You Rain

İKİ YOL

Benim içim içimi yerken onun o siyah içine hapsedici bakışları bayılmama sebepti . Bu durum ilgisiz de olsa o öncelik atsın istiyordum . Ama ben onu seviyordum o beni değil.
Bu ters yanıtımın üzerine sarı saçlı bir kız geldi güzel bir kızdı ama benim Sevdiğimin yanın da olması ona nefretimi artırmıştı bile çoktan .Umutun omuzlarından tutup bu da kim bakışı attı oldukça kendini beğenmiş hemde havalıydı . Gözlerim doldu onlara bakıyordum Umut nasıl bir cevap verecek bekliyordum .
İşaret parmağını göstererek bu mu ? dedi .
Kız havasını bozmadan kafasının salladı . Umut neden böylesin ki söyle bişeler kurtulayım aynı matematik hocasının beni tahtaya kaldıracak mı korkusu gibi . De bişeler artık bana bi bakış attıktan sonra gülerek borçlum olur kendisi dedi . Aaa tabi ya bunu diyeceği neden aklıma gelmediki ne borcu anlamasamda şaşkınca gözlerine bakıyordum . O kız hafif gülümseyerek sen kimseden borçlarının karşılığını almazsınki dedi .
Umut bana bakıp o kimse değilki dedi . Zafer edasıyla kıza baktım yani ben onun kimsesi değilim . Aralarında bozuk havayı hemen çözüp gülümsedim. Tabiki içten değil dıştan güldüm için yaptım bi salaklık . Kız bana yönelerek sende mi Umuta aşıksın hahah gerçekten bu sürtük kızlar çekilmez. Ben neye uğradığımı şaşırıp sürtük lafını yedirmeye çalışıyordum hayatımda ilk defa biri bana bunu dedi. Ve ben küfür bilmeyen biri söylediğinde bile sinirlerimi bozan bi insanım . Gözlerim sinirden bir kez daha doldu Umuda yöneldim elimi yumruk yapıp sıkıyordum sonra kıza tam bişeler saydıracakken umut elimi eline alıp parmaklarımın arasından parmaklarını geçirince o an dünya durdu ne olduğunu anlamamıştım sinirden hızlı atan kalbimi yavaşlatıyordu . Umut bana bakarak bana aşık olan sürtüklerden değil. Benim yüreğimin sahibi olan bi tılsım o dedi ben hala suskun bir şekilde ikisi ortasında kalmış hem sürtük lafının nefretini hemde Yüreğimin tılsımını yedirmeye çalışırken kız bastı gitti . O an umut elimi çekti ellerinden bidaha bu Cafeye gelme sen gelirsen ben gelmem dedi . Noluyooo laaaaan bu neyin kafası demek çok istedim ama boğazım düğümlendi bişe demiyip onu anlamaya çalışıyordum . Git burdan birdaha karşıma çıkma dedi . Ben dan dan dan gelen lafların algısındayken donmuştum . Öyle ce kala kaldım gözlerim durmuyordu ağlamaya başlamıştım bile Umut ise gitmişti öfkeyle. Masada oturan arkadaşı yanıma gelip peçete uzattı hayat işte dedi . Bende bu neyin hayatı dedim bedelin ağır daha bu başlangıç haa bu arada benim adımda Eren Yağmur .Ordan hepsi tek tek uzaklaştılar ben orada bana bakan insanların arasında utançla koştum yorulana kadar insanlara çarpa çarpa koştum nereye koştuğumu bilmiyorum ama koşuyordum . Kendime yavaş yavaş geliyordum olan olayları tek tek düşünüp algılamaya çalışıyordum . Elimi tuttu kız sürtük dedi umut bu Cafeye gelme çek git dedi ben giderim dedi dedi dedi nalet olsun . Ağlıyorum deliler gibi çimlerin üstüne uzanıp gözlerimi kapatıp bunların hepsi bir rüya diyip açıyorum gözlerimi . Geldiğim yer sarı papatyalarin tam ortası ve şuan bunu yeni fark ediyorum burası kocaman bi arazi ama nerden geldim nasıl geldim hiç bir fikrim yok . Bir papatya koparıp seviyor sevmiyor seviyor derken bir yaşlı nine oturuyor yanıma seviyor güzel kızım dedi. Kim olduğunu nerden biliyorsunuz ki benim hayatımı nerden biliyorsunuz bunu diyebiliyorsunuz dedim . Nine bana bakarak elimdeki papatyalari göstererek ya bunlar biliyormu peki dedi. Lafı gömdün resmen be ninecim tabiki bunu iç ses diyor .
Kim seviyor onuda biliyormusun bari bana gülerek ellerimin içine bakarak kader sana iki yol çizmiş ikisinde mutlu olman mümkün ama biri varki çok seviyor baş harfi " O " . Hmm ozan yani diyorum . Bana gülümseyerek yavaş yavaş uzaklaşıyor olduğu yerden. Ben nerdeyim peki?