Elimdeki dosyaları toparlayıp kitaplığa yerleştirdim, bugün ki doktor randevuma yetişmek için hazırlanıp çıkmam gerekiyordu. Dolabımın önüne geçip kapakları açtım ve biraz bakındım, elime beyaz bir tişört ve siyah bir dar bir pantolon alıp giyindim, boy aynasından kendime bakıp elimi saçlarımı daldırdım ve hafif karıştırarak şekil verdim. Parfümümü bileklerime sıktım ve dairesel hareketlerle boynuma yaydım, yüzüklerimi hafif kemikli parmaklarıma geçirip odanın çıkışına yöneldim.
"-Hemen çıksam iyi olucak, randevuyu kaçıramam."
Saate baktığımda randevu saatine çok az kaldığını gördüm ve bu biraz panik yapmama neden olmuştu anahtarlarımı kaptığım gibi evden çıktım ve arabama yöneldim. Bugün Minho ya sözüm olduğundan işlerimi hemen halletmem gerekiyordu, ona verdiğim sözler benim için senet değerindeydi asla tutmamazlık yapmazdım. Arabaya binip hastaneye yol aldım, yaklaşık 10-15 dakika içerisinde hastanenin önündeydim. Arabayı parkettim ve hastaneye girip danışmaya yöneldim, doktorun şuanda boş olduğunu sıranın bana gelmek üzeri olduğu için şimdiden girebiliceğimi söylediğinde tebessüm edip teşekkür ettim.
Koridorun sonundaki odasına yürürken her adımımda yer sanki hareket ediyor ve doktorun odası daha da uzaklaşıyor gibi geliyordu, her ne kadar endişeli olmadığım konusunda kendimi teselli etsem de endişeli olduğum çok belliydi.
Anlam veremediğim endişe ve korku içimi kaplarken ellerimi birleştirdim ve doktorun odasına yöneldim. Kapının önüne gelince derin bir nefes aldım ve gülümsedim, kapıyı yavaşça tıklatıp içeri girdim.
"-Merhabalar efendim.."
Gülümseyerek beni karşılayan doktora karşılık bende minik bir tebessüm sundum. Kalbim ağzımda atıyor denebilirdi, şuracıkta bayılabilirdim fakat gerginliğimi yenmeye çalışarak derin bir nefes aldım ve verdim.
"-Hoş geldin Hyunjin, otur lütfen. Neden burda olduğunu zaten biliyorsun, birkaç şikayetten dolayı gelip test yaptırmıştın. Test sonuçları çıktı ve elime ulaştı, biraz göz gezdirdim bu yüzden seninle konuşmak istedim. Erken gelmen iyi oldu."
Doktorun dediklerini harfi harfine dinlemiştim, başımı hafif sallayarak onay verdim. Masanın önündeki sandalyelerden birine oturdum ve bakışlarımı nazikçe doktora çevirip konuşması için beklemeye başladım. Masadaki kağıtlara bakıp yutkundum, doktor korkmuş olduğumu anlamış olacak ki nazikçe elini uzatıp elimin üstüne koydu.
"-Sakin ol Hyunjin korkulacak bir durum yok, şimdi şöyle ki bu sonuçlarda progesteron hormonunun bir erkeğe göre fazla olduğu yazıyor ve bu çok nadir görülen bir durum, çok özel birisin kısacası."
Progesteron? Bu kavramı hayatımda ilk defa duydum desem yeriydi, doktor anlamamış olduğumu farketti ve tebessümle birlikte cevap verdi.
"-Progesteron hormonu gebeliğe hazırlık hormonudur, yani şöyle ki vücudunda bulunan yumurtalıklar gayet sağlıklı ve kullanıma açık bu yüzden bu hormonu salgılıyor ve bu da kendi bebeğini kendin taşıyabileceğin anlamına geliyor."
Duyduklarımı sindirmeye çalışıyordum, yıllardır yaşadığım adet dönemlerine rağmen doktorlar yumurtalıklarımın olduğunu ama bunun vücuduma bir etkisi olmadığını vs söyleyip duruyordu, şimdi duyduğum şeyler herşeye tersti.. Ailem yumurtalıklarım olduğunu öğrendiği zaman benden tiksinmeye başlamışlardı ve bana iğrenç biriymişim gibi bakıyorlardı ama sağlıklı olmadıkları ve işleve geçmedikleri için bana karşı bakış açıları birazda olsun düzelmişti peki ya şimdi ne dicektim? Yumurtalıklarım işlevsel ve kendi bebeğimi kendim taşıyacak durumdayım dersem olacaklar tüyler ürperticiydi.. En azından şuanda reşittim ve kendi kararlarımı verebilirdim, bunun için tanrıya şükürler olsun diye geçirdim içimden.
"-Peki bu sonuçların doğruluğu ne acaba yani yanlış sonuç çıkma ihtimali falan, daha önceki testlerimin hepsinde yumurtalıklarımın işlevsiz olduğu tanısı konmuştu.."
Doktor biraz durup düşündü ve birkaç dosya çıkardı. Dilimi kurumaya başlayan dudaklarımın üstünde gezdirdim ve iç çektim.
"-Bu dosyalar önceki testlerine ait, hepsini tek tek kontrol ettim ve değerlerde oynama olduğunu, yanlış sonuçlar çıkarıldığını gördüm. Test sonuçları sorunlu. En son yaptırdığın test ise gizli yapıldı bu yüzden sonuçları bizzat ben kontrol ettim."
Test sonuçlarında oynama mı? Ailemin işi olabilir miydi, kendilerini kandırmak, rahatlamak için bu kadar alçalmış olamazlardı herhalde? Olabilirlerdi de.. Hafif tebessüm ederek doktora döndüm.
"-Yani kendi bebeğimi ben taşıyabilir, sağlıklı bir şekilde dünyaya getirebilirim öyle mi?"
Doktor başıyla onayladı ve yüzündeki tebessüm daha çok yayılırken dosyaları bana uzattı. Kalbim neredeyse duracak gibiydi, atışı yavaşlamış başına gelicek şeyler yüzünden endişeliydi sanki..
"- Teşekkür ederim doktor bey, yardımınız ve bu durumu bu kadar içten bir şekilde bana anlattığınız için.."
Kısa bir vedalaşma ardından hastaneden ayrıldım ve arabama oturup koltuğa bıraktım bedenimi, elimi direksiyon vurup histerik bir gülüş kaçırdım dudaklarımdan.
"-Vay be kendi çocuğunu kendin taşıyabileceksin aptal hyunjin, ailen bu sonuçları öğrendiğinde yaşıyor olursan tabi!"
Birkaç dakika arabada olayları sindirmeye çalışmakla geçerken en sonunda geriye yaslandım ve gözlerimi arabanın tavanına diktim.
"- Ailemin sorun çıkaracağını bilmeme rağmen çocuğum olabileceği gerçeği nedense kalbimi çok hızlı attırıyor."
Ellerimi saçlarıma geçirerek geriye atmış doğrularak arabayı çalıştırmıştım, çalan telefonla birlikte kaşlarım çatılırken aramayı cevapladım.
______________________________________________
Hyunjin'in annesi: Eve uğramanı istiyoruz, birkaç bilgi babanın kulağına geldiğinden beri kendisi gergin ve seninle konuşmak istediğini söyledi. Seni bekliyoruz Hyunjin.
Aramayı kapattıktan sonra alnımı direksiyona yasladım ve derin bir iç çektim, bu kadar hızlı olacağını tahmin etmemiştim açıkçası.
Arabayı çalıştırarak yola koyuldum sessizliğin içerisinde.
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed | Hyunho
FanfictionHyunjin sarhoşken arkadaşı Minho ile birlikte olur ve hiç bilmediği gerçekler ortaya çıkar.