Bölüm 35

3.4K 246 60
                                    


Bu bölümün ne şartlar altında yazıldığını bilmiyorsunuz akdkwkdke
Her neyse elimin ayarı kaçtı biraz her zamanki bölümlerimizden bir tık daha uzun oldu

Keyifli okumalar dilerimm


***



Jeongguk'la konuşmamızın ardından telefonu yatağın diğer köşesine attım ve dakikalarca hareket bile etmeden öylece karşımdaki duvara bakıp durdum.

Ben bir şey yapmıştım.

Ben ona deneyelim demiştim.

Sikeyim bunu gerçekten de yapmıştım.

Jeongguk şaşırmakta haklıydı, bunu beklemediği çok açıktı. Bugüne kadar gerçekten direnmiştim, ona istediğini vermeme konusunda kararlıydım ancak etrafımdaki insanları en iyisi olduğunu düşündüğüm bu yolla fazlasıyla incitmiştim. Kendim de buna dahilim.

Üstelik Taehyung konusunda ne yapacağımı hala bilmiyordum, bir şeylerin farkına varmamda büyük etkisi olmuştu ama o gece gözlerimin içine bakarak kurduğu cümlelerdeki kırılmışlık canımı sıkıyordu. Taehyung ne zamandan beri benimle bu kadar ciddi düşünüyordu ki?

Adamın üzerine gidip resmen sınamıştım ve buna rağmen bana dokunmamıştı. Tabii bunları Jeongguk'a anlatamadım ve anlatamazdım. Kelimenin tam anlamıyla çıldırırdı, ben bir hata yapmıştım ve çok şükür ki Taehyung bu hatayı sürdürmemişti. Başka bir teselli bulamıyordum o gece hakkında.

Duvarla süregelen bakışmamı sonlandırıp yeniden telefonuma uazandığımda Jeogguk'un "On beş dakikaya oradayım." Mesajını okumuştum. Aptal, bir de 😋 emojisi kullanmıştı. Mesajdan sonra Taehyung hakkındaki tüm endişelerim birden kaybolup gitti, tüm ilgim kısacık bir "Tamamm🙃" yazmaya yoğunlaşmıştı.

Hızla önceki mesajlarımızı göz attıktan sonra telefonu yeniden yatağa bırakmış ve hazırlanmaya başlamıştım. Biz bu birkaç aylık süreç öncesinde neredeyse birbirinin evlerinden çıkmayan insanlardık, yani birbirimiz için hazırlanmazdık. Hatta çoğu zaman giydiklerimize dikkat bile etmezdik. Tek yaptığımız dizi izlemek ya da oyun oynamaktı. Ama şimdi aynanın önüne geçmiş "Acaba ne giysem?" diye düşünerek eline aldığı kıyafetleri üstüne tutan bu yeni kimliğim çok farklı hissettiriyordu. Kendimi beğendirmek istiyordum ama neden bilmiyordum. Beni gördüğü zaman birkaç saniyeliğine de olsun giydiklerim üzerinde göz gezdirsin ve hoş göründüğümü söylesin. Evet, tam olarak aklımdan geçen şey buydu ve kendime inanamıyordum.

Belki de benden hoşlandığını bildiğim için yapıyordum. Bu çok insansı bir tepkiydi sonuçta, herkes kendinden hoşlandığını söyleyen hatta söylemese bile böyle hissettiren birine kendini beğendirmek isterdi.

Böyle düşündüğümde ise "Yine inkar etmeye çalışıyorsun," diyen iç sesimi duydum. Denemek istemiştim, onu sevip sevmediğimi görmek istemişken neden hala reddetmek için sebepler arıyordum ya da yaratıyordum bilmiyordum.

Neden Jeongguk'u sevmek bu kadar zordu?
Şİmdiye kadar hep iddia ettiğim gibi en yakın arkadaşım olduğu için mi kabul edemiyorum, yoksa sorun onun da benden hoşlanması mıydı?
Bugüne kadar her ilişkisinde ya terk edilen ya da aldatılan ben, birinin gerçekten beni sevdiğini mi kabullenemiyordum?
Birilerini karşılıksız sevip elde edememeye mi alışmıştım yoksa?

Neydi asıl sebep?

Üzerime ince bir gömlek giyerek aynada saçlarımı düzelttiğim sıra sonunda beklediğim mesaj da gelmişti.
Bu, günler sonraki ilk görüşmemiz olacaktı ve gerçekten aniden kulaklarıma kadar tüm yüzümün ısımdığını hissediyordum.

Twin Flame [Jikook Texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin