35. 🌙

6.7K 629 1K
                                    

Keyifli Okumalar 💫
Bölüm Şarkısı: Yaşar / Birtanem  

~~

AYSU

"Aysu çayın bitmiş, dolduruyorum."

"Yok Aslıhan yeterli" dememle Asaf'ın annesi Nurgül teyzeden itiraz geldi. "Daha bir bardak içtin kızım, iç iç için ısınır. Havalarda soğumaya başladı. Doldur kızım sen."

"Bir bardak daha içeyim madem."

Aslıhan bardağı elimden alırken gülümseyip göz kırptı. Masanın üzerindeki çaydanlıktan çayımı doldurup elime verince çay tabağını sıkıca kavradım. Şuan ortamdaki herkesin gözü benim üzerimdeyken tutmak bile zor oluyordu. Bakışların altında biraz gergin hissediyorken elimi ayağımı nereye koyacağımı bilmiyordum. Sığınağım olan çay tabağını bütün gücümle tuttum, gerginlikten sakarlık yapıp dökmezsem iyidir.

Nurgül teyze ve Pınar abla beni ortalarına almış ikisi de iki yanımdan benimle konuşup sohbete ellerinden geldiğince dahil ediyorlarken rahat hissetmem için ellerinden geleni yapıyorlardı. Aslıhan zaten geldiğimi duyunca hemen odasından çıkmıştı. Arif abi bile arada espriler yapıp sohbetin yönünü bulup katılmamı rahat olmamı sağlıyordu..

O sırada seninki, Asaf ne yapıyor derseniz hemen anlatıyorum. Beyefendi karşımdaki tekli koltuğa oturmuş, dizinde de yeğeni oturuyorken keyifle yaptığım kekten yiyordu. Yerken de arada bana bakışlar atmaktan geri kalmıyor annesi ve yengesinin sorularıyla sıkıştırmalarını eğlenerek izliyordu. Yüzündeki sırıtış, beni ayrı geriyordu.

Elbet günün birinde yerler değişir Asaf. Bende aynı senin gibi yapacağım keyifle çayımı içip babamla abimin ortasında bırakacağım seni. Görürsün !

Bendeki de şansa ne diyorsunuz peki ? Güya keki kapının önüne bırakıp gidecekken kapının hemen açılması ve Asaf'ın beni merdivenlerde yakalaması. Üstüne ikizlerin beni hatırlayıp bütün evi ayağa kaldırarak geldiğimi haber vermeleri !

Resmen kapıyı çalıp kaçan çocuklara benzemiştim. Pardon o çocuklar benden daha profesyonel en azından kaçabiliyorlar.

İkiz kardeşlere ne demeli ? Mahallenin megafonu gibiler, çocuktan al haberi diye boşuna dememişler.

Özellikle Asaf'ın annesi geldiğimi öğrendikten sonra gideceğimi düşünmemiştim zaten çünkü Nurgül teyze Asaf'ın 'anne Aysu içeri gelmiyor' sözlerinden sonra yakınmalarıyla, nasıl içeri geçmem, çay içmeden bırakmam sözleriyle kolumdan kaptığı gibi içeri götürmüştü.

Şimdi de Asaf'ın ailesiyle hep beraber çay içip benim yaptığım kekten yiyorduk. Çalan kapıyla Aslıhan kapıya bakmaya giderken Gediz annesiyle benim arama oturup gözlerini bana çevirdi. İkizine göre biraz daha kilolu bir çocuktu, yürürken göbeği önden gitmesi aşırı sevimliydi insanın ısırası geliyordu tam göbüşünden. Alnına kadar uzanan kumral saçları, yuvarlak gözleriyle de güzel bir çocuktu.

"Herkese iyi akşamlar" salon kapısından içeri giren orta yaşlarda adamı ikizler görünce "dede dede" diyerek yanına koştular. Asaf'ın babası gelince gerginliğim biraz daha arttı, açıkçası biraz utandım da.

"Dedesinin canları" dizlerinin üzerinde eğilip torunlarını açtığı kocaman kollarının arasına alırken tonton bir dedeydi şuanda. Cebinden çıkardığı küçük çikolataları ellerine alırken, ikizler bu anı bekliyor olacak ki havada kaptılar. Pınar ablayla Arif abi ayağa kalkıp babalarını öperken bende ayağa kalktım.

Babası herkesle selamlaşıp gözleri bende durunca gülümseyip eşine baktı. "Bu hanım kız kim Nurgül ? Bahsettiğiniz psikoloji okuyan kız mı ?"

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin