Kahrolsun.

200 4 0
                                    

Gece başucuna koyup da uyuduğun defteri sabahın ilk ışıklarıyla eline alıyorsun. O zamanlar güne daha erken başlıyorsun. Başını kaşımaya daha az vaktin oluyor ama kaşımamazlık etmiyorsun. Hatta abartıyorsun ve şiir yazacak zamanı bile arttırıyorsun. Öyle mutlu bir çocukluk yaşamadın ama kahreden bir gençlik yaşıyorsun. Yoksa kim gece başucuna bir bardak su koymak dururken yırtık bir defteri koyar ki? Ya da mutlu bir sabahın saati neden 06.45 olsun ki?
Hani bir şarkı vardı...
Heh, sigaramın dumanı. Kötü bir gençlik kötü alışkanlıklar getirmiş. Kaç zamanlar oldu senin yerine sigarayı çektim içime. Hepsinde de bu şarkıyı mırıldandım. Hep de akşam vakti ya sokaklardayım.
Hep mi aynı melodi be, hep mi aynı ses. Ses demişken, nasıldı senin sesin? Hafif buğulu, uykudan yeni uyanmış gibi. Kestane kokuyor ama mevsim yaz. Öyle bir bilmezlik işte. Harbi nasıldı senin sesin?
Bir zamanlar vardın. Sonra bir zamanlar gitti sen kaldın. Bir şeyler de eksildi mesela başucu defterim yoktu artık ve sabah 07.45 de uyanmaya başladım. Başımı kaşımaya daha çok vakit bulurken şiir yazmayı bıraktım. Ezginin Günlüğü de gelmiyordu aklıma, sigara içmekte. Monoton soluk alışverişlerime de son vermiştim. Kısacası, hayatla bağımın sağlamlığı zedelendi.
Kulağa hoş gelen başka sesler duydum ve seni yadırgamayı bıraktım. Herkesleşecek yüzü sana verenler utansın.

Size Bir Hayat Anlatacağım.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin