13- Lixie 🍪

112 19 1
                                    

Changlix içerir

"kaç dakika var"
" 20"
" SİKEYİM NE ZAMAN OKUL BİTECEK LİX"
"daha ilk dersteyiz sakin ol biraz"
" SAKİNİM"
Felix sinir ve heyecandan gözleri fal taşı gibi açılmış Hyunjine güldü sessizce, bu halleri sevimli ve nadirdi
Öğretmenin isteksiz ses tonuyla anlattığı boğuk dersi bir kenara bırakıp defterinin kenarına birşeyler yazıp Hyunjin'e çevirdi

Dün Neredeydin?

Hyunjin gözlerini devirerek uçlu kalemini eline aldı

Seni ilgilendirmez

Felix tam yazacakken Sarı saçlı sesini yükseltti akıp giden dersi bölerek

"Dersine bak Yongbok"

Bir an bütün sınıf ona baksa da her zamanki halleridir, deyip önüne geri döndü. Bu sene hayatlarını belirleyecek bir sınava gireceklerdi ve uğraşmak istedikleri son kişi Hwang Hyunjin di..
Öğretmenlerin bile..
İlk önce çok çabalasalar da şu an umurlarında değildi.

Felix burnunu çekip önüne döndü. Alınıyordu, Hyunjin için yaptığı herşey, bütün baskılar..
Boşuna mı? Gerçekten Hyunjinin gözünde sadece bir uşak mıydı? Oysa arkadaş olduklarını sanıyordu..

Somurtmaktan vazgeçip ellerini masada birleştirdi ve dikkatlice kaçırdığı derse odaklandı.
Hyunjin göz ucuyla onu kontrol edip sırıttı, ilk defa sorun çıkarmak istemiyordu. İnce, damarlı elini Felixin dizine koydu ve yaklaştı
"İşlerim vardı Yongbok"
Boş boş birbirlerine baktılar, en sonunda Felix ufaktan gülümsedi ve önüne döndü
"heyecanlı mısın Bugün için?"
Hyunjin çocuk gibi gülümsedi kocaman
"eveet!!"
...

"neden kuzum benim neden işte?"
" yok hyung gelemem ben"
Felix elini onun omzuna koydu
"annen mi?"
" babam sürekli dışarıda olduğumu söylüyor!"
" SADECE MARKETE GİDİYORSUN İNNİE"
"Biliyorum"

....

Hyunjin bunu öğrendiğinde beklendiğinden çok farklı bir tepki verdi
"tamam yarın o zaman"
Yarın olabileceğini nereden biliyordu? Nasıl bu kadar emin ve sakindi bilmiyordu Felix.
Ama bildiği birşey vardı
Hyunjin sinirlenmesi gereken bir durumda sakinse.. Kıyamet yakındır. Mutlaka planladığı birşey vardır ve bu genelde pek sevecen olanlar olmaz. Özellikle Hyunjinin karşısındaki kişiye göre
O çok güçlüydü ve gücünü tamamen kullanacaktı böyle şeyler için.

Tenefüslrden biriydi.. Hyunjin sırasını karalamakla meşguldü ve Felix'in tam da tahmin ettiği gibi kafası çok ciddi şeylerle doluydu
Sınıf kapısında konuşan birkaç kişinin sesini sonra kendi adını duydu
"kimi arıyorsun?"
" Hyunjin hyung"
" a evet Hyunjin arkada oturuyor, işte orada"

Hyunjin aniden kafasını kaldırdı ve Jeongin'i gördü, ilk defa görmüş gibiydi ya da yıllardır görmemiş gibi. Bir günde nasıl bu kadar güzelliğin üzerine güzelleşmişti?
Nasıl da özlemişti onun badem gözlerini, o yanına geleseye kadar hayranlıkla izledi onu sert yüzünün arkasından
"selam Hyung"
" merhaba Jeongin. Otursana"

Yan yana oturduklarında kalbi hızla atmaya başladı, ona daha bu kadar yaklaşmışken kalbi Tekliyordu sarılsalar ölürdü herhalde
Çiçeğinin kokusunu gizliden gizliye içine çekti

"evet, birşey mi söyleyecektin?"
" hyung ben bugün gelemiyorum.. Üzgünüm"
"sorun yok, yarına alırız?"
" Hyung.. Gelemeyeceğim işte, almayalım"
" Umutsuz olma"
" gerçekten Gelmeyi istiyorum hyung"
" Biliyorum"
"ne. Nasıl?"
" belli oluyor, gözlerinden.."

Fark etmeden biraz yaklaşmıştı yüzleri, geri çekildi derin bir nefes alarak
"bir yolunu bulup geleceğim yarın"
" Fighting"

Jeongin el sallayıp sınıftan çıktığında kapıda konuştukları çocuk Jeongin'i durdurdu
"seni tehdit mi etti?"
" bize söyleyebilirsin kardeşim"
" yoo? O benim yakınım"

Hyunjin elini ağzına kapattı bağırmamak için.

Arkadaşım demedi.
Dostum demedi
Yakınım dedi
Bir şans var!

O çocuklar Jeongin gittikten sonra Hyunjine baktı
"ne yaptın lan çocuğa!"
" Kafeye gitmeyi teklif etti, kabul ettik ve anlaştık"
" Yalan söyleme orospu çocuğu"
"anneme laf atman beni üzmüyor, devam et"
"o çocuk masuma benziyor Hyunjin, yapma"
" Siz bile benden daha tehlikelisiniz ona karşı şimdi adam tutayım da siktirip gidin"

Tam o sırada içeri müdür yardımcısı girdi ve Hyunjinin sırasından Felixin çantasını alıp kapıya yöneldi
Hyunjin elini masaya vurdu
"ne oluyor bayan Kim?!"
" yongbok bayıldı"
"nerede o"
" benimle gel"

Aşşağı doğru inip revire girdiklerinde Sedyenin yanında Dikilen Changbin'i görür görmez koşup yüzüne bir yumruk geçirdi
"ne yaptın kardeşime! Söyle yine neyle üzdün onu "
Bir iki yumruk daha attı ama sonra bıraktı.
Çünkü Changbin, o asi çocuk hiçbir şeye tepki vermiyordu
Kabullenmişti
"Hyunjin, ben Felixin düşmanı değilim"
" O zaman neden Lixie orada uyuyor?"
" böyle olsun istemedim"

Yüzüne bir yumruk yediği anda ince bir çığlık duyuldu, Jeongin'in sesi...
Kimse kıpırdamadan Jeongin'e bakmaya başladı
"hyunguma ne yaptınız! O benim tek ailemdi!"
Yarı uyanık Felixin yanına koştu
"hyung?"
"birşeyim yok İnnie.. Kimse Birşey yapmadı"
"yalan söyleme"
"gerçekten değil.. Changbin anlatsana"

Changbin ufaktan gülümsedi
"konuşuyorduk.. Bir çocuk geldi ve çıkıyor musunuz artık dedi. Bende evet dedim çünkü artık Felix'in öğrenme zamanı geldi onu çok sevdiğimi, sonra birden onu kollarımda buldum"

Jeongin de gülümsedi
"bu.. Sevimliydi. Çok sevimli "
Felix güldü sessizce
" bayılmam sevimli mi İnnie.?"
"hayır hyung şeyi demek istemiştim, şeyi yani bayılman değil de -"
"Changbin ile sen. Lix. Anlamanı beklerdim"
Hyunjin duygusuzca açıklama yaptı panik yapan Jeongin'e destek çıkarak
Jeongin kocaman gülümsedi
"Changbin bu mu?"

Bin kafasını salladı. Günah keçisi Changbin.. Acıların temeli Changbin..
Felixin ilk aşkı Changbin..

Hepsi revirde sohbet ederken Hyunjin titreyen telefonuna bakmak için biraz geri çekildi

*********** kişisinden 1 cevapsız çağrı.
2 yeni mesaj

Bilinmeyen numara :
Rodeo sokağı, Ongshimi kafe
Yarın görüşürüz aşk kuşu

........................... ×............... ×............

YeOroBuN ufak bir bölümle ben geldim..
Beğeniyorsanız oy vermeyi unutmayın. Asıl bölümler başlıyor
Hyunİn ile kalın
🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪🍪

꧁͢✨͢BabyBiscuits_Hyunİn✨͢꧂͢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin