Ilk Aşkım

Nereye gidiyoruz biz böyle?

1 hafta sonra

öyküyü kolundan tutup çağatayın olduğu odaya sürükledim. O günün gecesi sabaha kadar beraberdik öyküyle. Bişey anlatmadı.
"Ya kızım o kolumda yeni çizikler var. Acıyo" diye sızlanmaya başladı. Ben evden ayrıldıktan sonra koluna jiletle çizikler atmış.
"Yapmasaydın kızım banane" dedim bende. Odaya varınca durdum. Kapıyı açtım ve öyküyü içeriye ittim. Suratına kapıyı kapattım. Kapıyı kilitleyerek telefonumu çıkarttım. Meteye mesaj attım.
Mesaj: tamamdır.
Telefonu cebime atıp hastaneden çıktım. Düzgün bi uyku alamamıştım 1 haftadır. Arabama binip eve gittim. Odama girdim ve üzerimi değiştirmeden uykuya daldım.

Meteden
Telefonumun titremesiyle telefonu cebimden çıkarttım. Masaldan dı. Öyküyle Çağatay'ın Aralarını düzeltiyorduk. Elimizden gelen kadarıyla. Telefonu kilitleyip kapıyı çaldım. Biraz bekledim ve kapıyı yeni işe girmiş OLDUĞUNU düşündüğüm kadın açtı.
"Hoşgeldiniz efendim."
"Hoşbulduk. Selen nerde?" Salona doğru yürümeye başladım. Merdivenlerden tak tuk topuklu ayakkabı sesleri geldi.
"Selen değil. Selen hanım!"
"Neyse ne. Noldu?"
"Kardeşin seni istedi. Son Günlerini senle geçirmek istiyor Olmalı." Piç gülümseyişini yaptı ellerini göğsünde birleştirip.
"Düzgün Konuş onunla LAN!!!" Diyip duvara yasladım onu.
"Baba'nın şuan ne yaptığından haberi olsun istemiyosan ellerini çek" onu orada bıraktım ve yukarıya çıktım.

Masaldan
Susadığımı hissederek uyandım. Yatakta doğruldum. Mete'nin kokusu vardı odamda. Gözlerimi bikaç kez kırparak ayağa Kalktım. Telefonumu buldum ve saate baktım. 23:47. Aşağıya inip su içtim artık pek uyuyasım yoktu. Nede olsa 9 saat uyudum. Acaba öyküyle Çağatay ne yaptı? Mete nerde ki? Of. Kafa dağıtmak için televizyonu açtım. Izlenilcek güzel film veya dizi yoktu. Televizyonu kapattım ve telefonumu çıkarttım. Meteyi Aradım. Biraz bekledim. Çaldı... Çaldı... Çaldı... Tam telefonu kapatırken uykulu gelen sesini duydum
"Efendim"
"Aşkım nasılsın?"
"Iyiyim sen?"
"Uyandırdım mı?"
"Hayır. Yani aslında... Evet."
"Özür dilerim uykun bölünmesin o zaman "
"Saçmalama evde misin?"
"sence?"
"Geleyim mi bitanem yanına?"
"Şey.. Bilmem"
"Bekle geliyorum"
Telefonu kapattı. Koşarak banyoya gittim. Kendime çeki düzen verdim. Banyodan çıktığımda kapı çaldı. Kapıyı açmaya gittim.
"Bebeğimm" dedi Mete her zamanki gibi çok tatlı bi halde sırıtarak.
"Sevgilimm" dedim bende onun gibi sırıtmaya çalışarak.
İçeriye girdi. Bikaç adım atıp bi anda geri döndü. Dudağıma minik bir öpücük kondurarak salona doğru yürümeye başladı.
"Sevdim ben bunu" dedi yağmurluğunu çıkarırken.
"ayıı" dedim onun duymayacağı bi sesle.
"Bende senii" diyince şaşırdım. Içeriye gittim ve oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturdum.
"Gel buraya lan" dedi
"Niye kaçıyon benden" diye ekledi.
"Ne kaçcam senden bee?" Dedim ve yanına gittim.
"Napıyoruz?"
"Ne bileyim? Planın var sandım."
"Off!"
"Oflama ağzını yerim"
"Yapamazsın"
"Dudağını yerim bende"
"Yapamazsı.." Deneme kalmadan öpmeye başladı. Ellerimle vuruyodum ama işlemiyordu ki öküze. Bi ara bıraktığında
"Ya bıraksana" dedim diye tekrar öpmeye başladı. Allah'ım neydi benim günahım? Ayrıldığında
"Büyük konuşmamayı Öğren meleğim" dedi ve göz kırptı.
"Şapşal" dedim ve suratına hafif tokat attım. Ben koltukta yatıyordum. O ise yere çökmüş elleri belime dolanıktı. Minik bi öpücük kondurdu dudağıma ve kalktı ayağa.
"Dışarı çıkalım mı?"
"Geç olmadı mı Aşkım?"
"Okullar zaten 2 hafta sonra kapanıyor. Gidelim biraz kafa dağıtalım. Yarın gitmeyiz okula. Rapor alırız"
"Olur o zman" yattığım yerden doğruldum. Nereye gitcez? Hani ona göre hazırlanayım."
Beni umursamadan yukarıya çıktı.
"Mete... Ya metee... " arkasından bende çıktım yukarıya. Kıyafet dolabının önünde durmuştu. Elbiselerime teker teker baktı. Sonunda eline siyah arkası ve Göğüs dekoltesi dantelli olan elbiseyi bana verdi.
"En uygunu bu galiba" dedi .
"Altına siyah topukluların." Diye ekleyip Kapıdan çıktı. Nereye gidiyoduk biz böyle??