26. Bölüm

350 32 1
                                    

Bölüm şarkısı: Lee Hi - Love the Way You Lie (http://www.youtube.com/watch?v=LxpS5MG2b1Y)

(Videoyu izlemek isteyenler için: http://www.youtube.com/watch?v=u9wJ4SD2Z2w Videoyu izlerseniz bölümü daha iyi gözünüzde canlandırırsınıız <3

Parmaklarım klavyenin üzerinde asılı kaldı. Daha fazla yazamıyorlardı. Beynimi onlara son bir emir vermek için zorladım.

"Artık geri dön..."

26. Bölüm - Yalan söyleyişini seviyorum~

***Flashback***Wufan-Babaannesi Telefon konuşması***

Çaresizce başımı salladım.

"Geleceğim."

"Sonunda doğru kararı verdin. Bu herkes için en iyisi olacak Kris."

***Flashback Sonu***

"Hayi!"

Arkama baktım ve bana el sallayan Woohyun oppaya gülümsedim.

"Az kaldı, ha?"

Etraftaki insanlara baktım. Gece olmuştu. Hala bazıları oyuncaklarla oynuyorlardı ama çoğu bahçede ya da öğrencilerin işlettiği bazı kafelerde oturuyorlardı. Bugün festivalin üçüncü ve son günüydü. Müdür kapanış için benden bir şarkı söylememi istemişti. Saate baktım. Onu kırk geçiyordu.

"Evet yirmi dakika kaldı." 

Sırtımı sıvazladı ve bana içten bir gülümseme verdi.

"Heyecanlı değilsin, değil mi?"

"Değilim oppa, yani... Sanırım... Sen iyi misin?"

Omuz silkti.

"Bilirsin, benim için pek zor değil."

Kıkırdayarak başımı salladım. Beraber kulise doğru yürümeye başladık. Minho içerideydi. Biriyle telefonda hararetli hararetli tartışıyordu. Bizi görünce bir şeyler geveleyip telefonu kapattı. 

"Doğum günü çocuğu gelmiş!"

Yerinden kalktı ve kollarını sıkıca bana sardı. 

"Nice mutlu yıllara ufaklık. Bin yıl beraber yaşayalım." 

Ufaklık... Burukça gülümseyip yanağından öptüm. Karşılık olarak saçlarımı karıştırdı.

"Hey! Sevgilin bu saçlar için ne kadar uğraştı haberin var m-"

"Saçlarını mı bozdu?!"

Çığlık atarak odaya dalmıştı Sulli. Minho telaşla saçlarımı düzeltmeye çalıştı. Sulli daha fazla sinirlenerek Minho'ya bir popo darbesi vurdu ve saçlarıma yeniden şekil vermeye başladı. Woohyun oppa ve Minho kendi aralarında gülüşürken Sulli beni zorla giyinme kabinine itti.

"Çorabı kaçırmadan giymeye çalış ve elbiseyi de alttan giy. Siz çocuklar da giyinin hadi."

İç çekerek kabinin kapısını kapattım. Giyinik bir şekilde çıktığımda Sulli gelip son rötuşları yaptı. Sonunda beni aynanın önüne getirdi, ellerini omuzlarıma koydu ve aynadaki görüntüye hayranlıkla baktı. Saçlarım artık turuncuydu aralarında açık mavi tutamlar vardı ve kesimi değişmişti. Daha zayıftım. Yüzümde bir sürü makyaj vardı. Eski benden gerçekten daha farklı görünüyordum. Bakışlarım.. Onlar bile daha değişikti.

"Evet çok değiştin Hayi."

Gözlerimi kırpıştırarak başımı çevirdim. Sulli yumuşak bir şekilde gülümsüyordu.

I Miss Your Voice ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin