36

248 18 2
                                    

"Chann! Kalk üstümden!"

Bana sarılarak yapışan Chan'ı üstümden kaldırmaya çalışmıştım.
Ama nafile. Dün seni çok özledim diyerekten benimle birlikte yatmıştı. Kabul etmiştim etmesinede.

ÜSTÜME YAPIŞACAĞINI NEREDEN BILEYIM!

Oflayıp başımı geri yastığa bırakmıştım. Biraz daha bana yapışarak yatarsa sevgilisi yanlış anlayacaktı. Çünkü dün buraya sabah kahvaltıya çağırmıştı onu. O da kabul etmişti. Şimdi bizi aşağıda bulamazsa buraya gelecekti ve bizi böyle bulacaktı. TANRIM BEN DE ISTEMIYORDUM KI!

"Tanrım! Chan! Kalk şimdi sevgilin gelecek!"

Sevgilin gelecek diyince götü tutuşmuştu ve bir çırpıda kalkmıştı.

"Ne hemen sofra hazırlamalıyım! Tanrım! Neden daha önceden demedin!"

Kıkırdayıp yataktan kalkmıştım. Zaten demiştim ki. Salak işte benim kuzenim ne olacak? Chan'ın odasını talan ettiğim için banyoya yönelmiştim. Senin yatağın daha rahat her zaman gelmiyoruz yatayım işte diyerek Chan'ın odasına yerleşmiştim.
O da vermişti. Vermesinde bak ne yapıyorum. Chan hızlıca aşağı inerken bende yüzümü yıkayıp aşağı indim.

"Seokjin! Seokjin! Hadi bana yardım et lütfen! Seungmin'e rezil olmak istemiyorum!"

Diye beni dürtüklemişti. Bende gülümseyip rezil olmasın diye mutfağa yönelmiştim.

"Bu iyiliğimi unutma!"

Ben mutfağa giderken Chan ise sofraya kahvaltılık birşeyler koyuyordu. Mutfaktan bağıra bağıra konuşmaya başlamıştım.

"Sevgilini hep fotoğraflardan gördüm Chan çok merak ediyorum!"

Chan kıkırdayıp konuştu.

"Gelince görürsün Seokjin çok seveceksin onu!"

Seokjin'de gülümseyip tavaya döktüğü pankek karışımını tavada döndürmüştü. Chan'ın bir sevgilisi olduğunu biliyordu. Her telefon açtığında sevgilisini anlatıyordu. Ve artık onu canlı görmek benide heyecanlandırıyordu. Bütün karışımı kızartıp, tabaklara sunumunu yapıp masaya yerleştirmişti.

"Benden bu kadar Chan"

_

jin: günaydınnn

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

jin: günaydınnn

257 beğeni 96 yorum

A3: woah! Seokjin bu aralar çok aktif!

Y5: normalde ailensiz bir yere gitmezdin şimdi niye yurt dışına çıktın?

Ar: her şeye burnunu sokmasan diyorum?

uarmyhope: günaydın Hyung

Jin: günaydın seokiee

Rkive: günaydın Seokjin

Daha fazla yorum için tıklayınız.

Oflayıp bir kenara telefonu fırlatmıştım. Namjoon... onu çok üzüyordum. Bu kavgada arada kalan o olmuştu. Ama oğlunu seçende o olmuştu. Benim hiç bir şekilde suçum yoktu tamam mı? Jimin gelip bana saçma sapan kelimeler kurmuştu. Hiç bir şekilde benim suçum yoktu.

"Seokjinn! Hadi gel Seungmin geldi!"

Oflayıp. Yataktan kalktım ve merdivenlere yöneldim. Pıt pıt aşağa indikden sonra sofraya oturdum.

"Merhaba! Seungmin sen olmalısın! Waw! Ben de Seokjin!"

Diyip elini Seungmin'e uzatmıştı. Seungmin ise gülümseyip Seokjin'in elini sıkmıştı.

"Chan senden bahsetmişti. Çok sevecen ve cana yakın biriymişsin!"

Seokjin gülümseyip. Önüne dönmüştü. Herkes onu böyle mi tanıyordu? Ya da gerçekten öyle miydi? Hiç sanmıyordu. Dışarı doğru öyle olsa bile içten içe hiçte öyle değildi (ben). Yutkunup lokmaları teker teker ağzına götürdü.
Chan ile Seungmin vıcık vıcık cilveleşirken Seokjin ise buruk bir gülümseme ile izliyordu. Bir gün onlarda böyle mutlu olurlar mıydı?

_

"Ahh!"

Diye anıran Taehyung ile yerimden sıçramıştım. Dün Babamın isteği ile burada kalmıştı ve babam gene bizi birlikte yatmamış için odaya göndermişti. Ben de sinirlenip Taehyung'u yere yer yatağında yatırmıştım. Çünkü hâlâ onu affetmemiştim. Saçma davranıyordu ve bu canımı sıkıyordu.

"Ne oldu sabah sabah ya?!"

Taehyung acı ile yüzünü buruşturup doğruldu.

"Belim kırıldı burada ne vardı yanına sıvışsam!"

Yataktan kalkıp lavaboya adımladım.

"Sus lan! Oda benim yatak benim!"

Diyip elimi yüzümü yıkadım. Belimden sarılan kollar ile durdum. Beni bir salmıyor ki.

"Jungkookiee hâlâ benimle konuşmuyor musun?"

Taehyung'un anı hareketi ile titremiştim. Bir gün dayağını yiyecek. Bazen babama hak veriyorum yani. Şuursuzca davranabiliyordu bazen.
Belime sarılan kolları iteklemiştim.

"Git Taehyung seni hâlâ affetmiş değilim."

Taehyung sırıtıp tekrar Jungkook'un beline sarılmıştı.

"Sen benim sevgilim değil misin? sarılırım"

Sinirle arkamı dönüp konuştum.

"O zaman sevgilim gibi davran! 1 hafta boyunca ne bana yazdın ne yanıma geldin! Senin yüzünden sana ne oldu diye telâşlandım! Benim ne suçum vardı ya?!"

Yere çöküp ağlamaya başlamıştım. Amaçsız yere ben suçlu oluyordum. Her şeye Jungkook suçlu oluyordu zaten. Her şeyde o suçlu tutuluyordu. Ve bu artık patlama derecesine gelmişti. En sonunda kafayı yemişti yedirtmişlerdi. En çokta Taehyung.

Selamm

Çok bir şey anlatmayacağım bir kaç birşey söyleyip gideceğim.

2 haftadır yazılılar yüzünden bölüm yazamıyorum pişman değilim.

Geçenki bölümüm 9 oy almış yani arkadaşlar 1 günde ilham gelmiyor bize. 1 hafta cidden bir hafta oturup ne yazsam diye düşünüyorum. Birazda siz okuyup oy verseniz iyi olcak ve mutlu olacağım.

Bu kadar sizi seviyorum iyi ramazanlar 💕

|𝐒𝐨𝐩𝐮'𝐮𝐧 𝐨𝐠𝐥𝐮 𝐉𝐮𝐧𝐠𝐤𝐨𝐨𝐤❀|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin