Aslında biraz olay çıksın, ekşın olsun diye gelen kişiyi başkası yapıcaktim ama herkes Minho geldi diyince aklıma biraz daha yattı Minho fikri.
~Flash backk~
Bakışlarımı ikisi arasında gezdiriyor bir cevap vermelerini bekliyordum. Bangchan Hyung tam dudaklarını aralamış cevap verecek iken kafenin açılan kapısıyla bakışlarımızı oraya çevirdik. İçeriye giren tanıdık simalı kişinin dudaklarından dökülen ismim tüylerimi diken diken etmişti..
"- Hyunjin."
~Flashback sonuu~
Bütün vücudumu yavaş yavaş saran titreme hissini kontrol altına alamadığımdan tiril tiril titremeye başlamıştım. Önümde birleştirdiğim ellerimle bakışlarımı yere sabitledim, parmaklarımı birbirine kenetleyip derin nefesler almaya çalıştım.
"-Hyunjin ben geldim? Neden korkuyor gibi davranıyorsun? O gece hiçbir şeyin yoktu, aramız iyiydi yanlış mıyım? Sana yanlış birşey mi yaptım?"
Boğazıma oturmuş yumru konuşmama engel olurken iç çektim. Sesimde vücudum gibi titriyor ve kontrolsüz çıkıyordu.
"-Be..ben şey.. Üzgünüm Minho bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum kafam pek yerinde değil aramız bozuk değil dönmene çok sevindim!"
Dudaklarıma zorakide olsa samimi bir tebessüm yerleştirdim ve kafamı kaldırıp yüzüne baktım.
"-Göbeğin büyümüş kilo almışsın.. sana yakışmış. İşten çıktıktan sonra birlikte birseyler yapalım! Seni çok özledim bebeim."
Başımı sallayıp onayladım. Bakışlarım Bangchan Hyung'u bulurken çıkmam için işaret ettiğini farkettim. Bu konu ile ilgili Minho'ya açıklama yapmam gerektiğini, döndüğü gibi onunla konuşmam gerektiğini söyleyip duruyordu..
Üstümdeki önlüğü boynumdan geçirip yavaşça çıkardım ve askılığa astım, Bangchan Hyung ve Felix'e kısa bir bakış atıp Minho'nun yanına adımladım. Bana doğru gelen beden korkmama sebep olurken elimi koluma yerleştirip kendi kolumu sıvazladım.
Kollarını bedenime dolayıp sıkıca sarılan Minho içimdeki korku tohumlarını yok ederken bende kollarımı ona doladım, başımı boynuna gömüp aylardır özlem çektiğim kokusunu içime çektim. Cennet bahçeleri gibi kokan Minho içimin geçmesini sağlamış bir anlık herşeyi bana unutturmuştu.
"- Bebeğim beni çok özlemiş sanırım, nerdeyse kaburgamı kıracak"
Gülüşen Hyunglarima kısa bir bakış attım, kaşlarımı catip sinirlendigimi belli etmeye çalışırken irislerime çarpan gözlerle kaşlarım normal halini aldı, gülüşüne çiçek bahçesi yapabileceğim Minho'm o kadar güzel gülüyordu ki.. Umarım karnımdaki bebek yani bizim bebeğimiz Minho'ya benzer!
"-Minho artık gitsek mi? Hem seninle konuşmak istediğim birşey var.."
"-Hmhm hadi gidelim."
...
"-Seni çok özlemişim, özellikle ipek gibi saçlarını okşamayı.."
Başımı dizine yaslamış uyuklarken saçlarımda gezinen Minho'nun parmakları içimin geçmesine neden olucaktı.. Önemli bir konu konuşmamız gerektiğini söylediğimde önce uyumamı sonra konuşabileceğimizi söylemişti.. Şimdi ise beni kendi elleriyle uyutmaya çalışıyordu. Kesinlikle ona aşık olmamak elde olan birşey değildi.
Gözlerim yavaş yavaş kapanırken elini tutup dudaklarımı avuç içine bastırdım ve öpücük bıraktım.
"-Seni çok özledim Hyung, bir an hiç dönmiceksin sanmıştım."
Tebessüm ederek yüzüme bakarken onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Doğrulup kalktım ve otururken bedenimi ona döndüm.
"-Hyung bende bir değişiklik var."
Başıyla oynaylayıp karnımı işaret edip gülmüştü, hala bu karnı nasıl kilo sanabildiğini düşünüyordum.
"-Evet kilo almışsın ve bence yakışmış göbüsün çok tatlı."
Ellerimi birleştirdim ve parmaklarımla oynamaya başladım, iç çekip gözlerine baktım ve kuruyan dudağımı dilimi gezdirip ıslattım ve konuşmak için dudaklarımı araladım.
"-Hyung aslında o kilo değil.. ben şey.."
Sözler boğazımda düğümleniyorken konuşmak hiç kolay değildi, derin bir nefes aldım ve minho'nun ellerini tutup gözlerine baktım.
"-Minho seninle görüşmeden önce doktora gitmiştim, birkaç test yaptırmıştım ve sonuçları almak için gitmiştim. Doktor hamile kalabilirsin dedi, başında bu biraz mantıksız geldi ama vücudumda baş gösteren kadınsal faktörler doktorun dediklerini doğruladı. Seninle bara gittigimiz geceden sonra karnım yavaş yavaş büyümeye başladı ve mide bulantılarım arttı. Doktora gittim ve hamile olduğumu öğrendim.. üstünden neredeyse üç buçuk aya yakın zaman geçti.."
Elimin tersiyle dolan gözlerimi sildim ve zoraki bir tebessümle gözlerine baktım.
"-Hyunjin... Ben ne desem bilmiyorum.. böyle bir durumun olduğunu bana söylemeliydin. O çocuğun babası.. o çocuğun babası kim biliyor musun?"
Sorduğu soru karşısında duraksadim ve başımı iki yana salladım. Ona doğruyu söylersem ne olurdu bilmiyordum şuanlik bilmiyormuş gibi davranmak mantıklı geliyordu.
"-Bebeğin oluşum sürecinde birçok şeye dikkat etmem gerekti, bunun için vaktim olmadı.."
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed | Hyunho
FanfictionHyunjin sarhoşken arkadaşı Minho ile birlikte olur ve hiç bilmediği gerçekler ortaya çıkar.