12

9.1K 812 177
                                    

*İyi okumalar

Sevince, aptal oluyordun. Beni kıran birine, tekrar kırsın diye gitmemin başka açıklaması olamazdı. Ozan'ın kollarındayken kalbim eriyordu. Göz kapaklarım, ağırlık yaparak kapanmak istiyordu. Kendimi huzurlu hissediyordum. Bu huzura hep sahip olmak isterdim. Bunun imkansızlığı canımı yakıyordu. İmkanlı hale getirmek için, kalmaya karar vermiştim. Dediği onca şeyden sonra, bunun nasıl olacağını düşünüyordum. Gözünde fazla değersizdim.

Ozan kollarını sırtımdan ayırdığında, huzursuzca iç çektim. Sinirden dolan gözlerimi eğdiğimde, onun dudaklarından da derin bir nefes çıktı.

Çenemde parmaklarını hissettim. Tutup, kaldırdığında dokunduğu yerde eriyordum. Gözlerine baktığımda ise alev aldım. İfadesindeki pişmanlık, yaptığım aptallık yüzünden ki pişmanlığımı alıp götürdü.

Gözleri yüzümde gezindikten sonra "Asma yüzünü." dedi.

Ulan, tüm kırgınlığım kalbimle birlikte uçuyordu. Beni tek bir sözle yerin dibine sokup, tek bir dokunuşla göklere çıkarıyordu. Çakılışım fena olacaktı.

Konuşmak için dudaklarımı araladığımda, titrediğimi farkettim. Gözleri saniyelik dudaklarıma değdi. Bununla yutkunurken, çenemdeki parmakları hızla ayrılmıştı.

Hafifçe öksürüp "Haddim olmayan şeyler söyledim. Saçmaladım." diye devam etti.

Ben ise sözlerinden çok, kestiği temasıyla ilgileniyordum. Küçük bir temasa bu kadar aç olmak, canımı sıktı. Ozan benleyken, ben kendimle olamıyordum.

"Ben öyle değilim."

Kendimi açıklamaya çalıştığım için acınasıydım. Bu kadar altta kalmamam gerektiğini beynim fısıldıyordu. Kalbim ise, dudaklarımı esir alan kelimeler onun eseriydi.

"Biliyorum."

"Evet, öyle demek istemedin."

Gözlerinden geçen suçlulukla gülümsedim. Pişmanlığı git gide artıyordu. Bu içimi biraz daha rahatlattı.

"Neden bana karşı hep böylesin?"

O suçluluğun yanına şaşkın bie ifadenin yerleşmesini izledim. Büyük ihtimalle şimdi nasıl olduğunu sorguluyordu.

"Bu ne demek?"

Gözlerinin içine bakmak zor gelince, bakışlarımı yere çevirdim. Ellerimi de sırtımda bağlayıp, tek bacağımı sallamaya başladım.

"Grupta en az beni seviyor gibisin. Hep böyleydi. Hakaret ettiğin tek kişi de benim. Hatta benim dışımdaki kimseye hakaret ettiğini görmedim."

Yıllarca, onun ne kadar saygılı biri olduğunu görmüştüm. Ailesine, çevresine, kız arkadaşına davranışları belliydi. Bir tek ben o davranışlardan nasibimi almıyordum.

Hala yere baktığım için nasıl bir yüz ifadesine sahip olduğunu bilmiyordum. Tepkisini merak etsem bile, gözlerine baktığım an ağlayabilirim gibi geliyordu.

"Ben-" diyip sustu. Ardından "Böyle düşündüğünü bilmiyordum. Farkında değildim." diye sesizce konuştu.

Kafamı sallayıp "Neyse." dedim.

"Seni daha az sevdiğim falan yok. Azak ve Egemen neyse, sen de benim için aynısın."

Daha azı olmak canımı sıkarken, aynısı olma fikri de canımı sıkıyordu. İki elini omzuma koyup, bastırdı.

"Neden bana bakmıyorsun?"

'Acınası halimi gözüne sokmak istemiyorum.'

Bir şey demezken, kafamı kaldırmadım. Ellerini daha da sıktığında aciyla yüzümü buruşturdum.

"Turunç, çok özür dilerim. Bak bana."

Gözlerim ona anlık olarak değince kalbime yine yenildim. Bakışlarındaki üzüntü beni bitiriyordu. Aşk cidden çok garipti. Ona kızgındım, söylediği şeye kızmıştım, trip atmam için harika bir zamandı ama yapmak istediğim tek sey hala ona sarılmaktı.

"Ozan, omzum acıyor."

Benden hemen uzaklaşmazsa, kendimi tekrar kollarına atabilirdim. Ellerini çektiğinde, tişörtümü düzelttim.

Sesini sevimli çıkarmaya çalışıp "Affettin mi?" dedi.

Dudağımın kenarı kıvrılırken "Affettim" dedim.

Of, fena sevilesiydi. Gözleri parladığında iyice içim gitti.

"Ama bana söz ver. Bir daha kalbimi kıracak şeyler söylemeyeceksin"

Çünkü cidden dayanamıyordum. O farkında olmasa bile parçalanıyordum. Üstelik başkası dese kafa göz gireceğim durumda, sadece üzüldüğümle kalıyordum.

"Söz." dedi.

Ben de inanmayı seçtim. Ona tekrar sarılmamak için direnen bedenime karşı kaybetmek üzereydim. O biraz daha çekildiğinde neyse ki bu tarafım kendiliğinden bastırıldı.

"Uyuyalım mı?"

İkinci kez yan yana yatacaktık. Ona şimdi kanepeye git desem, rahatsız olduğunu söylese bile dediğimi yapacağını biliyordum. Bu yüzden söylemedim. Huzurlu olmaya devam etmek istiyordum. Bunun için beni saran kollarına ihtiyacım vardı.

Bir Yalnızlık Meselesi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin