27. Bölüm 'Yeni Bir Sayfa'

260 39 64
                                    

Yine çook uzun zamandır gelemedim buraya, sizlerle satır arasında buluşamadım :'( 
Ama şükür ki sınavımı atlattım :)
Yaz boyunca sizinleyim! 😌 İnşallah sizi bekletmeden bölümleri yazıp atacağım.  😍

Sizlere keyifli okumalar diliyorum! Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın! 💛 🐣
(Nitekim yorumlarınız beni yazmaya daha fazla teşvik ediyor :))

Ig: @munishaniminkitaplariii (göreyim takipleri jsjsksks)

🍀

"Efendim, emrettiğiniz gibi yerleştirmeleri yapılmıştır."

Kemal Bey'in işte şimdi keyfi yerine gelmişti. Önünde ki fincanı usulca alıp höpürterek büyük bir yudum içti. "Güzel."

"Bu hafta gelmek zorundalar çünkü pazartesi iş başı yapacaklar." Duyduğu haberle daha da sevindi Kemal Bey.

"Çok yakınız, artık kimsenin beni durdurmaya gücü yetmez." Kahvesinin son yudumunu içerek masaya bıraktı fincanı. "Ekibi topla toplantı yapacağız. Hiçbir şeyin eksik olmasını istemiyorum."

"Hemen efendim."

*

Elimde ki telefonla merdivenlerden hızlıca indim. "Sonuçlar açıklanmış!" diye bağırarak salona girdim.

"Güzelim bir sakin ol ya, ödümü kopardın!"

Yanına oturarak yanağını öptüm. "Özür dilerim hayatım!"

Şaşkınca kirpiklerini kırpıştırdı. "Hafsa Hanımdan beklenmeyen hareket ve kelime! Demek ki iyi bir yere gideceğiz."

"Aşk olsun yani Doğan, ben seni hiç öpmüyor muyum?"

"Bizimkisi aşk olalı çoktan oluyor zaten de gülüm ama her zaman öpmüyorsun yani!"

Çok yanlış bir yola giriş yapmıştım! "Durduk yere de öpülmez Doğan!"

"Allah Allah neden miş o?" diyerek kolunu belime sardı. "Neden durduk yere öpülmez miş?"

"Doğan Allah aşkına birazcık rahat dur ya! Annen gelecek hem şimdi."

"Yaklaşık üç buçuk aydır bu bahaneyi tekrarlayıp duruyorsun. Bakalım evimize taşınınca yeni bahanen ne olacak? 'Doğan aşağıdakiler duyacak rahat dur' mu olur acaba?"

Omuzuna vurdum. "Dalga geçme benimle!"

Gülerek omuzumun üzerini öptü. "Tamam tamam. Nereye gidiyoruz?"

Sonuçları hatırlayarak telefonu ona uzattım. "Samsun' a gidiyoruz!" Doğan telefonu elimden aldığında Halime annem içeriye girdi.

"Hayırdır kızım, ne oldu?"

"Sonuçlar açıklanmış Halime anne."

Gözlerinde ki parıltıyla "Güzel mi sonuçlarınız kızım?" diye sordu.

"Anneciğim, Samsun' a gidiyoruz." diyerek yanıtladı Doğan annesinin sorusunu.

Bu sefer gözlerinde parıltı değil hüzün gördüm. "Gideceksiniz yani?"

Ayağa kalkıp yanına ilerledim. "Ama neden üzüldün ki şimdi Halime Sultan?" diyerek sarıldım.

"Sessiz olacak buralar. Sabah senin o neşeli 'Günaydın' diyen sesini duyamayacağım."

SÂYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin