Uzun zamandır yazmıyorum farkındayım. Gecikti ama telafi edeceğim sanırım :)
Korkuyordum. Çok korkuyordum . Bu adamlar bana ne yapacaktı bilmiyordum. Tuna'yla ne hesapları vardı ? Tuna'nın canını yakmak için beni neden kullanıyorlardı ? Kafamdaki bu düşünceleri o iğrenç adamın berbat sesi böldü.
-Tuna buraya tek başına gelirse sana zarar gelmeyecek. Ama o şerefsiz bir oyun yapmaya kalkarsa senin için hiç iyi olmaz Gece hanım.
-Tuna beni önemsemez. Yanlış kişiyi kaçırdınız bırakın da gideyim lütfen.
"Sen öyle san Tuna'yla sevgili olduğunuzu biliyorum." Al işte . Bu oyunun başıma bela olacağını ben biliyordum. Allah kahretsin. Şimdi ne olacak ? Tuna gelirse onu öldürürler. Allah'ım sen yardım et.
GİZEM'DEN
Gece'nin sesini duyunca çok korkmuştum. İstemsizce gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Uraz ise Tuna'ya bir yumruk geçirdi. Tuna karşılık vermedi. Donmuş gibiydi. Bir şey demiyordu. Hemen yerden kalktı .
-Sakin olun adamların derdi benle. Ben her şeyi halledeceğim. Siz şimdi gidin benden haber bekleyin. Uraz sende kızlara dikkat et. Rahat dursunlar. Polise haber vermeyin.
-Lan kızı ne işlere soktun. Eğer o kızın başına bir şey gelirse seni öldürürüm.
-Kes lan sesini . Gece'nin başına bir şey gelmeyecek. Onların dünyasını başına yıkarım.
Tuna'nın kendinden emin hali biraz olsun rahatlatmıştı bizi. Nilay ise Tuna için endişeleniyordu. Sahi ya ? Tuna giderse adamlar ona ne yapacaktı ?
Bir kaç telefon görüşmesinin ardından Tuna yanımızdan ayrıldı. Bizde beklemeye başladık.
TUNA'DAN
Gece'yi kaçıranlar işlerine balta soktuğum adamlardı. Bundan 1 ay önce bir uyuşturucu işine müdahale etmiştim. Yurtdışına uyuşturucu ihraç edeceklerken Kazım Tezcan'ın işine burnumu sokmuştum. Öğrendiğim an polise ihbar etmiştim. Onlarda benim olduğumu öğrenmiş olacaklar ki Gece'yi kaçırmışlardı. Şerefsizler ! Beni kaçırmak varken neden Gece'yi kaçırdılar ? Babamın ünlü bir iş adamı olduğunu biliyor olmalılardı. Bu yüzden dikkat çekmek istemediler.
Aynı numara bir daha aradı. Hemen açtım. Adresi verdiler. Arabayı daha da hızlandırıp verilen adrese doğru yol aldım. Beni öldüreceklerdi. Bu belliydi. Nedense daha fazla yaşamama gerek yokmuş gibi hissettim. Bu işten sağ çıkamayacaktım . Önceden uyuşturucu aleminde bende vardım. Biliyordum bu tür olayları. İstesem adam toplayıp gider basardım mekanı. Ama Gece'ye zarar verebilirlerdi. Buse'yle Burak'ın sevgili olduğu zamanlarda uyuşturucuya merak salmıştım. Kendimi berbat hissediyordum. En dipte gibiydim. O hırsla işleri ilerletip ticarete dökmüştüm. Daha sonra ne bok yediğimin farkına varmıştım. Babam olanları öğrendiği için Ankara'dan beni uzaklaştırmak istemişti. Bu yüzden İzmir'e gelmeme ses çıkarmamıştı. Bugün bunun acısı çıkacaktı işte.
Verilen adrese geldiğimde kulağıma o ses doldu. Gece'nin çığlıkları... Olduğum yerde kalakaldım. Yüreğime bir ağrı girmiş gibi hissettim. Hayır ! Hayır ! Bir kez daha sevdiğim bir insanın ölümünü kaldıramazdım. Koşarak eve daldım.
"Ben geldim. Bırakın kızı . istediğiniz benim." dedim. Kazım Tezcan yukarı gel diye emir veriyordu. Üst kata çıktığımda elleri bağlı olan halsiz düşmüş Gece'yi gördüm. Ne hale gelmişti. İçimin sızladığını farkettim.
-Tuna kurtar beni çok korkuyorum kurtar lütfen.
-Bırakın kızı lan.
Gece'nin ellerini çözdüler. Başına silahı doğrulttular. "Üzgünüm ama bırakamayız ikinizde ölmek zorundasınız" Gece'nin ağlaması daha da şiddetlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Islak Kelebek
RomansYüreğim ilk defa böyle sevmişti. İlk defa böyle kırılmıştı. Ve ilk defa çaresizliği tam anlamıyla tadıyordu. Sonra o geldi. Tek tek sardı tüm yaralarımı kendi yaralarıyla birlikte.