Elimdeki sigaranın gri dumanı gökyüzüne karışırken hayatımdaki tüm kötülüklerin ve kötülerin yok olmasını diledim.
Başta babamın,
Ardından Sehun'un.
Belki Chanyeol hariç diğer herkesin.
Chanyeol benim hayatıma çok hızlı girmişti, daha ona dur bile diyemeden tam ortaya kuruluvermişti. Bu beni korkutuyordu, onu kaybetme noktasına gelirsem ne yapacağımı bilmemek beni fazlasıyla endişelendiriyordu.
Yine de ondan ayrılamıyordum. Yılların dışlanılmışlığını bir anda ortadan kaldırması beni ona daha çok bağlamaktan başka bir şeye yaramıyordu.
Bir nefes daha çektim elimdeki sigaradan. Abimin babamdan gizlice kaçırdığı gibi, ben de onun pantolonunun cebinden almıştım. Şu iki nefeslik dünya için belki de en gerekli nefeslerden biri gibi gözükmüştü birden gözüme.
Sahi, insanlar neden sigara içerdi? Gerçekten tüm üzüntüyü, depresif ruh hâlini alır mıydı? Benimkini almıyordu çünkü. Aksine, daha kasvetli bir his çöküyordu tüm bedenime. Yine de seviyordum kasveti, bu da benim dünyamın önemli kurallarından biriydi.
Son iki nefes kalmıştı elimdeki sigarada, iyice küçülmüştü. Bir nefes daha aldım ve ciğerlerime o zehrin girmesine izin vermeden geri bıraktım tüm dumanı. Belki de tam ciğerlerime doldurmadığım içindi rahatlamamamın sebebi. Yine de omuz silkip son nefesi de almak için dudaklarıma götürdüm.
Birden elimden çekilen sigara ile kaşlarımı çattım ve soluma döndüm. Zaten onu görmeden de anlamıştım onun geldiğini. Biraz tıraş kolonyası biraz sigara dumanı biraz da çiçek. Onun kokusu hiç değişmiyordu.
Elimden aldığı sigarayı dudaklarına yerleştirirken yanıma oturdu. Geçen sefer beni bulduğu parktaydım, hafta içi olduğu için kimseler yoktu yine. Açık kahve saçlarını çok açık bir sarıya, belki de platine, boyatmıştı.
Onunla neredeyse iki aydır birlikte vakit geçirmiyorduk, sadece okulda birbirimizi görebiliyorduk. Bu sene son senemiz olduğu için ikimizin de çalışması gerekiyordu.
Ben onu incelerken o sigaradan çektiği derin nefesi sadece ufak bir dumanla geri vermişti. Benim aksime o tüm zehiri ciğerlerine çekiyor, tek bir kesik nefes bile vermiyordu.
Elinde ufacık kalmış sigara izmaritini profesyonel bir basketbolcu gibi az ilerimizdeki çöp kutusunun tam içine attı. Ardından kızgın bakışları beni buldu.
"Bir daha onu içerken görmek istemiyorum seni." dedi kaşlarını çatarak.
Ona cevap vermek yerine az önce içerisine basket attığı çöp kutusuna çevirdim bakışlarımı. Ardından karşımdaki basketbol sahasına baktım, hemen yanı başındaki çocuk parkında gezindi gözlerim.
"Saçlarını boyatmışsın." dedim bakışlarım yeniden onu bulduğunda.
Bir süre kısık gözlerini üzerimde gezdirdi ardından başını sallayıp beni onayladı.
"Değişiklik olsun istedim. Nasıl, olmuş mu?" dedi küçük çocuk gibi meraklı bir ifadeyle.
"Güzel, yakışmış sana." dedim sessizce.
"Az önce söylediğim şeyi duymazdan geldiğini farketmedim sanma." dedi işaret parmağını yüzüme doğru tutarak.
"Tamam Chanyeol." dedim bıkkınca. Yüzümü karşıya çevirmiştim. Küçük bir çocuk gibi kısıtlanılmaktan nefret etsem de, Chanyeol böyle yapınca kendimi değerli hissediyordum. Elbette bunu ona belli etmek gibi bir niyetim yoktu. Anlarsa sürekli beni kısıtlamaya başlardı ve bu artık değerli hissetmekten çok, can acıtıcı tartışmalara dönüşürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
others' requests | park chanyeol ✓
Rastgele"Hayatı başkalarının doğrularına göre yaşarsan hüsrana uğrarsın." [©2021 • kyudohwanjeu] Başlangıç: 27.09.21 Bitiş: 24.12.21