Bölüm 17

2.3K 179 26
                                    


-2 Ay Sonra-

Elimde ki kağıdı dosyalardan birisinin arasına koydum. Gözlüğümü çıkarıp masanın üzerine koydum aynı şekilde. Kapının sesi ile ayağa kalktım. Şu iki ayın içinde Atalay beylerle biraz daha yakınlaşmıştık. Giray  iyileşmiş ve olması gereken kilodaydı. Yamaç ile durum aynıydı. Ata ve Barlas ile biraz yakınlaşmıştık. Yağmur hala benden çekiniyordu. 

Kapının kulpunu kavradım ve aşağıya indirdim. "Geldim işte. Patlamasana be!" Kapıyı açmam ve Nazlı Hanım ve kardeşlerini görmem bir oldu. "Nazlı Hanım hoş geldiniz. Buyurun içeri geçin." Gülümseyerek geri çekildim. Nazlı Hanımın arkasından tanımadığım bir adam girdi. Yağmur' un sesi ile dikkatim dağıldığı için inceleyememiştim. "Giray nerede?" Gülümsedim ve elimi sırtına koydum. "Uyuyor ama az kaldı uyanmasına." Yağmur başını salladı. Herkes içeri geçince ben de kapıyı kapadım ve içeri geçtim. "Hoş geldiniz tekrardan." Nazlı Hanım gülümsedi. "Hoş bulduk kızım. Gel yanıma otur." 

"Çay için su koyayım. Ondan sonra geleyim hemen." Nazlı Hanım başını salladı. "Ben de mutfağa geçtim ve ocağa su koydum. Salona geri döndüğümde ilk önce dosyaları toparlayıp yemek masasının üzerine koydum ve Nazlı Hanım' ın yanına oturdum. Benim oturmamla Giray ' ın ağlama sesini duymamız bir oldu. Yağmur hevesle bana döndü. Elimle içeri gösterdim. "Koş git getir küçük adamı." Yağmur yerinden kalktı ve içeri gitti. Ben de salondakilere döndüm. Nazlı Hanım tekli koltukta ki adama döndü ve kafası ile beni işaret etti. Adam yerinden kalktı ve önüme geldi. Ben de ayağa kalktım. Elini uzattı. "Atahan Saklı." Uzattığı eli sıktım. "Baha Karaduman." Nazlı Hanım da ayağa kalktı. Bizde bu sırada ellerimizi ayırmıştık. "Kızım dayın Atahan da komiser." Kaşlarım havalandı. Boğazını temizledi ve "Tekrar tanışalım o zaman."  Elini tekrardan uzattım.

"Ben Baha. Yüzbaşı Baha Karaduman. Tanıştığımıza memnun oldum Komiser Atahan Saklı." Atahan Beyin şaşkınca ağzı açıldı ve kaşları havalandı. Ama hemen toparlandı. Elimi tuttu ve hafifçe sıktı. "Tanıştığımıza memnun oldum Baha." İçeri kucağında Giray ile Yağmur girdi. "Abla altını kirletmiş sanırım. Bu yüzden ağlıyor." Yağmur dediği ile şaşkınca ona baktı. Yağmur ne dediğini şimdi fark etmişti ki yüzü kızardı. "Pa-pardon. Rahatsız olduysan bir daha demem." Elimi Atahan Beyin elinden çekti ve Yağmur' un yanına ilerledim. "Ha-hayır, hayır. Neden rahatsız olayım. Aksine sevindim. Şaşkınlığımı mazur gör. Beklemiyordum sadece." Yağmur bana baktı. "Gerçekten kızmadın değil mi?" Başımı iki yana salladım. "Hayır. Kızmalık bir durum yok ortada. Kardeşimsin sen benim Yağmur. Bana değil de kime abla diye sesleneceksin ki. Aksine mutlu oldum. Sen benim hep sahip olmak istediğim kız kardeşimsin. Hadi şimdi sen bana Giray' ı ver ben altını değiştireyim geliyorum hemen." Yağmur bana gülümsedi ve bebeği uzattın. Ben de Giray' ı aldım ve içeri geçemden önce Yağmur' un başının üzerinden öptüm.

Giray' ın altını değiştirirken bir yandan da Atahan Beyi düşünüyordum. Benim hakkımda bir şeyler bildiği belliydi. Ben hariç kimse bun anlamamıştı. İşim bittiğinde hızlıca ellerimi yıkadım ve içeri geri döndüm. Yatakta uzanan Giray' ı kucağıma aldım ve salona doğru ilerledim. İçeri girdiğimde gergince gülümsedim. "Biz geldikk." Ekrem Bey ayağa kalktı ve yanımıza geldi. "Hoş geldiniz." Ekrem Bey bana baktı. "Kucağıma alabilir miyim?" Başımı salladım. "Tabi tabi alabilirsiniz." Ekrem Bey kucağımdan Giray ' ı aldı. Ben de mutfağa ilerledim ve çayı yapıp dün akşam yaptığım kurabiyeleri çıkardım. Tabakları hazırladım ve içeri geçtim. Bütün herkesin dikkati Giray Taha' nın üzerinde idi. Arkama yaslandım ve onları izlemeye başladım. Başımı kaldırıp etrafa baktığım da Atahan Beyin gözleri benim üzerimdeydi. Yapmacık bir şekilde gülüp ayağa kalktım ve mutfağa geri gittim. Suyun kaynadığını gördüğümde çayları doldurdum.

VATAN İÇİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin