Bölüm 12 ... yeni iş yeri...

254 27 6
                                    

Hayal sabah uyandığında, gözlerini zorlukla açabildi. Uzun zaman sonra bu kadar rahat uyuyabilmişti. Üstelikte hiç uyanmadan ve saatlerce. Göz altlarının şiştiğine emindi ama, bu durum umrunda bile değildi. Bu akşam yola çıkacaklarıdı Ali. İntikamını almaya günler kalmıştı sadece, planı istediği gibi giderse, herşey mükemmel olacaktı. Hiçbir şey Hayal'in keyfini kaçıramadı şu anda. Dünya yıkılsa umrunda değildi. Yataktan gerinerek kalkıp, kahve yaptı kendine. Kahvesini içtikten sonra, çıktı evinden. Bara geldğinde Ali'ninde bu gün erkenci olduğunu gördü, kapıyı açmaya çalışıyordu. Yanına kadar gidip içeriye girdiler ikiside. Hayal başı ile selam verdi Ali'ye. Yavaş yavaş çalışanlarda gelmeye başlamıştı. Hayal odasına giderek, Ali'nin kendisine getirdiği kahveyi içmeye başladı. Akşam yola çıkacağım için içimde huzursuzluk vardı, sonuçta yıllardır gitmiyordum memlektime, yıllardır sahile inip kokusunu doya doya içime çekiyordum. Icimde hem özlem, hem hüzün, hemde korku vardı. Tabi birde mutluluk, yıllardır her gün öldüğüm günü düşünerek kendime eziyet etmiştim. Artık mutlu olacaktım, olmak zorundaydim. Hayata yeniden baslamaliydim, bunun içinde itikamimi sonuna kadar alacaktım. Gerekirse hepsini gözümü kırpmadan öldürürdum ama o intikamı alacaktım. Hiç bir şey beni kararımdan vazgeciremezdi.
Hayal düşündükçe mutlu oluyordu. Intikamini aldığı günü düşününce içinde ki yaşama sevinci artıyordu. Akşama az bir saat kalmıştı, bütün gününü düşünceler içinde geçirmişti. Tüm işini bitirip döndüğünde, pus işlerinden de vazgeçecekti ama, önce memlekete gidip islerini bitirmesi gerekiyordu. Önceden iptal edip, yarı yolda kalmak istemiyordu. Bir kaç işini halledip Ofisinden çıktı Hayal. Barın kapısından çıkarken Ali'ye ''havaalninda görüşürüz'' demişti. Ali Hayal'in neden erken çıktığını merak etse de sormadı. Hayal, yeni bir iş yeri için görüşmeye gitmişti. Bina tam da istediği gibiydi. Tamda hastane olacak kapasiteye sahip bir binaydi. Yedi katlı ve geniş odaları olan bir bina. Emlakçı ile anlaşmayı yaptıktan sonra, bardan cikmadan konuştuğu iç mimarları beklemeye başladı. Bir cafeye girerek kendine kahve söyledi. Eğer ki memlekette işler istediği gibi giderse, döndüğünde bu hastaneyi açacaktı. Sonuçta asil mesleği buydu Hayal'in. Kendini önceden en rahat hissettiği yer burasıydi. Ilk hastanede ise başladığı zamanlar geldi aklına. Hastanenin bashemsiresiyle görüşme yaptığı gün. .
Hastaneden içeriye girdiğimde, bashemsirenin yanına gitmiştim. Yeni mezun ve Memleketimden kaçıp gelmiştim istanbul a. Ilk başvuru günüm ve ilk başvurduğum hastaneydi tabi. Bashemsire bana hangi bölümü istedigimi sorduğunda acil demiştim. Yoğun bir yer olduğu için rahat olacağımi ve geçmişi çalışarak ta olsa biraz unutacagimi düşünmüştüm. Acilde boş yer olmadığı için, yoğun bakıma vermişti beni. Hayatımda ilk defa yogun bakıma girmiş ve insanları cansız halde yatarken görmek beni muhteşem derece de rahatlatmisti. Sadistçe olduğunu biliyorum ama, onların bize, bana ihtiyaçları olduğunu düşünmek çok rahatlaticiydi. Çoğu yaşlı insanlardı ama, yaşlılara yardım etmeyi hep sevmiştim. Tabi insanlardan nefret etmeden önce. Zaten ertesi gün ise başlamıştım. Hastanede pek sevilmezdim, soğuktum kimse ile doğru düzgün cümle kurmazdim. Çokta umrumda değildi zaten. Ama isimde de başarılı ve azimliydim, kısa sürede işi öğrenmiştim. Çalışmak gerçekten de beni rahatlatiyordu. Yaşlı insanlara yardimci olmak ise ayrı bir şeydi. Onlara yardimci olmak huzur verir olmuştu bana. Ilk yohunbakima girip acizlikleri ile olan düşüncelerime karşı kendime kızmaya baslamistim. Utanmak, utanmiyordum hiçbir seyden, ben utanma duygusunu tecavüze uğradığım gece kaybetmiştim. Masumiyetimle birlikle herşeyimi o gece kaybetmistim. Orada da erkekler rahat bırakmamış ti Hayal'i, gece dışarıda rahat dolaşırdi. Kimse karışmazdi, zaten hayatında karışacak kimsesi de yoktu. Laf atanlar ile bir kaç kez kavgaya karıştığı için uzak dururlardi benden, o zamanlar zayıf, doğru dürüst kavga etmesini bilmezdim. Acizdim kısacası. Ama herseye rağmen usturasiz dolasmazdim dışarda. Çalıştığım yerdeki adam musallat olmuştu başıma. Benim tüm soğukluğuma rağmen, benimle konuşmak için inat etmişti. Tabi sonradan öğrenmiştim, tüm bu çabalarının nedenini. Sonra da isimden ayrılıp, başka yerde calismaya baslamistim. Isimde gerçekten iyiydim. Calismaya başladığım yerde Ayhan'la tanışmıştik. Benim soğuk ve ters davranışlarıma ragmen sıcak davranmasi, eski çalıştığım yerdeki adam gibi olduğunu dusundurtmustu. Niyetini benimle yatmak olduğu düşüncesi vardı aklımda sadece. Böyle olmadığını zamanla kanitlamisti bana. Yada ben öyle görmek istemiştim. Zamanla girivermisti gönlüme. Onu düşünmediğim tek günüm bile yoktu. Onunla tekrar yaşadığımi hissetmistim. Herşey tam geliyordu bana artık. Çok sevmiştim onu, hemde çok. Tabi benimle olduktan sonra, sabahına gitmesi tüm hayallerimi yerle bir etmişti. Günlerce haber beklemistim ondan. Gelecek diye, arayacak diye haber ama, ne geldi nede aradı. Onunda benimle birlikte olmak için tüm hu oyunları oynadığı düşüncesi ise daha sessiz biri haline dönüştürdü beni. Belki ben ona gecmisimi anlatmasam bunların hiç biri olmayacak, beni bırakıp gitmeyecekti. Bir gün hatasını anlayıp gelecek, özür dileyecek bende tekrar sarilabilecektim ona, yıllarca bunun hayali ile bekledim ama, o hiç gelmedi. Geldiği zaman ise hayallerimde olmayan bir şekilde karsilastik. Ne o Özür diledi, nede ben onu affedebildim.

Bir Şans DahaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin