Sınıfa doğru el ele girdik. Sınıftakiler bize şaşırmış gözlerle bakıyordu. Bu İkimizinde umrunda değildi. En azından öyle zannediyordum. Duvar Tarafından en arka sıraya geçtik. Oturunca Mete'nin elinden elimi kurtarmaya çalıştım. Ama olmadı. Elimi sıkıyordu. Ve zaten ellerimiz birbirine kenetlenmişti.
"Elimi bıraksan diyorum"
Sınıftaki gözlemlerini bir kenara atarak bana baktı. Sonra ellerimize baktı. Omuzlarını kaldırdı ve Sınıfı incelemeye devam etti.
"LAN bıraksana elimi"
birşey demeden elimi Bıraktı. Şükürler olsun. Elim sağlamdı. Yan oturarak sırtımı duvara yasladım. Köşede ben oturuyodum. Adını bilmediğim kıza seslendim.
"Ilk ders ne?"
"Tarih"
"Saol"
'Önemli değil' dermişcesine gülümsedi. Çantamdan tarih Kitabı'nı çıkarttım. Mete hala Sınıfı inceliyodu. Ellerimi sağ omuzumda üst üste koydum. Çenemide ellerimin üstüne koydum.
"Bi sorun mu var?"
"Hayır."
Sesi ifadesizdi.
"Dökül. Noldu?"
"Yok bişey masal"
Suratıma bakmıyodu. Geri çekildim. Telefonumu çıkarttım ve öyküyü aramak için rehbere girdim. Sonradan aramamaya karar verdim. Telefonu kilitleyerek cebime koydum. O Sırada hoca içeri geldi. Kulaklıklarımı çıkarttım ve müzik dinlemeye başladım. Ders bitene kadar Cem Adrian dinledim. Sesi bana huzur veriyordu. Zil çalınca Mete ayağa kalktı. Tam adımını atcakken kolunu tuttum. Bana baktı
"Aşkım bi sorun olmadığına emin misin?"
"Evet masal."
Bi sorun vardı. Bana masal diyordu. bende ayağa Kalktım.
"Nereye gidiyon otur oturduğun yerde." Dedi.
"Kantine incem"
"Otur dedim sana ."
Sesi sinirli ve yüksekti.
"Karam Alıp gelicem."
Daha deminkine göre sesi Alçak çıkmıştı.
"Tamam." Dedim ve yerime oturdum. Sınıfa bakmaya başladım. Yanıma bi kız geldi.
"Merhaba masal. Bişey sorcam."
"Buyur."
"Şey siz Meteyle çıkıyo musunuz?"
"Evet sorun mu var?" Dedim Sarışın sürtüğe benzeyen kıza.
"Yoo. Mutluluklar."
"Saol"
Gülümsedi ve kalktı. Bikaç dakika sonra Mete geldi. Göz kırptı.
"Ne dedi bu kız sana?"
"Çıkıp çıkmadığımızı sordu sadece."
"Sen ne dedin?"
"Çıkıyoruz dedim. "
Sinirlenmişti benziyordu.
"Şaka dimi?" Dedi fısıldayarak.
"Niye şaka yapayım ki? Hem niye takıldın bu kadar?"
"Masal bunu öğrenmen için çok erken."
"Neyi?"
"Boşver."
"Söyler misin?"
"Hayır "
Hoca girdi. Soktuğumun Adamı şimdi mi gelinir. Israr edip öğrencektim ben.
Mete o gün benimle hiç ilgilenmedi. Soğuk davranan bir Mete -bir Kıvanç vuran klasiği-Bende daha çok Israr etmedim. Son derste bitince çantamı Alıp sınıftan Dışarıya çıktım. Neyle gitcektim şimdi ben? Yürüyerek? Imm... Yorulurum. Meteyle ? Asla. Of atlarım bi taksiye giderim kimseye ihtiyacım yok benimde. Hıh. Okulun Kapısı'ndan çıkarken arkamdan seslenildiğini farkettim. Arkamı dönünce Meteyle karşılaştım.
"Ne var?"
"Nereye gidiyon yaa? Ne bu acele?"
Snne be slk. Hih. Ss ks.
"Eve gidiyorum."
"Bugün bende kalıyoruz."
"Kendi evim var"
"Bende kalıyoruz dedim bi kere"
"Hayır"
"Evet masal şimdi arabaya bin"
"Hayır mete"
"Biniyo musun saçlarından mı sürükliyeyim?"
Böyle bişi yapmıcağını biliyordum. Nah sürüklersin.
"Gelmiyorum seninle"
"Peki o zaman"
Dediğini yaptı ve saçlarımdan tuttu. Hey çok canım acıyordu. Saçlarım benim en Zayıf noktamdı. Saçlarımı çeken birine fena sinirlenirdim. Dirseğimi Mete'nin karın boşluğuna geçirdim.
"Adam ol LAN. canım acıyo"
"arabaya bin dedim" dedi tıslayarak.
"Herşeyi anlatıcam" dedi devam ederek. Merakıma yenik düşerek Arabasına bindim. Elini belime koydu. Bi an korktum. Tikim yoktu. Sadece refleksti.
"Korkma benim" dedi
"Senin OLDUĞUNU biliyorum."
"Nerden biliyosun"
"Senden başka bi erkek Mert ve Çağatay dışında kimse bana dokunamaz. Ve kokun."
"Hımm prenses buyrun" dedi kapıyı açarak. Arabaya bindim oda Yanıma geçti. Eve kadar sessizce durduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ilk Aşkım
ChickLit5 senelik platonik Aşkın'a ulaşan Mete ve ilklerini sadece mete'de yaşayan masalın hikayesi