24

360 26 6
                                    

Medya çeviri

Hoseok: hyung.?

Hoseok: ..hyung

Hoseok: iyi misin?

Yoongi: ..hoba

Yoongi: durmaya çalışıyorum ama sen bana yaptırıyorsun

Yoongi'den

"Yoongi Jungkook öldünüz mü?! Uyanın neden gözünü açmıyorsunuz? Açın gözünüzü açın! Tanrım bu yaşımda dul kalmak istemiyorum!"

Gözümü araladığımda yakama yapışmış salya sümük ağlayan bir Hoseok görmeyi beklemiyordum.

"Hoseok ne oluyor?"

Diye söyledim uykulu sesim ile. Hiçbir şey idrak edemiyordum. Hoseok neden yakama yapışmıştı ve salya sümük ağlıyordu?

"Yoongi! Şükürler olsun sana Tanrımm! Ölmemişsin Yoongi! Çok korktum sen uyanmayınca- ve ayrıca JUNGKOOK YA ÖLDÜYSE?! JUNGKOOK NEDEN UYANMADI HA HÂLÂ NEDEN UYANMADI!?"

Hoseok'a göz devirmiştim. Kim nefes alırken ölü olabilir di ki? (Örnek veriyorum"ben" mesela)

"Hoseok sakin ol Jungkook'un öldüğü filan yok bak nefes alıyor"

Elimi Jungkook'un burnuna götürüp Hoseok'a baktım. Bu atağım ile Jungkook kıpırdanmaya başladı.

"Ah! Şükürler olsun yaşıyorsun oğlum!"

Hoseok Jungkook'a sarılırken Jungkook ise etrafa anlamsız bakışlar atıyordu.

"Baba ne oluyor?"

Jungkook'a sonra anlatırım bakışları atmıştım. Tanrım Hoseok uyanmadığımız için bizi ölü sanmıştı. Hâlbuki Jungkook ile uyuyamadığımız için sabaha kadar anime izlemiştik.

"Sizi sonra azarlayacağım şimdi sofraya!"

Hoseok'un anı değişen duygusu ile yataktan fırlamıştım. O bazen korkutucu olabiliyordu...

-

Jungkook'dan

okunmamış 99+ mesaj

Koo:
Tae
Görüldü

İlk aşkım:
Jungkook!

İlk aşkım:
Jungkook iyi misin?

İlk aşkım:
Neredesin?

İlk aşkım:
Yanına geleceğim!

İlk aşkım:
İyi olduğunu görmem gerek!

İlk aşkım:
Konum at!

Koo:
Sakin ol Tae

Koo:
Her Zaman ki kafeye gel
önemli bir şey konuşmam gerek

Diyip telefonu kapatmıştım. Artık içimde tutmak istemiyordum. Bir yere bir şekilde kusmam gerekti içimdekileri. Hemen üstüme bir ceket atıp dışarı attım. Çok doluydum. Hem de çok. Kafeye geldiğimde benden önce masaya oturmuş Tae'nin yanına gittim.

"Niye yüzün sirke satıyor kötü bir şey mi oldu?"

Diye sessizliği bozmuştu Tae.

"Yo hayır yok Bir şey"

"İnanmıyorum anlat"

Sıkıntılı bir nefes vermiştim. Nereden başlayacaktım?

Flashback

Tekrar ve tekrar zilin çalmasına 10 dakika kala Jungkook çantasını toparlamaya başlamıştı. Bir an önce bu okuldan çıkıp huzurlu evine gitmek istiyordu Jungkook.
Zil çaldığında Jungkook hızlıca öğretmen'in verdiği ödevi bile not almadan kendini dışarı atmıştı. Her an Jungkook'u bulabilirdi her an. Jungkook çantasından çekilmesi ile gözünü korku ile açmıştı.

"Hey! Sevgilim bensiz nereye böyle?"

Jungkook gelen cesaret ile konuşmuştu.

"Bak kwang ne sen benim sevgilimsin ne de ben senin sevgilinim rahat bırak beni!"

"Sana Fikrini soran olmadı!"

Jungkook ani gelen sinir ile konuşmuştu.

" Bu bir Fikir değil! Gerçekler!"

Kwang iyice sinirlenmişti ve Jungkook'u kolundan tuttuğu gibi boş bir sınıfa sokmuştu. Temizlikçi gelmesin diye de önüne sıra dizmişti. Ve arkasını dönüp dizlerini kendine çekmiş korku ile ona bakan Jungkook'a doğru yürümüştü.

"Lütfen yapma!"

Kwang Jungkook'un haykırışlarını umursamayıp kolundan tuttuğu gibi öğretmen masasına yatırmıştı.

"Bana bak Jeon Jungkook!"

Diyip çenesinden tutmuştu.

"Bana bak dedim!"

Jungkook'un gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı. İstemediği bir şey ona zorla yaptırılıyordu zorla.

"Sen benim sevgilimsin! Anladın mı beni!"

Jungkook korku ile kafasını sallamıştı.

"Hattanı bu şekilde affedemem bebeğim.."

Diyip Jungkook'un dudaklarına yapışmıştı.
Jungkook bundan zevk almıyordu... Daha çok iğreniyordu... O gün Jungkook kwang tarafından zorla ilişkiye girmişti. Kendini kirlenmiş hissediyordu. Hem de çok...

Artık Jungkook'un neden evden kaçtığını vs anlamışsınızdır. Bu bölüm kısa oldu özür dilerim..
Gene ve gene geç attım gerçekten çok ama çok üzgünüm... Birazdan diğer kitaba da bölüm atarım.. neysee hepinizi kocaman seviyorum iyi geceler...




|𝐒𝐨𝐩𝐮'𝐮𝐧 𝐨𝐠𝐥𝐮 𝐉𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤❀|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin