Kelebek Etkisi (Yarı Texting) [ARA VERİLDİ...]

13

Yorucu birkaç saatin ardından nihayet kafedeki işler biraz daha rahatlamış, sakinleşmişti. Abim Zeynep abla ile onun akrabalarından birine ziyarete  gittiği için iş yüküm biraz daha artmıştı en azından Serra burdaydı.

Kendimi sandalyelerden birine atıp oturdum.

"Gün daha yeni başlıyor sen hemen yoruldun mu?" Dedi gülerek

"Ah hadi ama bugün ben açtım burayı yeri sildim, masaları sildim, sandalyeleri dışarı yerleştirdim uh bak ben sayarken yoruldum yapmasını sen düşün"

"Abin bunu her gün yapıyor" dedi bilmişçe

Göz devirmekle yetindim abimdeki kas bende olsa ben de rahatça yapardım herhalde.

Yerimde biraz daha yayılıp en rahat pozisyonu bulmaya çalıştım.

"Hadi kalk arka masaya müşteri geldi"

"Ya bana ne ya sen git siparişi al çok mu zor yorgunum ben" dedim mızmızlanarak benim bu halime gülmekle yetindi.

Derken birden bir yanımdaki sandalye çekilince bakışlarımız yanıma çevrildi.

"Emir?"

"Efendim" dedi gülerek

"Ne işin var burda?"

"E yorgunum dedin ben de senin yanına geldim" Serra ise gülerek bana baktı ah hayır bu bakışı biliyorum...

"Vaay meşhur Emir sendin demek İzel senden çok bahsetti Serra ben" dedi elini uzatarak

Emirse yandan bana bakarak elini uzattı "Öylemiymişim" tokalaştıktan sonra bir kolunu masaya kafasını da eline yaslayarak bana bakmaya başladı.

Ne bu aptal aşık pozları ya?

Yaz dizisi mi çekiyoruz Allah aşkına?

"Şöyle bakmayı kesecek misin acaba?" Dün söyledikleri şeylerden sonra zaten gergindim sırıtmasını saklama gereği bile duymayan Serra olayı daha da zorlaştırıyordu."

"Nasıl bakıyorum?"

"Bakışın nasılı mı olur? Bana öyle bakma işte"

"Anlarlar mı?"

Ne cevap vereceğimi düşünürken telefonumun çalması ile mutlulukla arayana bakmadan açtım.

"Alo"

-"İzel merhaba müsait miydin?" Derya'nın aramasına şaşırsam da bunu belli etmedim

"Evet müsaitim seni dinliyorum" deyip oturduğum yerden kalkıp biraz uzaklaştım

-"Dün yanımda olduğun ve bana yardım ettiğin için çok teşekkür ederim"

"Rica ederim ama bunu demene gerek yoktu kendini borçlu hissetme lütfen"

-"Bir de erkek arkadaşın ile aranda tartışma falan olmadı dimi iyisin yani"

"Ah yok yani öyle bir tartışma olmadı o olaylar biraz karışık boş ver de sen beni bunlar için mi aramıştın?"

-"Yok aslında dün powerbank'in benim çantamda kalmış eğer müsaitsen bir yerde buluşup sana vereyim"

"Bugün kafede çalışıyorum abim de olmadığı için fazlasıyla meşgulüm önemli de değil zaten  sende kalabilir"

Kısa bir vedadan sonra kapattık ben de Serra'nın yanına doğru ilerlemeye başladım  hâlâ Emir ile oturuyor hatta ne dediklerini anlayamasam da konuşuyorlardı.