üçüncü bölüm

794 52 3
                                    

Son dersin bitmesine yaklaşık 10 dakika vardı. Ve ben tüm ders uyuduğum için yeni uyanmıştım yanımdaki Jimin'e baktığımda sıranın altından telefonla oynadığını gördüm, biriyle mesajlaşıyordu ve beni farketmemişti.

Aslında şuan mesajlarını gizlice okuyabillirdim ama, bunu yapmam çok ayıp olurdu zaten ona sorsam bana söylerdi gizlice okuyup kendimi kötü hissetmektense sormak en iyisiydi.

Şimdilik bu konuyu kenara kaldırıp kafamı tekrar sıraya gömdüm, bu zil ne zaman çalacak amk.

Zilin birden çalmasıyla hemen yerimden doğruldum, sonunda aq.

"Tae, çıkışta bir işin var mı?"

Jimin'ın sorusuyla ona döndüm, cevap verirken bi yandanda çantamı toparlıyordum.

"Ah üzgünüm jimin bu akşam eve dönmem gerekiyor, aile toplantımız var sanırım."

Söylediklerimle  jimin'ın yüzü ve vücüdü aynı anda gerildi, bu gerginlik sesine de yansımıştı.

"Aaa şey bu toplantıda kimler olacak? yani merak ettiğim için soruyorum."

Yüzüme garip bir sırıtmayla bakıyordu zorla gülümsüyor gibiydi.

Biraz şüpheyle suratına bakarken aynı zamanda da çantamı toplamayı bitirmiş ayağa kalmıştım , sınıftan çıkmak için kapıya ilerledim oda yanımdaydı.

"Aile toplantısı dediğime göre ailem olcak jimin kimin olmasını bekliyordun ki?"

"Şey yani ben ne bileyim öyle bi-"

"Tamam jimin sakin ol dostum, annem babam ve abim olacak babam abim ile ilgili bişeyler anlatacak sanırım yani."

Öylesine söylemiştim bunları sabahki konuşmadan dolayı, abimin şirketin başına geçemesinin konuşmasını yada şu yurtdışı meselesini kastetmiştim.

Ne konuşulacağı hakkında bir fikrim yoktu.

Dediklerimle donakalmıştı beraber koridorda yürürken bi anda durmuştu.

"Jimin neler oluyor Tanrı aşkına kendine gelir misin? Ne bu histerik hareketler ya."

"Aa ben iyiyim tae, sen hadi git beni bekleme ben bir tuvalete gideceğim sonrada direk eve giderim, sen git hadi,git."

Resmen kovulduğum için sesimi çıkarmadan kafamı sallayıp uzaklaştım, cidden neyi vardı bu çocuğun bu aralar çok garip davranıyor.

Jimini düşünürken okul kapısına gelmiştim bile bahçeye çıkıp etrafı gözlerimle taradım, aradığım kişiyi bulunca sırıttım.

Uzaktan çok yakışıklı gözüküyordu, gözlerimden kalplerin fışkırdığına yemin edebilirdim.

Yanına yaklaştıkça birşeyi farkettim, bu adam uzaktan da yakından da tam bir afetti.

Ben yüzümdeki eşşek sırıtmamla yanında geldiğimde oda hemen gülümsedi.

"Merhaba, taehyung."

"Merhaba jungkook, gidelim mi?"

"Ah tabii, buyrun efendim."

Kapımı açıp geçmem için açtığı yerden bindim arabaya.

Oda hemen şöför koltuğuna binmişti. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.

"Taehyung, baban ve annen bu akşam bir toplantıya katılmaları gerektiğini söyledi, aniden çıkan bir toplantıymış , bani da sana ve abine göz kulak olmam için tembihledi."

Toplantıdan sonrasını dinlememiştim bile beni ilgilendiren kısım burasıydı çünki.

"Ay çok iyi oldu bu beraber film izleriz jungkook, yada beraber resim çizeriz, yada oyun oynarız çok eğleniriz değil mi!"

Benim çocuksu heyecanıma bakıp genişce gülümsedi.

"Tabi kii taehyung, beraberken herşeyi yapabiliriz."

O an o kadar heyecanlıydım ki cümlesinde ki o imayı bile anlamamıştım.

Ben kendi kendime akşam için plan yaparken sesli düşündüğümün farkında  değildim tabii.

"Ay film mi izlesek yoksa resim mi yapsak ya, ama dur jungkook çok güzel çiziyor o olmaz..."

Ben kendi kendime saçmalarken jungkook'un dikkatle beni dinlediğinden de haberim yoktu tabii.

secret | Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin