|𝐒𝐨𝐩𝐮'𝐮𝐧 𝐨𝐠𝐥𝐮 𝐉𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤❀|

29

Medya medya ayhh

Namjoon ile barın kapısına gelmiştik. Hoseok'a çok sinir olmuştum. Saçlarını kırmızıya boyatmıştı. Ve çok dikkat çekiyordu tamam mı? O benim kocamdı. Saçları çok dikkat çekmiyormuş gibi bir de etek giymişti. Aishh kesin var ya bak kesin SeokJin hyungum yapmadıysa.. ben tanırım hyungumu. O sokmuştur aklına saçma sapan fikirleri meleğime.

Namjoon hadi dermişcesine koluma yapışmıştı. Bende çok bekletmeden koluma giren Namjoon ile içeri girmiştim. İkimizde gözlerimizle kocalarımızı arıyorduk ve lanet ki göremiyorduk! Ya biri Hoseok'u odaya götürüp ırzına geçtiyse? Gözlerim sağ solu tararken etek ve peruk ile çok şirin duran oğluma gözüm kaymıştı. Maşallah taş gibi kız olmuştu. Eh tabiki kimin oğlu.

Hemen hızlıca Namjoon'u çekiştirip Jungkook'un olduğu masaya götürdüm.

"Ne oldu nereye?"

Gözümle Jungkook'u göstermiştim. Oda anlamış gibi kafa sallamıştı. Bizi gören oğlumda anırmıştı. Birini sikmemek için kendimi zor tutuyorum! Bak oğlum diye varya.

"Gülme lan!"

Diyip omzuna bir tane geçirdim. Baya hızlı geçirmişim ki herkes bize dönmüştü.

"Oha kız kavgası!"

İnsanların arasından geçip telefon ile bizi çekmeye başlamıştı kız. Flim mi çekiyorduk burada! Sadece omzuna bir tane geçirdim ne bu tan tana!

"Yok kardeşim kavga filan çekme-"

"HYEJİN!"

Aradan sıyrılıp Jungkook'un yanına gelmişti SeokJin hyung. Siktir kendini HyeJin diye mi tanıtmıştı? Bı an gülesim gelmişti ama susmuştum. SeokJin hyung çok sarhoş olmasına rağmen savsak savsak yürüyüp Jungkook'un yanına gelmişti.

"HyeJin iyi misin? Ne yaptı bu yelloz sana söyle söyle de yolim o yoluk saçlarını!"

Jungkook yakasına yapışmış SeokJin hyung yüzünden şaşırmıştı.

"Lütfen başımızda beklemez misiniz?! Dağılın oyun çevirmiyoruz ve bir şey yok!"

Diye bağırınca Namjoon hepsi göz devirip dağılmıştı ve eğlenmeye başlamışlardı. Tam da olması gereken şey. Namjoon artık sinirlenmişe benziyor ki Jungkook'un üstüne eğildiği için daha çok açılan eteği ile SeokJin hyungu bir çırpıda üstünde çekmişti.

"Sende benimle geliyorsun!"

Dedi elini kafasındaki peruğu çıkarıp atarken. Bende bir gıdım bile sarhoş olmamış olan kocam(!) İle rahatlamıştım ama çok az.

"Hoseok bir açıklaman var mı?"

Hoseok anlamamış gibi yüzüne bakmıştı Yoongi'nin. Bu sarışın onun adını nasıl biliyordu ve kendisinden bir açıklama bekliyordu?

"Kimsiniz?"

Tabi ya peruk taktığım için beni tanıyamamıştı. Hemen kafamdaki peruğu çıkarıp yere attım. Beni görmesi ile elini şaşırarak ağzına götürdü. (Çok kötü anlattığım için üzgünüm :/ )

"Y-yoongi?"

Sinirlenmiştim. Hem de çok tamam mı? O buraya gelmiş pespembe etek giymiş tepesine kadar çekmiş üstüne üstlük bir de çorap giymiş. Benim yanımda böyle giyinmiyor şerefsizlerin yanında giyiyordu. Ona çok fena ödetecektim hem de çok!

Sinirle kolumu koluna dolamıştım.

"Yürü bence Hoseok beni dellendirme!"

Hoseok kollarını bağlamış olduğu yerde durmuştu. Bende sabır dilercesine yüzümü sıvazlamıştım gerçekten..