Ellerim dizlerimde, dün Perşembeydi.
Gelişinden hatırlıyorum bugünün Cuma oluşunu.
Ellerim dizlerimde
Seni seviyorum.Ellerim dizlerimde, yere çökmüşüm.
Ellerin belimde bana eşlik ediyorsun.
"Kaç beli kavramış o eller, asla dokunamayacak mı bana?" Diye iç geçiriyorum
Ve
Bir düştün daha ayrılıyorum.Bizim Cumalarımız birlikte geçerdi,
Hatırla.
Bu şehirde bir kadın vardı, haftasonu seninle geçireceği üç-beş saati kovalayan.
Bu şehirde bir kadın var
Sen,
O şehirdesin.Dizinin dibine oturmuş
"Her şey güzel olacak" diyen o kadını
Anımsadın mı?
Bu şehirde bir kadın her dişine tek tek hasret.
Güldüğün yüzlere tükürmeye hazır.
Bütün üçüncü kişilere meydan okuyan.
Yüz yüze konuşulacak
Diz dize dinlenecek her şeyi askıya almış, doğru zamanı bekleyen.
Bu zaman için yıllarını feda eden bir kadın
Hatırladın mı?
Bir kadın sevgilim,
Senle yaşayan.Şimdi ne mi yapıyor o kadın.
Şimdi ben,
Dizinin dibine oturup sana inandığım Cumaları köşeye kaldırdım.
Artık ayakta ve inançsızım.Aramıza kimlerin girdiğinden bir haber, tek suçluyu ben sanarken artık biliyorum ki çok masumum.
Aramıza giren üçüncü kişi siyah kedi olabilirdi. Ben saçımı tutmuş uğursuzluk beklerken bir öpücük tüm uğurum olabilirdi.
Yüzyüze konuşuruz diye biriktirdiğim şeyler tüm ömrüm olmuş, bizse hep sessiz kalmışız. Meğer hiçbir şey konuşmamışız.
Hep uzaktan bakmıştım ben, hiç dahil olamamışım hayatına. Düşlemekle yetinmişiz.
Diretememişim, koruyamamışım.Şimdi o kadın,
"Her şey çok kötü olacak" diye sayıklıyor.
Şimdi o kadın,
Hayal kurmayı bırakmış gerçeklerin tadına bakıyor.
Soruyor o kadın,
Bize bunu neden yaptın?