Nasıl bir giriş yapacağımı bilememekle beraber merhaba.
Ben Nayeon. Sadece Nayeon size kendim hakkında anlatabileceğim hiçbir şey yok.
Hayatı elinden alınmış eziğin teki olmam dışında tabii...
Son sekiz yılım her yıl daha da kötüye gitmekle beraber ilkokul yıllarından bin kat daha geçti.
Nedeni çok da anlaşılması zor bir şey değil.
Biz üç kardeşiz, üçüzüz yani. Junmyeon, ben ve...
Jeongyeon.
Jeongyeon şey... Tam anlamıyla sekiz yıldır beni zorbalıyor diyebiliriz.
Junmyeon onun gibi değil... Bazen dünyanın en iyi insanı olduğunu falan düşünüyorum.
Sadece biraz fazla susuyor.
"Jeongyeon evde olmadığına göre filme devam edebiliriz."
Junmyeon elindeki cips paketleriyle odama böyle daldığında sırıttım ve başımı telefonumdan kaldırıp "Tamam." dedim. Junmyeon koşarak yanıma oturdu ve masadaki bilgisayarımı alıp izlediğimiz filmi aramaya başladı.
"Annemler taşınmak falan diyor duydun mu?" dedi Junmyeon bilgisayarla uğraşırken. Omuz silktim ve "Hayır." diyip iç çektim "Taşınsak da benim için çok değişken bir şey olacağını sanmıyorum."
Junmyeon bilgisayarı bıraktı ve doğrulup bana baktı "Hadi ama, bu okulda da aynısını yapacak hali yok ya."
"Emin ol böyle devam edecek Junmyeon." dedim ve iç çektim "Beni öldürene kadar devam edecek."
"Ne öldürmesi ya kapris yapıyor." dedi Junmyeon ve bilgisayara geri döndü. Alayla güldüm ve "Sekiz senedir mi?" diye sordum imâlı bir şekilde.
"Daha ne kadar devam edebilir ki Nayeon? Eninde sonunda yaptığı gerizrkalılığı anlayacak." dedi Junmyeon ve iç çekti. Ben de iç çektim ve "Umarım anladığı zaman çok geç olmuş olmaz." diye mırıldandım.
...
Taşınıyorduk. Hem de Seul'e.
Jeongyeon arkadaşlarından ayrılmamak için depresyona girip ağlama krizine girmişti, Junmyeon ise onu yatıştırmakla biraz uğraşıp kendi arkadaşlarını aramaya başlamıştı.
Ben...
Arkadaşım yok ki.
Olmasına izin yok daha doğrusu. Yoksa asosyal olma meraklısı bir gerizekalı değilim.
Pek masum duran Jeongyron'un gerçek yüzünü gördükçe bunların nedenini de anlarsınız.
İkisini de takmadan kendi odama gidip kapıyı kapattım ve camı açıp etrafa bakınmaya başladım.
Asosyal olmamın tek iyi yanı karşı komşunun köpeğiydi. Salak salak saatlerce onunla bakışıyoruz sürekli.
Annemler birkaç gün içinde buradan gideceğimizi söyledikten sonra kalkıp odama gittim. Çünkü Jeongyeon gideceğimizi öğrendiği andan itibaren söylenmeye başlamıştı tam gaz. Sesinden biraz olsun uzaklaşmak istemiştim.
Hayatımda bu kadar kaprisli, bu kadar kendi bildiğini okumaya bayılan, itici bir insan yemin ederim ki görmedim. Çok sinir bozucu bir insan.
Biraz sonra sıkılıp camımı açtım ve yan bahçeye baktım. Yan komşu köpeğinin başında ağlıyordu...
Bunu bir mesaj olarak mı almalıyım? Saatlerce tek başıma oturmamdan sıkılmayan ve beni tek dinleyen köpek bile öldü mü?
İç çekip camı kapattım ve su içmek için odamdan çıktım. Mutfağa gidip bardağa suyu doldurduğum an da elimden biri suyu kaptı.
Bu kız gerçekten sinirlerimi bozuyor...
"İstesen sana da koyardım." dediğimde omuz silkti "Bekleyemezdim hiç."
Kendime bir bardak daha su doldurdum ve mutfaktan çıktım. Odama giderken Junmyeon'un odasının önünden geçiyordum ki gelen yüksek müzik sesini merak edip kapısını açtım. O kadar hızlı uyum sağlamıştı ki odasını topluyordu. Ben gelince dolabı kapattı ve odayı gösterip sırıttı "Çok sıkılmıştım dedim erkenden halledeyim."
"İyi yaptın." dedim sadece. Tam ben çıkacakken arkadan biri adeta beni uçururcasına ittirerek içeri girdi.
E Jeongyeon tabii ki.
Sinirle derin bir nefes aldım ve oradan çıkıp odama gittim. Gerçekten tam bir aptal.
...
1 hafta sonra;
Eve yerleşeli birkaç saat olmuştu ama hemen her şey düzenine dönmüş gibiydi. Hemen gidip odama kapandım ve bilgisayarımı açtım. Şu bilgisayar bozulsa yapacak bir şeyim de kalmayacak zaten.
Madem taşınacaktık, yaz tatilinin ortalarında falan gelseydik. Taşındık ve yarın okullar açılacak...
Evin çok yakınında bizim okulun yurdu vardı. Jeongyeon markete giderken hemen gidip bir iki kişiyle konuşmuştu bile.
Ben konuşmaya bile yeltenemedim. Konuşsam "Senin arkadaşın olamaz, yaşattıklarını yaşa." diye canıma okur...
Bir süre sonra odamın kapısı açıldı. Jeongyeon elinde yediklerinden küçük bir tabakla odama girdi ve kapıyı sert bir şekilde çarpıp masama yaslandı
Kafamı bilgisayara geri çevirdiğimde tabağı sert bir şekilde masama koydu ve "Yarın okul var." dedi sert sert.
"Eee?" dedim sorgularcasına. Güldü alayla ve "Eeesi, bir şeyler değişmeyecek. Haber vermek istedim." dedi. Oflayıp kafamı kaldırdım ve "İşin gücün yok mu Jeongyeon?" dedim sorarcasına. Jeongyeon alayla güldü ve "Var işim gücüm, senin ya." dedi.
Sonra da kapıya dönüp "Kafanı sıradan kaldırdığını görmeyeyim." dedi.
Cevap vermedim. Buna daha çok sinirlenmiş olacak ki "Kime diyorum?" diye bağırdı. Yine cevap vermemiştim ki "Sana bir şeyler olmuş." diye söylendi.
"Sal beni Jeongyeon, aynı sınıfta bile olmayacağız yüksek ihtimal ne zararım var ya?" diye yükseldim ben de. Jeongyeon sandalyeme oturdum ve güldü alayla "Arkadaşlarımla veya herhangi birileriyle gezersen seni bitiririm Nayeon."
Gülmeye daha itici bir tonda devam etti ve "Sen bu sürtüklükle gördüğün ilk adamla sevgili olursun bile." dedi. Bunu dediği an "Ağzını topla." dedim ve sert bir şekilde bilgisayarın kapağını kapattım.
"Ne var canım, insan gördüğün yok normaldir." dediğinde de doğruldum ve "Zorun ne ya, geleli iki saat olmuş şuraya sal beni." diye bağırdım.
Jeongyeon parmağıyla alnıma gerizekalıya laf anlatır gibi heceleyerek "Dediğimi yapacaksın, o kadar!" diye de bağırdı.
Bağırışı arttığı gibi de Junmyeon odaya girdi ve sinirli bakışlarını Jeongyeon'a yöneltti. Jeongyeon da aynı bakışlarla "Ne var be?" dedi sert sert.
Junmyeon adeta sinirden dişlerinin arasından konuşarak "İçeri geç yeni gelmişiz herkes yorgun uğraştırma kimseyi." dedi.
Jeongyeon "İyi." dedi tripli tripli ve etrafına bakındı "Tabağı da almıyorum, ye bari." diyip çıktı odadan. Junmyeon iç çekti ve bana döndü "Boşver Nayeon, alıştık artık."
"Alıştık ama bıktım Junmyeon, bıktım." diye söylendim ve telefonumu aldım bu sefer elime. İçimdeki bir ses her şey daha kötü olacak diyor...
güncel ficlere bölüm atmak ❌
yeni fic atmak ✅
bu ficin kurgusu aylar öncesine dayanıyor ama baştan kurup yazmaya başladım bcz why not
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me breathe • kyungyeon
FanfictionEn yakınlarımdan biri olmasına rağmen o benim hayatımı kararttı...