"Senin ne işin var burada? Hangi yüzle karşıma çıkabiliyorsun?" Eren ayağa kalktı. "Baha beni dinlemen gerekiyor." Başımı iki yana salladım. "Dinleyecek bir şey yok. Ben dinleyeceğimi 6 yıl önce dinledim. Artık dinleyecek bir şey kalmadı." Albaya döndüm. "Olanları bile bile nasıl olur da karşı karşıya gelmeme izin verirsiniz Albayım. Olanları biliyordunuz." Hayal kırıklığı ile Albay' a baktım ve konuştum. "İzninizle." Kapıyı açıp odadan çıktım. Derin bir nefes aldım ve dinlenme odasına ilerledim. Bütün TİM koltuklarda oturuyordu. Talha yoktu. Benim içeri girmem ile ekip ayağa kalkmıştı. Elimle oturmalarını işaret ettim ve tekli koltuğa oturdum.
"Talha nerede?" TİM' dekiler birbirlerine baktılar. "Sizin yanınızda değil miydi komutanım?" Kaşlarımı çattım. "Hayır ben Albay' ın yanındaydım. Ve Talha da yoktu." Bu sırada Talha içeri girdi. Hepimiz ayağa kalktık. Talha da oturmamızı eli ile işaret etti. "Neredeydin?" Talha, Deniz' in yanına oturdu ve bana döndü. "İmzalamam gereken birkaç evrak vardı onları hallettim." Çalan telefonum ile cebimde ki telefonu çıkardım. Arayan annemdi. "Alo, anne?" Arkadan birkaç hışırtı geldi ve ardından da annemin sesi. "Baha, kızım Giray." Kaşlarımı çattım ve ayağa kalktım. "Giray Taha' ya ne oldu anne? İyi mi oğlum."
"Bilmiyorum Baha. Birden ateşlendi hastaneye geldik. Doktorlar müdahale ediyor şimdi."
"Hangi hastane anne?" Annem hastanenin adını söyledi ve ben de telefonu kapadım, Talha' ya döndüm. "Giray hastalanmış birden hastaneye gitmiş annemler. Birden ateşlenmiş." Talha da kaşlarını çatıp ayağa kalkmıştı. "Hangi hastane?"
"Benim doğum yaptığım hastaneye." Talha başını salladı ve beraber karargahtan çıktık. Bizimle beraber büyün TİM de çıkmıştı. Arabalara bindik ve hastaneye gitmeye başladık. Yarım saat içerisinde hastanede olmuştuk. Hızla arabadan indik ve içeri girdik. Acil kısmında annemi gördüğüm gibi onun yanına ilerledim. "Oğlum nasıl anne?" Annem beni gördüğünde ayağa kalktı ve bana sarıldı. "Bilmiyorum kızım." Elimi annemin sırtına sardım. Bu sırada doktor çıkmıştı. Annemden ayrılıp doktora ilerledim. "Oğlum nasıl? Ateşi düştü mü? Neyi varmış?" Doktor bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Buraya getirildiğinde ateşi yüksekti. Havale geçirme noktasına gelmişti. Ama merak etmeyin ateşi düştü. Kan testi yaptık. Ve karşılaşmamamız bir şey ile karşılaştık." Talha yanıma gelmiş ve elini belime sarmıştı. "Kan testinde ne çıktı doktor bey?" Doktor etrafa baktı ve bize döndü. "Odama gidelim orada konuşalım." Başımızı salladık ve doktoru takip ettik ve odasına ilerledik. Annem Giray' ın yanına gitmişti. TİM de bizimle beraber gelmişti. Hepimiz odaya girdik ve doktorun konuşmasını bekledik.
"Dediğim gibi oğlunuz buraya geldiğinde havale geçirmesine az kalmıştı. Bir şekilde müdahale ettik ve ateşini düşürdük. Kan testi yaptık. Ve sonuçları hiç iç açısı değil. Kanında uyuşturucu olduğunu fark ettik. Sizi tanır burada ki herkes. Yani nerdeyse herkes tanır sizi. Oğlunuza uyuşturucu vermeyeceğinizi biliyoruz. Ailenizden birisi ya da çevrenizden birisi bir şekilde oğlunuza uyuşturucu vermiş olmalı. Farklı bir davranışı oldu mu hiç. Durduk yere ağlama, gözlerinin kızarması, şişmesi gibi." Aklıma gelenler ile doktora döndüm.
"Geçen birkaç hafta da Giray bazen birden ağlamaya başlıyordu. Biz susturamıyorduk. Ezgi diye bir bakıcımız var. Bazen gelip Giray' a bakıyor. Üniversite öğrencisi ve paraya ihtiyacı olduğu için kabul ettik. Genellikle Ezgi geldiğinde ve gitmesine yakın ağlıyor. Ezgi oğlumuzu kucağına aldıktan birkaç dakika sonra içmesi için su veriyor. Birkaç dakika sonra da Giray sakinleşiyordu. Bugünden 1 hafta önce iki defa kustu. Bizde üşüttüğünü düşündük. Ama kustuğu gün gözlerinin beyazları kızarmıştı. Gözleri de hafifçe şişmişti. Ayrıca son iki aydır normalinden daha fazla uyuyor." Doktor kaşlarını çattı ve bana baktı. "Emin misiniz Baha Hanım?" Başımı salladım. "Evet eminim." Talha yerinden öne atıldı. "Ezgi veriyor olabilir mi uyuşturucuyu?" Başımı iki yana salladım. "Saçmalama Talha. Ezgi' yi araştırdınız. En ufak kötü bir şey görmediniz. Ayrıca bizim asker olduğumuzu biliyor. Buna cesaret edemez."
"Düşünceniz yanlış Baha Hanım. Olabilir. Bu da bir ihtimal. Ezgi diye bahsettiğiniz hanımefendi bunu yapıyor olabilir. Bakın bu durum ciddi. Bebeğiniz uyuşturucu bağımlısı olabilir. Detaylı bir kontrol yapmamız gerekiyor bunun için. Siz yine de dikkatli olun. Her ihtimali düşünmekte fayda var." Doktora gelen çağrı ile ayağa kalktı. "İzninizle. Hastalarımı kontrol etmem gerekiyor. Sizde bebeğinizi görebilirsiniz." Başımızı salladık ve doktor çıktı odadan. Talha' ya döndüm. "Bu bana Talha. Oğluma kim bu iğrençliği yaptıysa bul bana. Bul ki onu doğduğuna pişman edeyim."
Yerimden kalktım ve odadan çıktım. Acile girip etrafa bakındım. Kucağında oğlum ile oturan annemi görmem ile onlara ilerledim. Giray annemin kucağında ağlıyordu. Annem beni örünce ayağa kalktı. Hemen uzanıp Giray' ı kucağıma aldım. Giray kucağıma geldiği gibi elini göğsüme attı ve daha çok ağlamaya başladı. Hastane yatağına oturdum. "Anne perdeleri kapar mısın?" Annem başı salladı ve pereleri kapadı. Üniformamın önünü açtım ve mememi çıkardım. Giray hızla meme ucumu kavradı ve emmeye başladı. Biraz daha sakinleşmişti Giray. "Doktor ne dedi kızım?"
"Birisi benim oğluma uyuşturucu veriyor anne. Benim oğlum uyuşturucu bağımlısı olmuş. Ve ben bunu fark edemedim. Nasıl fark edemedim anne ben bunu? Nasıl bir anneyim ben?" Annem yanıma gelip saçlarımı okşadı. Gözyaşlarım bir bir düşmeye başladı. "Şşşş sakin ol bebeğim. Sen gayet iyi bir annesin. Sakın kötü bir anne olduğunu düşünme. Sen çok iyi bir annesin. Sakın anneliğinden şüphe etme. Sakin ol tamam mı? Bulunacak kim olduğunu? Kim torunumuza bu kötülüğü yaptıysa bulunacak ve cezasını çekecek. Sen şimdi sadece oğlunla ilgilen. Gerisini de eşine ve ailene bırak." Gözyaşlarımı sildim ve başımı salladım.
Uzanıp oğlumun başından öptüm ve süt emerken uyuya kalan oğluma baktım. Yavaşça göğsümden ayırdım ve üstümü düzelttim. Bu sırada perde aralandı ve Talha başını uzattı. "Gel Talha." Perdeyi kapattı ardından tekrardan. "Ben sizi yalnız bırakayım en iyisi." Annem çıktı ve Talha da yanıma geldi. Uzanıp kucağımda uyuyan oğlumuzun başından öptü. Ardından uzanıp benim alnımdan öptü. "Bulacağım. Her kim oğlumuza bu kötülüğü yaptıysa bulacağım. Ve ne olursa olsun cezasını keseceğim." Başımı salladım ve gözlerimi sildim. "Çıkış işlemlerini hallet de evimize gidelim artık. Oğlumla uyumak istiyorum." Talha başını salladı ve ayağa kalktı. "Siz çıkın ben de işlemleri halledip yanınıza geleceğim." Başımı salladım ve dikkatlice ayağa kalktım. İlk önce acilden ardından da hastaneden çıktık. Talha' nın gelmesi ile eve gittik. Giray hala uyuyordu. Yatağın üzerinde dikkatlice bıraktım ve üstümü değiştirdim. Talha' nın tişörtlerinde birisini altıma da kısa bir şort geçirmiş ve oğlumun yanına uzanmıştım.
Birkaç dakika sonra kapı yavaşça açılmış ve içeri Talha girmişti. Üstünü değiştirip yanımıza uzandı. Giray' a iyice yanaştı ve kolunu üzerimize attı. Eliyle belimi kavradı ve oğlumuzu izlemeye başladı benim gibi. "İyileşecek değil mi oğlumuz? Sağlığına kavuşacak." Talha başını salladı. "İyileşecek. Bunun için ne gerekiyorsa yapacağız." Talha yerinden hafifçe kalkıp bana doğru uzandı. Alnıma uzanıp uzun bir öptü, ben de çenesini öptüm. Talha geriye çekildi ve yerine yattı. "Hadi biraz uyu. Gözlerin şişmiş bile. Dinlen biraz bebeğim." Başımı salladım ve gözlerimi kapadım. Kendimi uykunun kollarına bırakmaya çalıştım.
Heloooooo ben geldiiiiim.
Bölümü nasıl buldunuz?
Görmek istediğiniz sahne var mı?
Size kim Giray' a uyuşturucu verdi?
Ezgi mi yoksa bir başkası mı?
Sizi seviyorum, kendinize iyi bakııın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VATAN İÇİN
Non-FictionVatanı ve ailesi için savaşan bir kızın hikayesi, Bin bir türlü zorluğa göğüs geren bir kızın hikayesi, Her şeye rağmen ayakta güçlü duran bir kızın hikayesi. Baha Karaduman' ın hikayesi