VATAN İÇİN

Bölüm 15

Ben bir şeyler atıştırırken Aslı yenge de tabakları ve bardakları hazırlıyordu. İçeriden ağlama sesi geldiğinde arkama yaslandım. Aslı yenge bu halime bakıp güldü. "Hadi hadi git oğlunu emzir." Güldük ikimizde. Yerimden kalktım ve içeri gittim. Salondan geçerken göz ucuyla Kaan ve Yamaç' a baktım. İkisi de yan yana oturmuş fısıldaşıyorlardı. Bebek odasına girdim ve kapıyı kapadım. Giray' ı kucağıma alıp sandalyeye oturdum ve emzirmeye başladım. Giray doyup kucağımda uyuyunca dikkatlice beşiğe geri yatırdım. Üstümü düzelttim ve kapıyı aralık bıraktım. Ağlarsa sesini duyayım diyerekten. İçeri geri geçtim. Aklıma yeni gelmişti. Atalay Beye döndüm. "Kusura bakmayın aklıma yeni geldi. Kahvaltı yaptınız mı? Hemen hazırlaya bilirim yapmadıysanız." Atalay Bey gülümsedi. "Kahvaltı yaptık kızım merak etme sen." Başımı salladım. 

Aslı yenge içeriden elinde tepsi ile girdi. Ben dışında herkesin pastası ve çayı vardı. Benimkileri de bana verince diğer tabağı eline aldı ve Berk' i yanına çağırdı. "Aslı yenge sen ver bana o tabağı. Berk' e ben yedireceğim." Aslı yenge bana baktı. "Emin misin?" Başımı salladım. "Eli yoruldu yengemsu. Ver artık şu tabağı hadi. Benim velet uyanmadan yeğenim ile ilgileneyim azıcık." Abimler bu halime güldü. Aslı yenge tabağı bana verdi. Berk de yanıma geldi. Yere oturup bağdaş kurdum. Kucağıma da Berk' i oturttum. Bir yandan Berk' e pasta yediriyordum bir yandan da kendim pasta yiyip çay içiyordum. Alpay dedenin sesi ile dikkatimi onlara verdim. "Kızım sen ne iş yapıyorsun?" Yerimde dikleştim. Bir yandan da Berk' e pasta yedirmeye devam ediyordum. "Askerim." Alpay dede şaşırdı. "Kadından asker mi olurmuş?" Kaşlarımı çattım. Yapmayın işte şunu. Berk' i kucağımdan kaldırdım. "Yağmur, Berk ile beraber mutfağa geçin. Sizi etkileyecek kötü şeyler olursa duymanızı istemiyorum. Hadi ablacığım." Abimlere göz ucuyla baktığımda gerilmiştiler. Talha dağ dizini sallıyordu ve kaşları çatıktı. Ömer dede ise yerinde biraz öne kaymıştı.

Yağmurlar içeri geçince ben de tekli koltuğa oturdum. "Neden kadından asker olamazmış? Bir açıklar mısınız bana." Alpay dede bana baktı. "Kadın askerlik yapmaz da ondan dolayı. Silah tutmakmış, terörist öldürmekmiş, erkeklere emir vermekmiş yapamaz. Elinin hamuruyla erkeğin işine karışmak olur bu. Bir an önce istifa et. Bu saçmalıktan başka bir şey yok." Güldüm. Mutluluktan uzak sinire çok yakın bir gülüştü. "Alpay Bey sözlerinize dikkat edin." Selim abimin konuşması ile ona döndüm. "Abi karışmayın." 

"Baha ne-"

"Abi karışmayın dedim." Ser bir şekilde konuşmuştum. "Alpay Bey. Songül Yakut diye birisini duydun mu? Ya da Demet Sezen? Ya da Kübra Doğanay? Ya da Şerife Özden Kalmış?" Alpay dede başını salladı. "Hayır duymadım. Neden duymam gerekiyormuş?" Ayağa kalkıp önüne geçtim.

"Güzel ben anlatayım o zaman. Songül Yakut ilk İlçe Jandarma Komutanıydı. Beypazar' ın da görev yapıyordu. 2017 yılında Şırnak' ta düşen helikopterin içerisin de şehit olan  13 rütbeli askerin içerisindeydi. Demet Sezen, Komiserdi. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın bombalanması sonucu şehit oldu. 3 yaşında oğlu vardı. Onu bırakıp vatanı için savaşmaya gitti. Bir an tereddüt etmeden. Ben şehit olsam oğluma ne olur diye düşünmeden. Kübra Doğanay, Özel Harekat komiseri. Kübra Doğanay'ın 15 Temmuz gecesi darbeci askerlerin Özel Harekat Daire Başkanlığı'na yönelik saldırısında şehit olması ile biliniyor. Diyarbakır da birçok terör operasyonunda görev almıştı. Şerife Özden Kalmış, 2016 yılının Haziran ayında Mardin Midyat'ta Emniyet Müdürlüğü'ne düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan bir polis memuruydu. Şehit olduğu zaman 6 aylık hamileydi. Karnında ki bebeği ile şehit oldu.

Hiçbirini yakından tanımıyorum. Ama hikayelerini defalarca farklı kişiler tarafından dinledim, anlattılar. Onlar şehit düştü biz gurur duyduk. Onlar şehit oldular biz yeminler ettik. Onların kanlarını yerde bırakmayacağımıza dair. Sadece onları şehit edenlerin cezasını vermek için yemin etmedik biz. Bu vatanı yok etmeye çalışanların hepsini yok etmek için yemin ettik biz. Biz kadın erkek olduğumuza bakmadan bu vatan için savaşmayı biliriz. Nasıl yıllar önce atalarımız bu vatanı korumak için bir an bile arkamdakiler çok üzülür biz onların üzülmesine dayanmayız demeden gidip vatanları için savaştılarsa bizde aynısını yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Siz yatağınızda rahat uyuyun ayağınıza taş deymesin diye biz uğraşıyoruz. Kanımızın son damlasına kadar da savaşacağız. Biz gökte dalgalanan kırmızı beyaz bayrak için her şeyimizi ortaya koyarız.