Emir: Hey hadi hazırlan yoldayım seni almaya geliyorum. (10.40)
Emir: Hâlâ mesajı görmedin mi? (11.20)
Emir: Uyuyor olamazsın değil mi?
Emir: Gerçi sana mesaj yazmak yerine gidip kapıyı da çalabilirim
Emir: Ah evet bu daha mantıklı
.
.
.Çalan kapı zili ile gözlerimi açmaya zorladım malesef ki evde olduğum süre boyunca uyku düzenim mahvolmuştu.
Yavaş yavaş yürüyüp kapıya ulaştım Nenem iki gün önce gitmişti beni bırakmak istemese de sorun olmadığını söylemiştim.
Ayağım zaten iyileşmiş sayılırdı morluk ve şişlikler gitmişti sadece üzerine fazla basamıyordum.
Sonunda kapıya ulaştığımda karşımda Emir vardı.
"Günaydın"
"İzel bu halin ne?"
"Ne var halimde?" Dedim anlayamayarak
"Üstünde askılı altına bir karış olmayan şort"
"Ne?"
"Şimdi o Derya iti de seni böyle mi gördü yani Allah'ım sen bana sabır ver"
"Yeni uyandım Emir hızına yetişemiyorum ne diyorsun sen?" İçeriye yavaş adımlarla girdim o da arkamdan geldi umarım kapıyı kapatmıştır.
Ayağım üstünde durduğum için ağrımaya başlamıştı. Birden Emirin ellerini bacaklarımda hissedince ne olduğunu anlamadan beni kucağına almıştı
Şokla ona bakarken "Seni bekleyecek olursak günü koridorda tamamlarız" diyip salona götürmüştü.
"Teşekkür ederim. Şimdi lafı uzatmadan soruyorum hayırdır neden geldin?"
"Sıkıldığını söylemedin mi dışarı çıkaracağım seni işte"
"Ayağım hâlâ tam olarak iyileşmedi üstüne basmasam daha iyi olur"
Elleri ayak bileğime kayarken dikkatle inceliyordu. Hayır bacak görmüş abaza gibi değil şefkatle.
"Çok ağrın var mı?"
"Üstüne basınca ister istemez bir sızı oluyor"
"Peki o zaman şimdi seni odana götüreyim üzerine düzgün şeyler giy araba ile gezelim gün içinde ayağına yük vermezsen bir sorun da çıkmaz"
"Gideceğimiz yerlerde beni kucağında taşıyacağın anlamına mı geliyor?" Diye sordum heyecanla
Evet anlamında kafa salladı ben de hızla sarıldım
"Yiaa sen harikasın yaşasın bekle beni özgürlük"
Yavaşça kollarımı kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı bozulmuştum biraz
"Bakma bana öyle" ellerini bacaklarıma atıp odama doğru götürdü
"Ben de sonuçta bir erkeğim İzel ve sevdiğim kız karşımda bu haldeyken sabırlı olmam biraz zor anlatabiliyor muyum?"
"Neden sabırlı olman gerekiyor ki?" Dedim beni yatağa bırakırken
"Sabırlı olmamı istemiyor musun?" Dedi bana iyice yaklaşarak
"Seni sinirlendirecek bir şey yapmadım ki neden sabrını zorluyorum"
Baktı. Baktı. Baktı.. ve birden gülmeye başladı hatta öyle bir gülüyordu ki gözünden yaş gelecek gibiydi.
"Ne güzel gülüyorsun sen öyle"
Dediğimi duyunca gülüşü biraz yavaşladı ve bana gülümseyerek bakmaya başladı.
"Daha uygun bir zaman da olsun istiyordum ama bundan daha uygunu yok"
"Hı?"
"İzel aramızda olan şeyi hisseden tek kişi ben miyim?"
"Hı?"
"Aman dur takılman için uygun bir zaman değil." Derin bir nefes aldı .
"Pekala yavaştan alıyorum sana birkaç soru soracağım sen bunlara cevap ver tamam mı?"
"Hı hı" o kadar hızlı cümle kuruyorudu ki anlamam daha da güçleşiyordu. Az önce gülüyordu şimdi heyecanla bana bakıyor.
"Benimleyken nasıl hissediyorsun?"
"Mutlu"
"Mutlu, mutlu peki güzel bana güveniyor musun?"
"Evet tabii ki güveniyorum"
"Senin gözünde nasıl bir erkeğim?"
"Nasıl?"
"Soru sorma aklına ilk geleni söyle işte"
"Yakışıklı"
Bu dediğime gülüp bana doğru yaklaştı. "Seninle yakın olmam hoşuna gider miydi?"
"Zaten yeterince yakın değil misin?"
"Farklı tür bir yakınlık" gözleri dudaklarıma kaydı sonra tekrar bana döndü
"Hadi söyle İzel ister misin?"
"Bilmiyorum" dedim sessizce ama o duymuştu gerçi bu yakınlıkta kalp atış sesimi bile duyuyor olabilirdi.
Elini elime getirdi sonra da göğüsüme koydu...
"Ama o biliyor. Hadi söyle artık İzel"
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım "İlle o son adımı sen at diyorsun öyle mi?"
"Be-" sözünü bölen şey dudaklarını kapatan dudaklarımdı.
Ah ilk öpücüğümü kendim başlatmıştım harika. Gerçi sadece dudaklarımız deyiyordu. Ben yavaşça çekilirken o elini boynuma atıp izin vermedi.
Yavaşça dudaklarımı öpmeye başladı alt dudağımı emiyordu öpüşmek böyle bir şeymiymiş yani ben de onu taklit edip yaptıklarını yapmaya başladım.
Ne kadar sürdü bilmiyorum bir süre sonra geri çekildim dudaklarımız ayrılsa da kafalarımızı birbirine yasladı nefeslerimiz birbirlerine karışıyordu elini göğüsüme koydu .
"İzel artık kaçamazsın biliyorsun değil mi?"
Dudağıma tekrar küçük bir öpücük koyup "Artık sevgilimsin resmi olarak şu an bir sevgilin var biliyorsun değil mi?"
Kafamı evet anlamında salladım "Az önce beni öptün bu beni sevdiğin içindi değil mi?"
"Bana soruyor gibi değil de kendine kabul ettirmeye çalışıyor gibisin"
"Söyler misin? Senden duymak istiyorum"
"Pekala Emir bey sizi yaklaşık olarak iki dakika önce öptüm ayrıca ilk sevgilimsiniz veee resmi olarak sevgiliyiz"
"Ha bir de sizden çok fena hoşlanıyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Etkisi (Yarı Texting) [ARA VERİLDİ...]
Teen Fiction0531***: Eğer, eğer o gün sokakta koşa koşa gitmeseydin. 0531***: Eğer o siktiğimin alarmı çalmış olup toplantımı kaçırmama neden olmasaydı. 0531***: Seni görmeyecektim. 0531***: Öyle çok isterdim ki Meleğim gülüşünü görmemeyi 0531***: Sikiyim de...