Sanki Junmyeon'un velisi benmişimcesine Junmyeon eve geç geldiği için annemler beni büyük bir sorguya çekti. Beni saldıklarında başımdan savmak için son çarem olan Sana'yı utana sıkıla aramak zorunda kaldım ondan sonra.
Sana neşeli bir sesle telefonu açtı "Selam Nayeon!"
Sesimi olabildiği kadar güzel çıkartıp ben de "Selam." dedim o tam hal hatır sorma kısmına geçecekti ki lafını böldüm "Junmyeon'la ne zaman ayrıldınız?"
Sana düşünür gibi bir ses çıkartıp cevapladı "İki... İki saat oldu. Ne oldu ki?"
"Eve gelmedi." dedim düşünceli bir sesle. Sana da aynı gerginlikle fırladı "Nasıl gelmedi eve? Bir şey mi var?"
"Bilmiyorum." dedim "Ben ulaşırsak sana haber veririm."
Sana "Tamam." dedi ve tam kapatacaktı ki tekrar fırladı "Ama mutlaka ara olur mu? Merak ederim."
Sana'yla kapattığımızda hemen Junmyeon'u aradım şansımı denemek için. Telefon açıldığında heyecanla karışık bir sinirle bağırdım "Neredesin sen Junmyeon?"
Hiç tanımadığım bir ses bir anda bana bir şeyler açıklamaya başladı bir anda "Kardeşin bıçaklanmış."
Ne?
Donup kaldım o an. Hastanenin adını aldıktan sonra da telefonu kapattım titreyen sesim eşliğinde. Korkarak salona gittim. Annem ve babam telaşla birilerini ararken öksürüp dikkati üstüme çektim "Anne ben Junmyeon'a ulaştım."
Jeongyeon gülerek karşılık verdi buna "Belliydi Nayeon'u arayacağı."
"Ben aradım." dediğimde annem artık sesimden bir şeyler olduğunu anlamıştı "Ne oldu iyi miymiş Junmyeon?"
"Açan kişi." dedim ve yutkundum "Bıçaklandığını söyledi."
Jeongyeon "Ne!?" diye yükselip annemlere döndü "Ben diyorum bu kız Junmyeon'u kimlere bulaştırdıysa artık."
"Ne bulaştırması ya!?" diye yükseldim sinirle "Biliyorsun çok iyi kim olduğunu."
"Engel olmadın işte, bilmiyorsun sanki Junmyeon'u tepesi attı mı ne yaptığını belli olmuyor." sonra da yapmacık bir ağlamayla annemlere döndü "Nayeon kafasına girip kendine çekmeseydi Junmyeon'u ben engel olurdum ona."
Bu durumda bile bana bulaşmayı nasıl başarıyor...
...
Dakikalar içinde geldik hastaneye. Ameliyatta olduğunu öğrenince de oturduk da...
Jeongyeon yanıma denk geldi...
Onu takmadan otururken öksürüp dikkati kendine çekti. Ama bana laf anlatırken yüzüme bile bakmıyordu.
"Sana'yla konuştun mu?" diye sorduğunda kafa salladım iki yana "Evde konuştum ama bıçaklandığını söylemedim."
"Söyle sonra duyarsa kötü olur." dediğinde kafa sallayıp telefonumu çıkarttım. Neden böyle davranıyorsa... Normal davranıyor ama çok garip işte.
"Haber var mı!?" diye yükseldi Sana telefonu açtığı gibi. Gerginlikle iç çektim ve "Var." dedim.
"İyi miymiş geldi mi geldiyse telefonu ver ne olur." dedi Sana. İç çektim ve ayağa kalkıp Jeongyeon'dan uzaklaştım "Sana ben Junmyeon'u aradım tekrar, sonra şey... Tanımadığım biri açtı. Junmyeon'un..." dedim ve kaldım haliyle.
"Junmyeon ne." dedi Sana korkuyla. Ben devam edemeyince de sesini yükseltti biraz "Nayeon ne olmuş Junmyeon'a!?"
"Sana Junmyeon bıçaklanmış." dedim titreyen sesimle. Sana bir şey demeden telefonu kapattı. Çıldırdığına eminim...
...
"Telefonumu ver!" diye bağırdı Sana yerde ağlarken. Momo da yurdun diğer odalarından gelen kızlarla mı Sana'yla mı uğraşacağına karar vermeye çalışırken hızlıca odanın içine döndü. Yere devrilen masanın ve eşyaların arasında Sana'nın telefonunu ararken gözüne sürekli çalan telefonun ilişmesiyle yükseldi "Buldum Sana!"
Annesinin aradığını görünce telefonu hızla meşgule attı ve titreyen elleriyle rehbere girdi Sana. Momo yazamayacağını anlayınca aldı telefonu elinden "Kimi arayacaksın söyle ben ararım."
"Chanyeol." dedi Sana nefesini kontrol altına almaya çalışırken. Momo onu aramaya başladığı gibi Sana telefonu kaptı elinden. Telefon son çalışlarına doğru açıldı ve bir bağırış duyuldu "SANA SAAT GECE İKİ NE ZORUN VAR BENİMLE!?"
Sana ise ağlamasına devam ederken anlaşılmayacak bir sesle cevapladı onu "Junmyeon bıçaklanmış."
Chanyeol ise gözlerini ovuşturup ofladı ve arkasına yaslandı "Sana gerçekten gecenin yarısı arayıp bunu mu söyleyece- NE DEMEK JUNMYEON BIÇAKLANMIŞ!?"
"Seokjin yaptı..." diye sayıkladı Sana. Chanyeol ise yerinden kalkmıştı artık "Neyi Seokjin nasıl yaptı Sana şunu bana düzgün açıklar mısın!?"
Momo daha fazla dayanamayıp kaptı telefonu Sana'nın elinden "Chanyeol uzun lafın kısası Junmyeon bıçaklanmış Sana ise dakikalardır Seokjin'in yaptığını iddia ediyor."
Chanyeol oflayarak ayağa kalktı ve dolabını açıp eline gelen ilk tişörtü aldı "Yani doğru muyum şimdi sonuç olarak elimizde bıçaklanan bir Junmyeon net var değil mi?" dediğinde Momo "Evet." diye onayladı. Onlar konuşurken ise ağlarken bağırdı Sana "O yaptı zaten başka kim yapacak!? Kendi ellerimle geberteceğim onu."
Chanyeol o bağırırken telefonu uzaklaştırdı kulağından ve susunca tekrar yasladı kulağına "Ben gidip bakarım şimdi sen Sana'yı sakinleştir de."
...
Jeongyeon'a gözümü kaçırarak yoğun bir korku eşliğinde baktığımda bir anda bana döndü ve bağırdı "Beğendin mi yaptığını? Arkadaş yaptım diye geziyordun keşke kardeşine de sahip çıksaydın."
"Ben Junmyeon'a nasıl engel olacaktım ki?" diye kekelediğimde sert bir şekilde bağırdı "Kes sesini Nayeon, tek bildiğin insanlar sana sevgi göstersin ama sen onlara hiç yararlı bir şey yapma."
Babam Jeongyeon'a sussun diye çıkıştığında da yalancıktan ağlamaya başladı... Zaten moralim yeterince bozukken bir de Jeongyeon'u çekmek zorunda olmak çok sinir bozucu.
Ağzımı açsam ağlayacak durumdayken bir anda telefonum çalmaya başladı. Kyungsoo'nun adını görünce istemsiz sevinmiştim ama Jeongyeon'un duymaması gerekiyordu.
Bir şey demeden kalkıp hızlıca uzaklaştım ve telefonu açtım. Açtığım an Kyungsoo yüksek bir sesle konuşmaya başladı "Gerçekten Seokjin Junmyeon'u mu bıçakladı?"
"Seokjin mi bilmiyorum ama evet Junmyeon bıçaklandı." dediğimde Kyungsoo ofladı uzunca. Sonrasında da öksürüp konuşmaya devam etti "Chanyeol'le hastaneye geleceğiz neredesiniz."
"Aslında bu pek uygun bir zaman olmayabilir Kyungsoo, malum şey işte." dediğimde Kyungsoo "Aman..." diye söylendi "Jeongyeon. umrumda bile değil şu an sesin o kadar berbat geliyor ki."
Dıştan birinin bana değer verdiğini duymak o kadar güzel gelmişti ki böyle bir anda gözümden damlayan yaşa engel olamamıştım.
"Nayeon?" Kyungsoo beni kontrol etmek istercesine ismimi söylediğinde hızlıca hastanenin ismini söyledim sadece. Telefonu kapatırken "Lütfen biz gelene kadar ona karşı ezilme böyle bir durumda bile, tamam mı?" dediğinde sadece onaylayıp kapattım.
Haddinden fazla iyi birisi, gerçekten öyle. Ona karşı hissettiğim şeyler arkadaşça duygulardan ileri gitmeye başladı resmen.
valla bizim manyak okul telefonları topladı dün sonra geri verdiler öğlen arasında falan yine aynı aptallığı yapmazlarsa bir yb daha zorlarım bugün tşk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
let me breathe • kyungyeon
FanfictionEn yakınlarımdan biri olmasına rağmen o benim hayatımı kararttı...