Özel Bölüm(5)

2.2K 282 10
                                    

Minho çalışma masasında oturmuş evrak işi yapıyordu. Tayin işi kesinleşmişti ve bu süre zarfında müdürü saha görevine çıkmasına gerek olmadığını söylemişti. O da sıkıcı evraklar ile gününü geçirmeye çalışıyordu. Fakat hâlâ mesaisini bitmesine 3 saat vardı.

En kötüsü ise bu sıkıcı evrak işleri kafasının dağılmasına, zihninde yer edinen tek bir yüzün onu rahat bırakmasına yetmiyordu. Jisung, her dakika, her saat oradaydı. Ona itiraf ettiğinde en azından bu yükten kurtulacağını düşünmüştü ama sanki daha da beter olmuştu. Onunla konuşmak istiyordu. Yeniden aşkını haykırmak istiyordu. Gidecekti ve Jisung'u görmesi daha da zorlaşacak, hatta belki de hiç göremeyecekti.

Ve her şey bir kenara onu kendinden uzaklaştırdığını çok iyi biliyordu. Genç olan kesin bir dille belki hayatı boyunca onun gibi hissetmeyeceğini söylemiş olsa bile bir türlü vazgeçemiyordu. Aptallık ediyor olabilirdi ama gerçekten birine karşı derin hisler beslediğiniz de onu söküp atmıyordunuz. Bu o kadar basit bir şey değildi. Yine de belki de gitmek, Jisung'u unutması için çok daha kolay bir yol gibi görünüyordu onun için.

"Hyung!"

Minho kulağının dibindeki sesle oturduğu yerde sıçradı. Kuzeninin sarı saçları yüzüne dökülmüş ona bakıyordu.

"Ödümü patlattın ya..."

"Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim. Dalgın gibisin?"

"Yoo değilim... Gördüğün gibi çalışıyorum. Hem sen niye geldin?"

"Gelemez miyim? Beni özlediğini düşünmüştüm."

Minho yüzünü buruşturdu.

"Felix'i bile daha çok özledim ama yok yani sen asla..." Hyunjin bozulmuş gibi yüzünü asınca "Şaka yapıyorum en sevdiğim kuzenim" dedi yanağından makas alırken. Cidden bu çocukla uğraşmayı çok seviyordu.

"Sanırım seni çokça özleyeceğim zamanlar gelecek zaten."

Hyunjin bu konuda yorum yapmaya hazırlanıyordu ama vazgeçti.

"Bugün dışarıda yemek yiyelim mi? Ben ısmarlayacağım."

"Felix?"

"Ah Felix, Jisung ve Seungmin ile birlikte Changbin'i dinlemeye gidecek."

Minho Changbin ismini duyunca gerildi.

"Jisung'un sevgilisi olan Changbin.."

"Hem evet hem hayır. Hyung Jisung kimseyle birlikte değil. O söylemedi ama Felix çıtlattı diyeyim. Ayrılmışlar. Ve sanırım artık Seungmin ile birlikte... Ya da değil neyse çok bilmiyorum ama sen içini rahat tut."

Minho şüpheyle kuzenine baktı. Belli ki bir şeyleri öğrenmişti.

"Tamam mesaimin bitmesine henüz var. Haberleşiriz." Hyunjin başıyla onaylayıp oradan ayrıldı...

________________

"Gerçekten mi Hyunjin?"diye sordu Minho geldikleri mekâna göz gezdirirken.

"Ne var?"

"Yarın tekrar işe gideceğim ve sen beni kafayı bulmaya mı getirdin?"

"Senin alkol töleransını biliyorum, bir iki kadehten bir şey olmaz. Bence buna ihtiyacın var." Haksız sayılmazdı Hyunjin. Minho'nun kafasını dağıtmaya, Jisung'dan uzaklaşmaya ihtiyacı vardı.

Daha fazla bir şey söylemeden boş bir masaya geçtiler. Klasik kendin pişir kendin ye mekânıydı. İçilen bira ve sojunun kokusu  anında sizi etkisi altına alıyordu.

Kızılı, Kızıla Boyamak [HyunLix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin