Bölüm 9

5.1K 312 79
                                    



Üstümü hızlı bir şekilde değiştirdim. Belimden çıkardığım silahımı çantama koydum. Odadan çıktım ve aşağıya indim. Herkes salonda oturuyordu. Gayet sade ama güzel giyinmişlerdi.

"Nazlı Hanım bizim için şal da alır mısınız?" Nazlı hanım başını salladı ve içeri gitti. Birkaç dakika sonra ellerinde şallar ile geri geldi. "Hadi gidelim." Evden çıktık. İki araba olacak şekilde arabalara bindik. Arabayı Ata sürüyordu. "Nereye gidiyoruz?" Boğazımda ki yumruyu yok sayaraktan cevap verdim. "Şehitliğe." Bir şey demedi sadece arabayı sürdü.

Yarım saatlik araba yolculuğun sonunda varmıştık. Arabalardan indik. Nazlı Hanımdan şalı alıp başıma örttüm. Hepsi şaşırmıştı. Mezarlıktan içeri girdim diğerleri de beni takip ediyordu. Ezbere bildiğim yolu kat etmeye başladım. 5 dakika sonra istediğim yere varmıştım. 


Şehit Aksun Atahan                                 

Doğum Tarihi: 12.03.1967

Ölüm Tarihi: 04.03.2011

Melek Atahan

Doğum Tarihi: 07.11.1967

Ölüm Tarihi: 04.03.2011


Burukça gülümsedim. Babamın mezarı ile annemin mezarının arasına ilerledim. Taşın ucuna oturdum ve başımda ki şalı düzelttim. Dua edip Fatiha okuduk hep beraber. Burnumu çekip konuşmaya başladım.

"Ben geldim baba. Gittiğin yerde mutlusun diye umuyorum. Annem yanında nasıl mutlu olmayasın ki. Bak bu sefer torunun ile geldim. Daha da büyüdü karnım. Anne hatırlıyor musun sen hamileydin. Ben de o zaman 10 yaşındaydım. Karnın kocaman olmuştu. Senin dibinden ayrılmıyordum. Kardeşime bir şey olacak diye korkuyordum. Beni izliyorsanız eğer her şeyden haberiniz var demektir. Benim bir annem ve bir babam daha oldu. Ama kimse sizin yerinizi tutamaz orası çok ayrı. Özlüyorum sizi. Hem de çok fazla özlüyorum. Ama alıştım yokluğunuza. Selim abim o boşlukları dolduruyordu ama artık o boşlukları dolduran bir annem ve babam var. 3 abim daha varmış. Birde kız kardeşim. Anne kardeşim sizin yanınızda değil mi? O-o da mutlu mu?" Gözümden akan yaşı sildim ve gözlerime inat gülümsedim.

"Baba abimler o şerefsizi bulup yakalamış. Agah amca sorguya bizim gireceğimiz söyledi. O gün size bir söz verdik. Bunu size kim yaptıysa bulacağımıza dair. Tuttuk da o sözü. Üçünüzün ve diğer şehitlerin kanı yerde kalmayacak. Talha da geliyor." Ayağa kalktım. " Artık sizi tanıştırmam gerekiyor sanırım." Atalay Beylere döndüm ve elimle gelmelerini işaret ettim. Yaklaştıklarında ise konuşmaya başladım. "Atalay Bey ve Nazlı Hanım benim biyolojik anne-babam oluyorlar. Barlas benim en büyük abim eşi Aslı ve oğulları Berk. İkinci abim Yamaç ve son abim Ata. Ve Yağmur. Küçük kız kardeşim. Anne biliyor musun Yağmur tam istediğim kız kardeş. Sadece biraz çekingen. Barlas da tam Selim abim. Ata sanki biraz Egemen ve Okan abinin karışımı. Yamaç' ı daha çözemedim. Atalay Bey çok iyi ve ilgili bir baba. Nazlı Hanımda biraz sulu göz ama çok tatlı bir kadın ve çok güzel bir anne. Kızmayın bana. Sizden başka birilerine nasıl anne-baba diyeceğimi bilmiyorum."

Derin bir nefes aldım ve devam ettim. "Ama bir yolunu bulacağım. Ben asker babanın asker kızıyım. Güçlü olmayı senden öğrendim baba. Hayat aynı anda benden anne ve babamı aldı ama aynı anda anne  ve babamı verdi. Bugün bilerek den mavi giyindim. Siz hep bana mavinin çok yakıştığını söylerdiniz. O günden sonra hiç mavi giyinmedim. Ama bugün sizin için giyindim. İyileşmeye başladım baba. Tekrardan eski neşeli kızın olacağım. Ve bir gün Atalay Bey ve Nazlı Hanıma anne baba diyeceğim. Söz veriyorum." Güldüm.

VATAN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin