Harry'i söğüt ağacının altına oturttum, bende yanına oturdum. Harry dizlerini kendine çekmiş, başını da dizlerinin üzerine koymuş gözleri kapalı bir şekilde düşünüyordu. Bende Harry'nin kafasını kaldırdım bacağıma koydum. Harry'i dizlerimin üstüne yatırdım. Saçlarını okşadım. Şu anda ona en iyi gelecek şey sevgiydi...
Harry'nin saçını okşarken düşünüyordum. Böcürtümün gerçekleşmemesi lazımdı. Bunun için şimdiden çalışmalara başlamalıydım. Birden aklıma gelen fikirle Harry'nin başını dizimden atıp ayağa kalktım.
Harry:
- Nereye?!Ellie:
- Sonra anlatırım!Koşmaya başladım. Dumbledore'un odasının önünde durdum. Kahretsin! Şifreyi bimiyorum.
Ellie:
- Şeyy... Limon şerbeti?Hareket yok.
Ellie:
- Azkaban Tutsağı?Hareket yok.
Ellie:
- E yok tükürenbilye!Baykuş hareket etmeye başlayınca şaşırdım. Sonra hareket eden merdivenlere atladım...
◍◍◍◍◍◍
Ellie:
- Kısaca Dumbledore; hortkuluklar Voldemort'un yılanı Nagini, Marvolo Gaunt'un yüzüğü, Helga Hufflepuff'un kupası, Ravenclaw'ın diademi, Salazar Slytherin'in madalyonu, Harry ve yok edilmiş Tom Riddle'ın güncesi. Sizden istediğim şu: Gaunt'lara gidin. O yüzüğü bulun, ama takmayın. Takarsanız o yüzük size lanet salacak ve sizin yavaş yavaş ölmenize sebep olacak.Dumbledore:
- Peki Ellie, yüzüğü takmayacağım. Peki sen ne yapacaksın?Ellie:
- Benim hortkuluklarla ilgili ihtiyaç odasında biraz işim var. Sonra sizinle Grimmauld Meydanı 12 numaraya gitmemiz lazım. Birde Bellatrix'in kasasında bir kupa olacak. Henüz büyülemedilerse işiniz çok kolay olacak. Büyüledilerse çoğaltma büyüsü yapmışlardır Profesör.Dumbledore:
- Black kaçtığından beri o ev sadece Black'e itibar ediyor. Ama biz sihirle o işi halledebiliriz. Bella'nın kasasına girmek de çok kolay olacak. Neyse, ben yola çıkıyorum. Burada görüşmek üzere!Dumbledore "ŞAK" sesiyle ortadan kaybolunca bende oradan çıktım. 7. kata geldim. Duvarın önünden 3 kez geçerken "Her şeyin saklı olduğu yere girmeye ihtiyacım var" diyordum.
Duvarda birden bir kapı belirdi. İçeri girdiğim andan beri içimi bir dürtü kapladı. Yok olma korkusu...
Allah'ım veya Merlin, bende bir hirtkuluk muyum?
Şu anda bunları düşünmek istemiyordum. Hızlıca etrafı aramaya başladım. En sonunda gördüm. Yanında zaman döndürücünün büyük haline benzer birşey vardı. Büyük bir yığının yan tarafında duruyordu. Kutunun içindeydi. Hızlıca onu aldım. İhtiyaç odasından çıktım ve geri Dumbledore'un odasına doğru koşmaya başladım.
◍◍◍◍◍◍
Dumbledore daha gelmemişti. Bende onu beklemeye başladım. Bir yandanda plan yapıyordum. Hayatımda kendimi ilk defa bu kadar önemli hissediyorum. Kesinlikle mükemmel bir duygu...
"ŞAK" sesiyle sesin geldiği yöne döndüm. Dumbledore'un elinde bir kupa ve yüzük vardı. Hemen Dumbledore'un yanına koştum ve elindekileri masanın üzerine, diademin yanına koydum.
Ellie:
- Dumbledore şimdi Harry'le yapmamız gereken bir iş var. Bunlar burada dursun. Ben Harry'i alıp geleceğim.Dumbledore onaylayınca oradan çıktım. Hava b kararmaya başlamıştı. Merdivenlerden çıktım, sola döndüm, biraz daha merdiven çıktım. Şişman Kadın'ın portresinin önünde durdum.
Ellie:
- Fortuna Major!Şişman Hanım geriye savrulunca çerçevenin içinden geçip ortak salona baktım. Kimileri ders çalışıyor. Kimileri Fred ve George'un şakalarını deniyorlardı. Orada Ron ve Hermione'yle oturan Harry'i gördüm.
Ellie:
- Çocuklar, Harry'i yanınızdan çalıyorum. Çok önemli bir işimiz var da...Harry ne olduğunu anlamadan Harry'i kolundan tutup çekiştirerek ortak salondan çıkardım. Onu 2. kata getirdim.
Ellie:
- Haydi söyle.Harry:
- Ne söyleyeyim?Ellie:
- Çataldilinde "açıl" diyeceksin Harry, bu kadar basit.Harry çataldilinde bir şeyler söyledi. Ortadaki muslukların bulunduğu yer açılmaya başladı. Açılınca Harry'e umut verircesine baktım.
Ellie:
- Haydi atla!Harry:
- Neden böyle birşey yapıyoruz??Ellie:
- Voldemort'un yok olması için.Harry daha fazla benimle uğraşmadı ve atladı. Bende peşinden atladım.
Yerler kemik kaynıyordu. Çok kötü kokuyordu burası.
Ellie:
- Bana basiliskin olduğu yeri göster.Harry başıyla onayladı ve bana yolu gösterdi. Etraf suluydu. Tam ortada koca bir yılan duruyordu. Dikkatlice 5-10 tane dış söktüm. Harry'e işaret ettim. Yanıma geldi.
Ellie:
- Buradan çıkmamız için sana tutunmam lazım olacak.Harry:
- Niye?Ellie:
- Görürsün.Asamla bir kemiği süpürgeye dönüştürdüm (arkadaşlar bizim ileri büyü yeteneklerimiz var Hogwarts içinde cisimlenebilip üst düzey büyü yapabiliyoruz.) .
Ellie:
- Hadi Harry atla.Harry süpürgeye binince bende arkasına yerleştim. Uçmaya başladık. Az sonra yeniden kızlar tuvaletindeydik.
Dumbledore'un odasına doğru koştuk. Şifreyi söyledim ve içeri girdik. Dumbledore sandalyede oturuyordu. Biz gelince ayağa kalktı.
Ellie:
- Dumbledore, siz bir tane diş alın, Harry bir tane, bende bir tane alayım. Şu ortada üçümüz de bu üç hortkuluğu yok edelim.Hello!! 659 Kelimee!! Kitap bence güzel gidiyor, bu bölüm Voldemort'un yok olması için yapılanlara geçti. Diğer bölüm biraz daha farklı olacak. Bu arada yeni kitap kapağını beğendiniz mi söyleyin.