Bölüm 3

6.9K 319 24
                                    



Sabah gözlerimi kapının çalınmasıyla açmıştım. Kafamı kaldırdığım da saate baktım. 09.00' du. Abimler ve Tim bugün izinliydi. Abimlerin kollarını zorlukla üstümden attım. Odadan çıktım ve kapıya ilerledim. "Patlama patlama geldim be." sinirle kapıyı açmıştım. Karşım da orta yaşlı bir erkek ve kadın vardı. Arkalarında 3 tane erkek ve iki de kadın vardı. Erkeklerden birisinin kucağında bir oğlan çocuğu vardı. Kaşlarımı çattım. Uykulu sesim ile konuşmaya başladım. "Buyurun kime bakmıştınız?" adam tam ağzını açmışken Mehmet' in sesini duydum. Hepsi kenara çekildi. Kim konuştuğuna bakmak için. "Yüzbaşım bir sorun mu var?" başımı iki yana salladım. "Yok Mehmet yok. Bugün nöbetin falan var mı senin?" Mehmet hepsine ters bakış atarak bana doğru ilerledi. "Yok Yüzbaşım. Ufak tefek işlerim var. Sonra eve geri döneceğim." başımı salladım. "Anladım. Akşam Ayşe' yi al gel. Beraber yemek yiyelim." 

"Emredersiniz Yüzbaşım." Mehmet her seferinde Yüzbaşı lafını baskılıyordu. "Hadi git. Allah' a emanet olun." Mehmet asker selamı verip gitti. Ben de diğerlerine döndüm. "Kime bakmıştınız beyefendi?" adam boğazını temizledi. "Biz Baha Karaduman' a bakmıştık." Yerimde dikleştim. "Buyurun Baha Karaduman benim. Ne için gelmiştiniz?" Arkamda bir beden hissettim. Kafamı çevirdiğimde Egemen abim olduğunu gördüm. Adam konuştu. "Ben Atalay Güçlü kızım. Biz senin biyolojik aileniz sanırım." Kafamı hemen abime çevirdim. "Güzelim sen salona geç. Atalay Bey ve ailesini de salona kadar eşlik et. Ben de abimi uyandırayım." Başımı salladım. "Buyurun Atalay Bey geçin." Atalay Bey ve ailesi tek tek içeri girdi. Salona kadar eşlik ettim. Hepsi salona geçip oturdu. "İzninizle ben bir elimi yüzümü yıkayayım." Başları ile onayladılar. Hızlıca banyoya ilerledim. İşlerimi halledip banyodan çıktım. Salona geri döndüğümde abimler üçlü koltukta oturuyordu.

Abimler bütün herkese kaşlarını çatmış bir şekilde bakıyorlardı. Benim içeri girmemle bakışlar bana döndü. Abimlerin bakışı yumuşadı. Egemen abim yerinden kalkıp yanıma geldi. Bir elini belime sardı. Diğer eli ile de elimi tuttu. "Abi ne yapıyorsunuz?" Egemen abim beni koltuğa oturttu. Selim abimde sırtıma yastık koydu. Selim abi konuştu. "Değerlimizi başımıza taç ediyoruz. Ne o beğenemedin mi küçük hanım?" Gülüp başımı iki yana salladım. Yerimde iyice yaylandım. "Olur mu öyle şey. Demedim sayın siz." Atalay Beye döndüm. "Artık şu kapıda ki meseleye gelelim mi?" Atalay Bey yerinde dikleşti ve boğazını temizledi. Yanında ki kadını gösterdi. "Eşim Nazlı. En büyük oğlumuz Barlas ve eşi Aslı. Oğulları Berk. İkinci oğlum Ata, üçüncü oğlum Yamaç ve en küçükleri kızımız Yağmur." Başımla onayladım. Barlas ve Aslı bana bakıyordu. Ata ve Yağmur bana değişik bir şekilde bakıyordu. Yamaç ise bana bakmıyordu bile. Abimlerden atak gelmeyince ben abimleri tanıtmaya başladım. "En büyüğümüz Selim abim. Ortancımız Egemen abim ve en küçükleri ben Baha." 

"Nasıl eminsiniz benim sizin kızınız olduğumdan. Ayrıca bebekler karışmış diyelim. Abimlerin biyolojik kız kardeşleri nerede?" Atalay Bey eşine baktı. "Derya bizimle görüşmüyor. Yani ayda yılda bir kere." Başımı salladım. Selim abim boğazını temizledi. "Bakın Atalay Bey Baha' nın sizin kızınız olduğunu iddia ediyorsun. Doğru da olabilir yanlış da olabilir. Ama DNA testi yapılacaksa bile Baha istemediği süre test yapılamaz." Yüzümü buruşturdum. Egemen bu halime kahkaha attı. "Sus sakın gülme. Valla çocuğu çıkarırım görürsünüz." Egemen abim daha çok gülmeye başladı. Selim abime döndüm. Kolunu tuttu. "Abi şuna bir şey söyle. Gülüp duruyor ya." Selim abim beni kolunun altına çekti. "Egemen sus canım kardeşim. Sallandırmayayım seni 4. kattan." Egemen abim zorla gülüşünü bastırıp yerinde dikleşti. "Özür dilerim. Ama abi düşünsene bir. Koskoca Yüzbaşı Baha Karaduman iğneden korkuyor. Kurşunlarla dans eden kız iğneden korkuyor. Yüz ifadesini görmedin mi?" Gözlerimi doldurdum. Hamilelik hormonları teşekkür ederim size. Hep işime yarıyorsunuz. Selim abim kaşlarını çattı. "Egemen bak Baha' nın gözleri doldu. Benim de sabrım taşmaya başladı. Bir temiz döverim seni. Kapa çeneni."

Egemen abim şok olmuş şekilde bir bana bi abime bakıyordu. Ben de gözlerimi silip gülmeye başladım. "Şeytansın sen kızım başka bir şey demiyorum. Pes valla pes." Abime döndüm. Elini havaya kaldırdı. "Şu meseleyi halledelim. Göstereceğim ben size. " Sırıtmam daha da genişledi. "Valla ben hamileyim. İstesen de kıyamazsın. Bu yüzden geçmiş olsun Egemen abi." Nazlı hanımın sesi ile ona döndüm. Gözleri şokla açılmıştı. Üstümde Talha' nın tişörtü vardı. Ve biraz fazla bol geliyordu. Karnımı gizlemeye yetiyordu. "S-sen ha-hamile misin kızım?" başımı salladım. "Evet hamileyim." Yağmur bana döndü. Çekingen bir sesle konuşmuştu. "Kaç aylık? Cinsiyeti ne?" yüzümde buruk bir gülümseme peyda oldu. "7. Ayına girmesine 1 hafta var. Ve bir oğlum olacak." Atalay Bey güldü. "Desenize ailede gelenek devam diyor." 

"Ne geleneği Atalay Bey? Anlamadım."

"Bizim ailede sen ve Yağmur dışında kız yok. Hep erkek." Yüzümü buruşturmuştum. Yamaç konuştu. "Ne o beğenemedin mi? Korktun mu yoksa?" alay eder gibi konuşmuştu. Abimlerin yanımda kasıldığını hissediyordum. Ellerimi ikisinin de dizlerine koydum. "Yoo beğendim gayette. Hem alışık olduğum bir durum. Atahanlı ailesinde ki tek kız çocuğum ve yaklaşık 15 tane erkek kuzenim var. Ki bunun daha abilerim, babam, amcalarım, dayılarım, eniştelerim ve dedelerim var. Sıkıntı yok benim için. Hem az önce abimin de dediği gibi. Ben kolay kolay korkmam." Atalay Beye döndüm. "Atalay Bey sizi anlamaya çalışıyorum. Ama ilk önce abimlerle konuşup ona göre bir hareket etmem gerekiyor. Bu yüzden yarına kadar düşünsek ona göre cevap versem olur mu?" Nazlı Hanım heyecanla yerinde doğruldu. "Tamam kızım sen nasıl istersen. Seni zorlamayacağız tabi ki de." ben de hafifçe yerimde doğruldum. "Anlayışınız için teşekkürler." Nazlı Hanım gülümsedi. Barlas Bey annesi ve babasına döndü. "Baba hadi kalkalım artık. Hem işlerimizde var. Hem Baha kardeşleri ile konuşsun." Atalay Bey başını salladı ve hepsi birden ayağa kalktı. 

Abimlerde kalktı ve ben de Selim abimin yardımı ile kalktım. Berk hala babasının kucağında yatıyordu. Geldiklerinden beli yatıyordu. Gülümsedim bu hallerine. Kapıya kadar onlar önde ben arkalarında benim arkamda ise abimler olarak ilerledik. Kapının önüne varınca Selim abim benden önce davranarak onları yolcu etti. Kıskanmıştı şapşal şey. Arkamı dönüp odama ilerledim. "Ben biraz daha uyuyacağım. Sizde kahvaltıyı hazırlayın. Ayrıca akşama Mehmet ve Ayşe gelecek. Haberiniz olsun." Hızlıca odama ilerleyip yatağıma girdim ve beni çağıran uykuya daldım. 



Nasılsınız ballı turtalarım?

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Görmek istediğiniz bir sahne var mı?

Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

VATAN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin