"Hakkındaki gerçekleri öğrenirim diye mi korkuyorsun?"
Sustu. Bir süre cevap vermedi. "Tuna mı anlattı?" Diye sordu. Arkadan bir ses "evet ben anlattım." Dedi. Tuna'da buradaydı. Çok güzel işte şimdi kadro tamamlandı. Harika(!)
-Bu mevzu bir başkasını ilgilendirmez. Gece'ye anlatmaman gerekiyordu.
-Bilsin istedim Burak Ataman.
-Neden? Benden vazgeçsin diye mi ?
-Hayır. Gece'yle yakında bir ilişkiye başlayacağız. Birbirimizi tanıma aşamasındayız. Yaşadıklarımı bilsin istedim.
Şimdi tam olmuştu. Başladığımız bu oyunu herkese ilan etmişti. Artık ciddi anlamda oyun başlıyordu. Burak'ın suratını anlamsız bir ifade aldı. Ne olup bittiğini kestiremiyormuş gibi bakıyordu.
-Lan bu kız daha düne kadar beni seviyordu. Nasıl bir oyundasınız lan?
Kızmıştı. Sesi sert çıkıyordu. Bende kızmıştım. Kendine olan bu güveni beni deliye çevirmişti. Ve ben Gece Yalın sessiz kalamayıp lafı ağzına tıkmaya kararlıydım.
-Doğru seni seviyordum. Hala seviyorum. Ama seni seviyor olmam senden vazgeçmediğim anlamına gelmez. Ben senden vazgeçtim Burak Ataman. Tuna'yla yeni bir yola girdim. Sen benim sevgimi haketmiyordun. Ama o sevgimi hakedecek. Ve ben seni unutmaya başlıyorum bile.
Arkama bile bakmadan hızlıca çıktım evden. Gözlerim dolmuştu . Ama ağlamayacaktım. Telefonum çalmıştı. Arayan Nilay'dı. Açmadım. Bir taksiye atladım. Eve gitmek istemiyordum. Sahil kenarına indim.
BURAK'TAN
Gece sözlerini tamamladıktan sonra çekip gitmişti. Peşinden gitmeyi düşündüm ama Tuna buna izin vermedi. "Sakın aklından bile geçirme ! Seni onun yanında görürsem canını yakarım." Demişti. Korktuğumdan değil ama gitmemiştim. Gidememiştim. Gidip ne diyebilirdim ki... Benden vazgeçtiğini söylüyordu. Vazgeçme beni hep sev mi diyecektim. Gizem ve Uraz geldiler yanıma.
-Ne oluyor? Gece nerede Burak ?
-Uraz bi' dur lütfen. Şuan iyi değilim.
-Gece'yı aradım açmıyor. Nereye gitti acaba? Tuna git bul hadi.
"Yalnız kalmak istiyordur Nilay ." Dedim. Tuna'nın Gece'nin peşinden gitmesini istemiyordum. Nilay'dan özür dileyerek evden çıktım. Boş sokaklarda biraz yürüdükten sonra kafamı dinlemek için her zaman gittiğim yere gittim .
Düşündüm.
Düşündüm.
Düşündüm.
Buse'yi o kadar zaman geçmesine,bu diyardan göçüp gitmesine rağmen unutamamıştım. Tuna'ya yaptıklarım affedilemezdi. Bende affetsin diye uğraşmadım zaten. Ama cidden sevdim Buse'yi. Tuna günlük ilişkileri olan biriydi. Buse'yi üzerdi. O üzülsün istemedim. Sadece beni sevsin istedim. Bencilce düşünüyordum. O zamanlar aşk gözümü kör etmişti. Sonra gelen ölüm haberi... ve daha sonra ölüm sebebinin aslını öğrenmem... Her şeyin içine etmiştim. İşte bu yüzden Gece'den uzak duruyordum. Korktum. Yine elime yüzüme bulaştırırım diye korktum. O çok güzel,akıllı ve masum bir kızdı. Bense kötülüğün dibine vurmuş bir serseri...Bu düşüncelerimden sıyrılıp Gece'yi aradım. Merak etmiştim. Benim yüzümden üzülmesini istemiyordum. Ona karşı farklı hislerim yoktu. Ama fazlasıyla değer veriyordum. Telefon çaldıkça çalıyordu. Tam kapatacaktım ki açtı.
-Efendim Burak ?
-İyi misin Gece?
-Sanane.
-Peki kusura bakma rahatsız ettim.
-Off!! İyiyim . Merak etmene gerek yok.
O görmese de sırıtmıştım. Sesi iyi gelmişti. "Söylediklerin doğru mu peki? Tuna'yla bir şeyler mi yaşayacaksınız?" Diye sordum. "Ne o ? Bunu da mı baltalayacaksın?" Demişti. Ne diyebilirdim ki ? Benim bile kendime olan kızgınlığım geçmemişti. O nasıl normal davransın ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islak Kelebek
RomanceYüreğim ilk defa böyle sevmişti. İlk defa böyle kırılmıştı. Ve ilk defa çaresizliği tam anlamıyla tadıyordu. Sonra o geldi. Tek tek sardı tüm yaralarımı kendi yaralarıyla birlikte.