Yandan yandan jungkook'u keserken bir anda bana dönmesiyle irkilip hemen bakışlarımı kaçırdım.
"Taehyung nasıl gidiyor?"
Bok gibi gidiyor.
"Yani pek beceremiyorum ama iyi gidiyor."
Oturduğu tabure den kalkıp yanıma doğru geldi tam dibimde durup, saçma sapan bir iki çizik attığım tuvale baktı.
"Aslında, yani şey.."
"Evet evet, bok gibi olmuş biliyorum."
Kafasını baktığı tuvalden hızla çevirip yüzüme baktı, şuan aşırı yakın duruyorduk ve bu benim için hiç de iyi değildi.
" Hayır, gayet güzel sadece bir kaç dokunuşa ihtiyacı var..."
Sıcak nefesi yüzüme çarparken ve derin sesiyle fısıltı gibi konuşurken ben hiç iyi değildim.
Elini yavaşça aşağıya doğru indirip tekrar aynı yavaşlıkla elimdeki tutma yeri de dahil her yeri boya olmuş fırçayı aldı.
Kendini biraz geri çekip kafasını tuvale çevirdi bende az önceki yakınlık yüzünden dağılmış kafamı az da olsa toplamaya çalıştım.
Elindeki fırçayla tuvale birşeyler çizerken ben umutsuzca bakıyordum, bu arada fırçayı tutarken eli çok güzel görünüyordu, gerçi eli her zaman güzeldi aşırı güzeldi, herşeyi o kadar güzeldi ki.
Neyse öhöm.
"Jungkook, bence boşuna uğraşma bundan hiç birşey olmaz."
Konuşurken de aynı zamanda tuvali işaret ediyordum.
"Hem ben acıktım boşver şimdi resmi sonra yaparız, hadi gel yemek yiyelim."
Oturduğum tabure den hızla kalkıp jungkook'un da kolundan tutup önce banyo ya doğru çekiştirdim ellerimizi ve boyalı olan heryerimizi güzelce yıkadık, nasıl oldu anlamadık ama benim kulaklarım bile boya olmuştu.
Daha sonra mutfağa geçip yiyecek bir şeyler aradık, evdeki aşçı ablanın yapıp dolaba koyduğu bir kaç yemeği ısıtıp yedik.
Ne? Her kitapta olduğu gibi beraber yemek yapacağımızı falan düşünmediniz umarım, ben zaten yumurta yapmayı bile bilmiyordum, jungkook desen mutfağın önünden bile geçmemiştir.
Yemeğimizi yememize rağmen hala masada mayışmış şekilde oturuyorduk.
"Jungkook, benim çok uykum geldi."
"Uyumak ister misin?"
Konuşacak halim kalmamıştı resmen o yüzden kafamı sallayıp onu onayladım.
Sandalyesinden ağır bir şekilde kalkıp yanıma kadar geldi, ne kadar uykulu olsamda her hareketini dikkatle izlemeye çalışıyordum, bir kolunu bacaklarımın altından geçirdi, diğer kolunu da sırtıma ve koltuk altıma getirip sıkıca tutup seri bir hareketle beni kucağına aldı.
Bir anda havalanmanın verdiği endişeyle, hemen ellerimi boynuna sardım bir nevi sarılıyor gibiydik. Eminim ki şuan çok güzel gözüküyorduk.
Merdivenlere doğru yöneldiğinde, odama doğru gittiğimizi anlamıştım, jungkook'un muhteşem kokusu ile iyice mayışırken, daha fazla dik tutamadığım kafamı boyun girintisine soktum, derin derin soluk alıp verirken vücudunun gerildiğini hissettim birazcık hoşuma gitmişti.
Ben boynunda soluklanırken odaya gelmiştik bile, beni yavaşça yumuşacık yatağıma bıraktı, ben iyice uyku moduna geçerken yanımdan gittiğini hissettim.
İstemiyordum, gitmesini istemiyordum hep yanımda olsun istiyordum.
"Kookie, lütfen yanımda kal, gitme.."
Sonlara doğru kısılan sesim ile oda olduğu yerde durdu sanırım ne yapması gerektiğini düşünüyordu.
Gözlerim kapalı umudumu kaybetmiş bir şekilde yatarken yatağımın yan tarafının çökmesiyle geldiğini anlamıştım, gitmemişti..
Saçlarımda dolanan elinin varlığı kalp ritmimi bozarken, kalkıp bir anda dudaklarına yapışmamak için zor duruyordum.
Fısıltı halindeki sesiyle konuşunca tüylerim diken diken olmuştu hafif kasılmıştım umarım fark etmemiştir.
"Taehyung, çok güzelsin... aklımın alamayacağı kadar güzelsin..."
En son duyduğum şeyler ile hem şaşkınlık hemde mutlulukla uykuya daldım.
En güzel rüyaları görmek üzere..
![](https://img.wattpad.com/cover/288758996-288-k559133.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
secret | Taekook ✓
Fiksi PenggemarGizli olmaması gereken bir aşk ama neden gizli yaşanıyor? Yada yaşandığı zannediliyor?