Bölüm 5 ...Karşılaşma..

365 50 4
                                    

Alt geçide gittiğinde içindeki sıkıntılar daha da artmıştı Hayal'in. Bu gün olduğu kadar zorlanmamıştı hiç. Aklı o kadar karışıktı ki, ne yapacağını bilmiyordu. Sadece biraz daha huzurlu bir hayatı olsun istiyordu. Fakat bunca yaşanmışlıktan sonra bundan da vazgeçmişti. Biliyordu ki her debelenişinde batağa daha çok batıyordu. İçindeki sıkıntılar arttıkça birileri ile kavga etme isteği de daha çok artıyordu.

Biraz daha alt geçitte oyalandıktan sonra, beklemekten vazgeçip eve gitmeye karar verdi. 'Belki bir kaç saat uyursam içimdeki sıkıntı geçer' diye düşündü. Yolda ilerlerken, düşüncelere o kadar dalmıştı ki, karşıdan gelen adamı farkedememişti bile. Çarptığı kişiye kafasını kaldırıp baktığında, tekrar aynı halüsülasyonu gördüğünü zannetti. Üzerinde durmaya değmeyecek kadar kafası karışmıştı. Düşünmeden uzaklaşmaya başladı oradan. Fakat yıllardır beklediği, yollarını gözlediği adamın gerçekten kendine çarptığını bile farkedememişti.

Ayhan ise Hayal'i gördüğünde çok şaşırmıştı. Böyle bir karşılaşma beklemiyordu hiç. Yıllarca uzak yaşamıştı Hayal'den. Hayal'i gerçekten çok sevmişti bir zamanlar. Herkes bu birlikteliğe karşı çıktığında aklı karışmıştı. Bir de üzerine Hayal başına gelenleri anlattığında ise herkese hak vermişti bir an, mantıklı düşünememişti. Tek çarenin gitmek olduğunu düşündüğü için arkasına bakmadan uzaklaşmıştı Hayal'den. Hiç bir zaman Hayal'in üzüleceğini düşünmemişti. Erkeklerden nefret eden biri, daha çok nefret eder sadece diye düşünmüştü. Hayal'in bakışlarındaki boşluğu ve soğukluğu gördüğünde ise kendine bir kez daha hak vermişti. ' Beni tanımadı bile ' diye düşündü. ' Demekki onun için hiç bir şey ifade etmemişim. Yoksa hatırlamazmıydı.' diye düşüncesini onayladı bu seferde. Nerden bilecekti ki Hayal'in içindeki fırtınaları.

Hayal bu zaman içinde evine varmış. Düşünmemeye çalışarak kendini yatağa atmıştı. Fakat aklı bu gün yolda çarptığı adam da idi. Gerçek olmayacağını düşünüyordu. Düşüncelerini onayalayan şey ise, bu gün bardaki adamı da Ayhan'a benzetmesi idi. Vücudu ve beyni o kadar yorgundu ki, uzun zamandır olmayan bir ilki gerçekleştirip uyumuştu anında. Ruhundaki yorgunluk ise geçmeyecek gibi idi.

İki saatlik uykunun ardından uyanduğında, kendini biraz da olsun iyi hissediyordu Hayal. Kendine bir kahve yapıp içti. Yataktan kalktığı zamanlarda kahve içme gibi bir alışkanlığı olmuştu. Tabi kahvenin yanında sigara içmekte o alışkanlıklardan biri idi. Aslında bu alışkanlığa da abisi olacak şerefsiz tarafından alıştırılmıştı. Her yaptığı işte hatta kendisinde bile abisini görmesi kendinden daha çok nefret etmesini sağlıyordu. Dışarıya çıkıp bara gitmek iyi fikir gelmişti o anda kendisine. Artık Ayhan'ı düşünmek istemiyordu. Bunca zaman gelmeyen insan, bundan sonra gelse ne olur diye düşünüyordu. Fakat düşüncelerinin aksine kalbi beklemekten vazgeçmiyordu. Kafasını iki yana sallayıp evden çıkacağı sırada, telefonu çaldı. Telefonu açtığında annesinin yıkılmış sesi ile karşılaşmıştı telefonda. Bir an panik olsada kadın telefonda, abisinin ve arkadaşının kaza geçirdiğini söylediğinde, ne mutlu olmuş, nede üzülmüştü. Annesini için biraz üzülmüştü fakat mutluluğun ne olduğunu bile unuttuğu için mutluluk adına birşey hissedemiyordu.Annesine cevap vermeden uzun bir süre kadının konuşmasını dinlemişti. Konuşmanın sonuna geldiğinde ise, annesi bir anda '' gelmen gerekiyor Masal'ım. O senin abin. Konuşmadığınızın farkındayım ama, gelmelisin'' dediğinde Meral düşündüğü tek şey ' görürsem onu öldürürüm' dü. Fakat bunu annesine tabikide söyleyemezdi. Annesi biraz daha direttikten sonra kabul etmek zorunda kalmıştı. Yedi yılın ardından tekrar memleketine adım atacak olması sadece daha çok geriyordu Hayal'i. İçinde ki ne özlem di, ne hasret, sadece gerginlik vardı. Annesine tüm konuşma boyunca verdiği tek cevap '' Tamam anne'' oldu. Zaten sonrasında da telefonu kapatmışlardı.

Bir Şans DahaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin