Çeviri : Alex evrifaessa_theia
Edit: Celine ssklzn
Mehabaaa, bu fici çevirmeye karar verdim ve celine edit yapmayı kabul ederek bana oldukça yardımcı oldu. Umarım hoşunuza gider, bölümlerin büyük bir kısmı hazır ancak okundukça gelecek o yüzden ilk bölüm gelme sınırını 5 vote yapalım mı? Yorum yapmayı unutmayıııın~
Oturma odası, ayağının soğuk zemine vurması dışında sessizlikle dolup taşmıştı. Minho bilinçsiz olarak tırnaklarını ısırıyor; sinirleri vücudunu dolduruyordu, endişeli düşüncelerde boğulmuştu ve bu durum neredeyse ona baş ağrısı veriyordu. Her şey iyi olacaktı, değil mi?İki yıl aradan sonra ilişkileri bozulmuş değildi. Zaman zaman whatsapp'tan mesajlaşıyorlardı ya da görüntülü konuşuyorlardı; Minho'nun interneti uzun süre onunla konuştuğu için bitiyordu zaten. Birbirlerine her şeyi anlatmak gün içinde yaptıkları bir şeydi.
Minho iki yıl sonra Jisung'u görmek için neden bu kadar gergin olduğunu anlamıyordu. İlk tanıştıklarında Jisung on yedi, o ise on dokuz yaşındaydı. Üniversitede aynı dersi almışlardı ve o derste sürekli birlikte otururlardı. Yağlı pizza yer ve yanında ucuz bira içip, korku filmi açarak hafta sonları birlikte takılırlardı. Tabii ki paraları olmadığı için iki şişe bira değil tek şişeyi bölüşürlerdi. Yine de, Minho Jisung'u görmek için neden bu kadar gergin olduğunu anlamıyordu.
Önceden çok iyi anlaşırlardı ve kafa yapıları tamamen aynıydı. ' Belki de artık aynı düşünmüyorlardı? ' Bu düşünce Minho'yu iyice gerdi.
Minho artık ucuz bira içmiyordu, bunun yerine bir şişe şarap içiyordu. Özel günlerde içtiği pahalı alkolü çok seviyordu ve Jisung'u son gördüğünden beri çok değiştiğinden yüzde yüz emindi, özellikle de Instagram'a yüklediği fotoğraflardan onun ne kadar farklı birine dönüştüğünü biliyordu.
Aslında gergin olmamalıydı. Jisung'un onda kalmasını kabul eden kendisiydi. Jisung'a üç haftadır her gece düşündüğü gibi gelme diyebilirdi ama bir türlü diyememişti ve sonunda o gün gelip çatmıştı. Jisung, "Gelmeyi çok istiyorum!" diye bir mesaj attığında görüldü falan atması lazımdı. Onun yerine " Seni görmek için sabırsızlanıyorum :)" demişti.
Jisung ile görüntülü konuşurken ölmüş gibi davranmalıydı ve o sarışın adam gelmemeliydi. Gerçi Jisung bunu yemezdi ama en azından kendisi rahat olurdu.
Belki de gergin olmasının birkaç sebebi vardı. Belki de, belki de nedenlerden biri, Jisung'un kişiliğinin çok flörtöz olmasıydı.
Adam yürüyen flört makinesi gibiydi bir kere, ayrıca Minho'nun sahte olduğunu bildiği bir egosu da vardı. Minho'ya her zaman yanaklarını ve kulaklarını kızartan şeyler söylerdi. Bazen tek bir cümlesi ile Minho'nun gülme krizine girmesini sağlardı.
Telefonda konuşurken, yıllar önceki haliyle karşılaştırıldığında bağışıklık kazandığını düşünmüştü. Örnek verecek olursak Jisung ona; sadece aptalca ve flörtöz mesajlar gönderiyordu, Minho ise "git iç çamaşırlarını yıka, salak" diye cevap yazıyordu veya bir görüntülü konuşmada ya da telefon görüşmesinde Minho ona sesini kesmesini söyler ve duş alacağını ya da uyuyacağını söylerdi, diğeri ise "beni düşün bebeğim" derdi. Minho gözlerini devirir ve telefonu kapardı. Minho bunun hakkında çok fazla düşünüyordu.
Tırnaklarına bir göz attı ve derisindeki küçük kırmızı tabloyu fark etti. Yine de kalp şeklinde bir gülümsemeyi, parlayan gözleri, dolgun yanakları ve yüksek sesle kahkahaları düşündü. Kalbi sıkışırken iç çekti. Bitmişim ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm a fire and i'll keep your brittle heart warm / Minsung
FanfictionUzun zamandır arkadaş olan Minho ve Jisung bazı nedenlerden dolayı 2 yıl boyunca birbirinden ayrı kalmıştı. Bu 2 yılda Minho duygularını saklamayı başarmıştı ancak Jisung evine kalmaya gelip de kalp şeklindeki gülüşüyle ona baktığında, Minho duygula...