Kafamda bir çok soru işareti vardı. Bunların hepsinin tek tek yanıtlanmasını bekliyordum. Tüm bunlar doğru muydu ? Burak bu kadar iğrenç bir insan mı ? Ayrıca Burak'a ne gibi bir plan hazırlamıştı ? Gidip Burak'la konuşabilirdim. Ama yapmadım. Bir süre sessiz kaldım. Tuna konuşmak istiyor gibiydi.
-Gece aklında soru işaretleri kaldı biliyorum. Ama Nilay şahit. O da biliyor her şeyi. Burak'la hâlâ görüşüyorlar çok samimi olmasalar da. O herif artık her şeyi bildiğimi biliyor . Sanki Buse'nin ölmesine ben sebep olmuşum gibi bana öfkeli. İki düşman gibiyiz. Buraya onun için geldiğimi anlamış olacak ki tedirgin oldu.
-Hadi diyelim sana inandım. Benden ne istiyorsun Tuna ? Burak beni önemsemiyor bile.
-Sana kaba davrandığım günü hatırlıyor musun ? Seni nasıl koruduğunu. Seni reddetmiş olabilir ama bu sana değer vermediği anlamına gelmez Gece. Sana karşı ne düşünceleri var bilmiyorum ama önemsiyor seni. Ben sana onun gözünün önünde seninle sevgili rolü yapmayı teklif ediyorum. Bir anda sevgili olmayacağız dikkat çeker. Önce yanyana gözükmeye başlarız,daha sonra iş ilerler.
-Ne saçmalıyorsun sen ? Sevdiğim çocuğa böyle bir şeyi nasıl yapabilirim ?
-Sevdiğin çocuk gerçekten sevdiğin çocuk mu peki ?
Söyleyecek bir bulamamıştım. Haklı olabilirdi. "Sana neden inanayım ?" Şimdi söyleyecek bir şey bulamama sırası ona geçti derken "Kaybedecek bir şeyin yok Gece,belki de Burak'ın içindeki duyguları uyandırmış olacağız." Dedi. Masadan kalktım. İlerlemeye başladım. Arkamdan geliyordu. Kolumdan sıkıca tuttu."Sakın beni hafife alma çirkin şey,bu konuşulanları Burak'a gidip söyleme. Yoksa senin için iyi olmaz." Sessiz kaldım. Kolumu tekrar sıktı ve "Anlaşıldı mı?" Diye sordu. Kafamı sallamakla yetindim. Zorla arabaya bindirdi. Sessizlik sürüyordu. Radyoyu açtı. Çalan şarkı neydi onu bile anlamamıştım. O kadar dağılmıştım ki eve yaklaştığımızı anlamadım. Mahalleye gelince bıraktı. "Etraftakiler yanlış anlamasın." Dedi. Bu düşüncesi hoşuma gitti. Kapıdan inecekken "Buse Erdem" demişti.
-Buse Erdem?
-Sevdiğim kız. Google'a bak. Ölüm haberlerini oku. Yalan olmadığını göreceksin.
Bir şey demedim. Eve ilerlemeye başladım. Titriyordum. Tüm bu olanların doğru olmasını istemiyordum. Ben o kadar zaman Burak gibi birini mi sevmiştim ? Allah kahretsin . Ne salaksın Gece. Ne salaksın. Çocukla ilgili bildiğin bir şey söylesene. Dış dünyasını biliyorsun. Peki içinin nasıl olduğunu biliyor musun ? Annem kapıyı açtı. Koşa koşa odama çıktım.
-Bir selam vermek yok mu?
-Anne işim var sana döneceğim.
Hemen bilgisayarımı açtım. Google'da arattım o ismi. "Ünlü oyuncu Serpil Erdem'in kızı Buse Erdem dün gece evinde intihar etti. Olaydan bir kaç saat önce ünlü işadamı Çetin Güner'in oğlu Tuna Güner'in evde bulunması dikkatlerden kaçmadı. Polisler hâlâ araştırmalarına devam ediyor." Bilgisayarı bir hışımla kapattım. Yanaklarım yanıyordu. Gözyaşlarım yanaklarımdan hızlıca akmaya devam ederken daha da şiddetli ağlamama sebep oluyordu. Annem ağladığımı duymasın diye ağzıma yastık tıkamıştım. Canım acıyordu. Tuna yalan söylemiyordu. Haber tamda onun dediği zamana denk geliyordu. 2013 yılı. Burak'ın buraya geldikten 15-20 gün sonrasına. Şimdi ne yapacaktım Tuna'ya inanmam için yeterli bir sebep miydi bu ? Neden ona bir yanım inanmak istiyor,bir yanım inkar ediyordu. Burak dolaylı da olsa Buse Erdem'in ölümüne sebep olmuştu. Bu yüzden mi artık kızlardan uzak duruyor kimseyi hayatına almıyordu.
Uyuyakalmıştım. İyi gelmişti. Ne zaman ağlasam böyle uyurdum. Annem bana kızmış olmalıydı . Yanıma çıkıp bakmamıştı bile. Aşağıya indim. Babam da gelmişti. Yüzümü inceliyordu. "Ne oldu kızım sana" diyip sarıldı. Tekrar ağlamaya başladım. Ne kadar sulu gözlü bir kızdım böyle. Burak değiştirmişti beni farkında olmasa da . "Gizem'le tartıştık" diye yalan söylemek zorunda kaldım. Annem şaşırdı. Biz pek tartışmazdık. Yemeğimin biraz tadına baktım. Yemek istemiyordum. Üstüme gelmeyip zorlamadılar yemem için. Tekrar odama çekildim. Yorganımın altına girdim. Gizem'e mesaj attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islak Kelebek
RomanceYüreğim ilk defa böyle sevmişti. İlk defa böyle kırılmıştı. Ve ilk defa çaresizliği tam anlamıyla tadıyordu. Sonra o geldi. Tek tek sardı tüm yaralarımı kendi yaralarıyla birlikte.