gelir gelmez emniyete gittin, akşam çok geç geldiğin için uyumuşum sabahta erkenden gitmişsin" diyerek serzenişte bulundu cadı. Dün olanları öğrenmek için can atıyordu.
Aslıhan'a Aysu'yu anlatmıştım, hiç aklımda yokken hemde.
Aysu en son emniyete geldiğinden beri yani artık arkadaş olduğumuzdan beri konuşuyorduk. Gün aşırı ya da birkaç güne bir mesajlaşıyorduk. Genelde mesajları atan kişi ben oluyordum ama şu süreçte çokta fark etmiyordu mesajı kimin attığı. Şu aralar mesajlaşırken konumuz Aysu'nun yeni stüdyosuydu.
Stüdyosunu nereden tuttuğu, içini nasıl düzenlediği, neler istediği hakkında bol bol konuşmuştuk. Bu sayede Aysu'yu daha çok tanıma fırsatım olmuştu. En çok dikkatimi çeken özelliği ise hevesle bir şeyleri anlatırken arkasından gelen sözler genelde "ya olmazsayı" barındırıyordu. Bir tarafı kötü düşünmeye hazır vaziyette bekliyordu. Düşündüklerimi dün stüdyosunda kahve içerken söylemiştim. O da bana "iyi bir gözlemci" olduğumu söyledi.
Ah ben seni nasıl gözlemliyorum bir bilsen güzelim.
Eğer düşündüğüm gibi arkadaşlığımız daha çok ilerlerse, çok arkadaşlıktan kast ettiğimi hepimiz anladık bence. Aysu'nun bunu yenmesi için elimden geleni yapacaktım.
Diğer bir gözlemlediğim konu ise, Aysu biraz fazla takıyordu elalem kısmını. Elalem denen kısmın görevi boş konuşmak ve insanın hayat enerjisini sömürmekken ciddiye alınacaklarını düşünmüyorum. Güzel bir şey yaparsın "güzel olmuş ama" diye başlar cümle devamını duymak bile istemezsin.
Aslında elalem için yapılacak şey çok basit. Umursamamak ve duymamak. Bunu yaptığın zaman zaten o kesim otomatik olarak eleniyor senin hayatından.
Elalem odaklı toplumda yaşadığımız için, umursamamak ve duymamak olayını yapan kişi sayısı o kadar az ki. Hatta bir kısım elalemi hayatlarında öyle bir yere koyuyorlar ki sanırsın o hayatı elalem ne der diye yaşıyorlardı. Bu şekilde yaşayan kişilere de pek kızamıyorum, onları bu hale getiren "elalem ne der" odaklı yaşatan aileleri oluyordu genelde. Aman konu komşu ne der o dediğinden vazgeç!
Hatırlar mısınız bilmem Sıdıka diye bir dizi vardı. 97 yapım. Ben o sıralar 4 yaşında olduğum için izlemiyordum tabi izlesem bile ne anlayacağımdan çokta emin değildim ya.
Sıdıka dizisini yaklaşık 3,4 ay önce Aslıhan'ın zoruyla izlemiştim. Her bölümü 40 dakika civarı olduğu için hemen bitirmiştik. Orada dikkatimi çeken anne kız arasındaki bir replik olmuştu. Hatta Aslıhan'la bunun üzerine baya konuşmuştuk. Replik aynen şuydu.
Sıdıka annesine "kız anne dışarı çıkıp kardan adam yapsak" demişti.
Annesi de "koca gelinlik kızsın komşunun gözü önünde yapılmaz öyle, içi adam çekiyo derler" demişti.
İzlerken bu repliğe baya gülmüştüm. Sonra düşününce aslında hala böyle insanların olduğu, konu komşunun kardan adam yapılmasına bile söz söylediği gerçeğiyle yüz yüze geldim. Trajikomikti. Yaşadığımız yerin gerçeğiydi aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AYSU"
RomanceAysu istemezken Asaf inat ederken bakalım kim galip gelecek ? Kiraz Mahallesi yine bir sevda peşinde gelin hep beraber tanık olalım. Başlama Tarihi: 17.07.2019