Ne yaptım ben? Öptüm? Çocuğu bildiğin öptüm.
Hâlâ arkamda bakıyor mudur ki yok canım neden baksın ki? Ama ya bakıyorsa kızım saçma sapan yaz aşk klişelerine kanma arkana da bakma
Sakin ol... Sakin ol...
Alt tarafı bir öpücük ki o bu öpücüklerin nicesini almıştır.
.
.
.Kafe bugün oldukça doluydu Derya'yı yanımıza almakla çok iyi etmiştik meğer abimin bana anlata anlata bitiremediği zeki ve çalışkan çocuk Deryaymış.
Abimle konuşup iş isteyince kabul etti bizim tanıştığımızı öğrenince de anne babaların sürekli bulduğu o yüksek not alan komşu çocuğu muamelesi yapmaya başladı.
Tabii ki benim de derslerim kötü değildi ama notları da çok önemsemezdim sınıfı geçeyim yeter modundaydım biraz.
Kendimi bir masaya atıp oturdum Allah'tan hava bugün biraz serindi ya da hava kararmaya başladığı için böyle hissediyordum bilemiyorum
Derya elinde limonata ile yanıma geldi.
"Buyrun hanımefendi müessesemizin ikramıdır"Bu dediğine gülüp "Teşekkür ederim beyfendi ne kadar da düşüncelisiniz" dedim
O da gülümsedi "eee söyle bakalım nasılsın alışabildin mi?"
"Alıştım çok zorlanmıyorum zaten zorlansam yanımda sen varsın yanımdasın yardım edersin öyle değil mi? Yoksa patron hanım mı demeliyim"
Son dediğine koca bir kahkaha attım "Tabii ki patron hanım diyeceksin burası ciddi bir çalışma yeri laubaliliğe gerek yok"
"Nasıl arzu ederseniniz patroniçem"
Patroniçem mi cidden mi
"Ayy Derya Şükrü abi bile diyebilirsin ama patroniçem asla"
"Ben sevmiştim oysaki"
Kafamı hayır anlamında iki yana sallayıp limonatayı içmeye devam ettim
"Sen kendine niye almadın? Sen de yoruldun al bundan biraz iç "
Deyip kendi bardağımı uzattım bir masa hesabı isteyince kalkıp o masayla ilgilendim
.
.
.Sonunda kafe boşalınca temizliği yapmaya başladık kapanışa Derya da kaldı.
Serra'nın annesi Narin teyze el açması börek yapmış bizimki de ben çok seviyorum diye direk kafeye getirmişti
Bu işten kârlı çıkan Derya böreğin nerdeyse yarısını yemişti telefonum çalınca elimi hızlıca peçeteyle sildim
"Efendim"
"İzel naber? Nasılsın?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim nasıl gidiyor?"
"Biraz yorgunum kafe yoğundu bugün"
"Hmm anladım hâlâ kafede misin?"
"Evet Serra ve Derya ile oturuyoruz"
Serra kolumu dürtüm kim o dedi "Emir" diye fısıldadım
"Emir börek yiyoruz sen de gelsene" diye telefona doğru bağırdı Serra artık sol kulağım yok arkadaşlar ufak bir bilgilendirme
Emir Serra'nın dediğine gülüp "Ben de yakınlardaydım aslında geliyorum o zaman" dedi
"E gel o zaman" dedim ben de
Telefonu kapatırken Serra İçeçek almak için mutfağa gittim Derya'nın kaşlarını çattığını böreği tabağına bıraktığını gördüm
Elimi iki kaşının ortasına koyup düzelttim "Börek hepimize yeter azıcık paylaşmayı öğren"
"Paylaşmak istemiyorum ama" dedi çocukça
Al bakalım dedim önümdeki dilimi verip "Ben doydum afiyetle ye" diyip elimi yıkamak için lavaboya doğru ilerledim.
Geldiğimde Emir ve Derya bakışıyor Serra ise sanki bakışma yarışı yapıyorlarmış da onların hakemiymiş gibi ikisine birden bakıp duruyordu
"Hoş geldin Emir"
Odağı bana döndü ayağa kalktı "Hoş buldum canım" dedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu ben şaşkınca bakarken yalnız değildim Serra pembe dizi izliyor gibi bize bakıyordu
"Seni özledim" dedi kulağıma doğru ahh hadi ama yapılır mı bu bana
"Daha birkaç saat önce beraberdik"
"Olsun özledim"
"Hadi sen geç şey et sonra ben de şeye gidip şey getireyim saçmalıyormuşum gibi bakmayı kes Serra ensemde de gözlerim var neyse ben çıkıp şey edeyim " deyip hızla ayrıldım
Bu çocuk benim kalbime iyi gelmiyordu sanırım beynime de iyi gelmiyordu
Bir ayran alıp yanlarına geldiğimde Derya yoktu
"Afiyet olsun Derya nerde?"
"Telefonu çalınca acilen gitmesi gerekti" dedi Serra
"O virüsten hoşlanmadım"
"Daha tanımıyorsun bile"
"Emir sana şimdi ne demeliyim enişte mi?" Dedi Serra sırıtarak ve galiba konuyu dağıtmak isteyerek
"Bu da nerden çıktı?"
"Dersen çok mutlu olurum"
"Ne?"
"Senin hoşuna gitmez miydi Canım"
"Ne?"
Serra ve Emir halime gülerken
"Arada takılıp kalıyor böyle ben alıştım artık sen de çok şaşırma"
"Emiir! Yok öyle bir şey?"
"Yok olan ne birtanem"
"Emir hani şey ya biz senle sevgili değiliz ya unuttun mu canım? Hm?"
"E bu olacağımız gerçeğini değiştirmez ağzı alışsın işte söylemeye fena mı olur" diye bana baktı bir süre ben ise hayretle ona bakıyordum
"Olmaz dimi Serra" dedi bu sefer
"Tabi olmaz enişte artık enişte olduğuna göre senin de bazı sorumlulukların var" ikisine de hayretle bakarken
Emir merakla sordu "Aaa neymiş onlar elimden geldiğince yerine getireceğim"
"Bana yakışıklı, sempatik, ve komik bir sevgili bul ilk görevin bu." Sonra kulağına doğru bir şeyler daha dedi ama onu duyamadım
" Hey burda ben de varım" dedim ama kimse takmadı
Emir "O iş bende unutma senin tarafın belli baldız" dedi
Beni niye dışladılar ya off
.
.
.Uzun bir aradan sonra bölüm sonu umarım beğenmişsinizdir.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Bayadır yoktum ve beklettim bunun için lütfen kusura bakmayın
Hoşça vakit geçirmeniz dileğiyle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi (Yarı Texting) [ARA VERİLDİ...]
Teen Fiction0531***: Eğer, eğer o gün sokakta koşa koşa gitmeseydin. 0531***: Eğer o siktiğimin alarmı çalmış olup toplantımı kaçırmama neden olmasaydı. 0531***: Seni görmeyecektim. 0531***: Öyle çok isterdim ki Meleğim gülüşünü görmemeyi 0531***: Sikiyim de...