4.🌙

15.3K 1K 805
                                    

Okumaya geçmeden oy versek 🙊 iyi okumalar 🌸

ASAF.  

Aysu'ya yazdığım mesajdan sonra gelen cevap aynen şu şekildeydi.

"Haber verdiğin için teşekkür ederim, ayrıca bu kadar ilgilendiğin için de :)" yazmıştı.

Aslında Aysu'ya mesaj atmak aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Emniyetten çıkıp sahile geldiğimde Emrah'ın dediği polis memuru arkadaşlarla haberleşip yanlarına gittim. Civardaki kameraları incelemelerine yetişmiştim. Önce sahilin oradaki kitapçıdan başlamaya karar verdik.İçeriye girdiğimizde dükkanda bebeğini kucağına almış rafların orada duran bir kadın vardı.

"İyi günler kolay gelsin" dediğimde kadın yüzünü bize çevirip bana ve arkamdaki üniformalı polis arkadaşlarıma bakıp tedirgince gülümsemeye çalıştı.

"Teşekkür ederim, nasıl yardımcı olabilirim?" Kucağındaki küçük bebekte mavi gözlerini hafifçe bize çevirip damaklarını göstererek gülümsüyordu. Kadını daha fazla tedirgin etmemek adına konuşacakken farklı bir ses duyuldu.

"Nazenin abla" diyerek minyon tipli bir kız geldi yanına, arka taraftan. Kaşlarını çatmış bize bakıyordu. İki kadında ne olduğunu anlamaya çalışır gibi birbirlerine baktılar. Hanımları daha fazla merakta ve tedirginlikte bırakmamak için konuşmaya başladım.

Cebimdeki kimlik kartımı gösterdim öncelikle. "Komiser Asaf. Ben ve polis arkadaşlarım bugün sabah sahilde yaşanan çalıntı olayı için buradayız. Varsa dükkanınızın kamerasına bakmak için geldik" sözlerimle iki kadının da rahat bir nefes aldığını gördüm.

"Ben dükkanın sahibiyim Asaf Bey. İsmim Nazenin" dedi kucağında bebeği olan kadın.

"Yoksa siz Aysu'nun çalınan fotoğraf Makinesi için mi geldiniz?" minyon tipli sarı saçlı kızın konuşmasıyla gözlerimi kıstım.

"Tanıyor musunuz?" dedim. Yanlış cevap. Cevabım, evet çalınan fotoğraf makinesi için olacaktı ama ben neyi sorguluyordum.

Sarı saçlı kız kafasını sallayıp konuştu. "Tanımaz olur muyuz, yan yana evlerde oturuyoruz. Hepimiz aynı mahalledeniz."

Hepsi tanıyor muydu yani Aysu'yu?

Bu sefer Nazenin Hanım konuşmaya başladı. "Aysu'yu tanıyoruz. Sabah makinesi çalınınca ardından koşmuş. Onun sesine birkaç kişi hırsızın arkasından koşmuş ama hırsız çoktan gitmişti. Yapabileceğimiz bir şey varsa elimizden geldiği kadarıyla yardımcı oluruz" diyip kucağındaki bebeğinin sırtını okşamaya başladı.

"Siz hırsızı görmediniz değil mi?" Sorumla ikisi de hayır anlamında başını salladı.

Tekrar konuşacakken araya sarı saçlı kız girdi. "Keşke görseydim keşke. Şu kenarda duran temizlik kovasını başına geçirirdim. Polis abiler, lütfen bulun fotoğraf makinesini. Aysucum perişan oldu. Nasıl da ağladı ya" sözlerinden sonra üzgünce yüzüme baktı.

"İpekçim" Nazenin Hanım diğer koluyla yanındaki kızın omzuna dokundu. Detaylara girme demek istiyordu sanırım.

"Dükkanın içinde bir kamera ve dışarıda bir kamera var. Buyurun bakın isterseniz" diyen Nazenin Hanımı başımla onayladım. O önde biz arkada bilgisayarın olduğu kısma geçtik.

"Bakabilirsiniz Asaf Bey" işaretimle arkada duran polis memuru arkadaş bilgisayarın başına geçip kamera sistemini açtı. Sabahki görüntüleri bulmak için geriye saran arkadaşımın başında hepimiz bekliyorduk.

"AYSU"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin