*Hyunjin'nin ağzından* (Artık geri dönelim dimi yani Hyunjin'e.)
Gözlerimi aralayıp etrafıma bakındım, yavaşça doğrulup elimi saçlarıma götürdüm ve karıştırdım. Kasıklarıma giren ağrıyla boğuk bir acı inlemesi bıraktım.
"-ahh siktir ya.."
Örtüyü kaldırıp yataktan kalktım, ağrı ayaklarıma kadar vururken yavaşça banyoya adımladım. Elimi, yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime baktım, yanaklarım hala al al gözlerimse hala baygındı. Dünden kalma olduğum yüzümün her santiminden belli oluyordu, banyodan çıkıp alt kata yöneldim. Minik ve yavaş adımlarla mutfağa indim, ecza dolabından ağrı kesici ve dünden kalma hapı alıp bir bardaga su doldurdum.
İlaçları içip salona yöneldim, kendimi koltuklardan birine atıp telefonumu elime aldım. Minho'dan mesaj gelmediğini görünce suratım düşmüştü, iş için yurtdışına çıkıcaktı ve onu göremicektim en azından mesaj atabilirdi dicegim sırada çalan telefon irkilmeme neden oldu ve burnuma hızla çarpan telefonla büyük bir feryat kopardım.
"-BURNUM!!"
Elimi burnuma götürüp biraz ovdum ve aramaya cevap verdim. Ninni gibi gelen minho'nun sesiyle güne başlamak mı? Tanrım ne güzel bir duygu.
"-Hey Hyunjin günaydın, biliyorsun yurtdışına bir yolculuk yapıcam iş nedeniyle bu yüzden gidiyorum. Döndüğümde sana kocaman sarılıcağım ve bir sürü hediye getiricem, kendine dikkat et seni seviyorumm."
Minho herşeyi tek nefeste söylemiş ve telefonu kapatmıştı, gidiyordu.. İç çektim ve televizyon kumandasını alıp biraz kanallara bakındım. İlgi çekici bir filme denk geldiğimde durdum ve izlemeye başladım.
-
Zamanın nasıl geçtiğini farketmeden tam 2 saat geçirmiştim, film güzeldi ve sarmıştı. Kalkıp mutfağa yöneldim, birkaç birşey çıkarıp minik bir kahvaltı hazırladım ve karnımı güzelce doyurup mutfağı toparladım.
Odama geri çıkıp dağınık yatağa baktım, örtüyü kaldırıp kokladım. Şekerimsi kokusu midemi bulandırmıştı, nevresimleri kaldırıp başka bir takım çıkardım. Yatağın nevresimlerini değiştirdikten sonra etrafı toplardım, kendimi tekrar yatağa bıraktım ve örtünün altına girip gözlerimi kapattım.
*Rüya*
"- Minho gitme, bu çocuğa kendim bakamam..!"
Gözlerimden süzülen sayısız yaş, yanaklarımda kurumaya yüz tutmuştu. Nefesim daralmış, vücudumda hiç güç kalmamıştı. Yere oturup diz çöktüm ve ellerimi birleştirip kafamı kaldırdım.
"-Sana yalvarırım Minho, gitme bu bebek senin bebeğin tek başıma nasıl büyütürüm, baban yok nasıl derim.."
Karşımda öylece dikilen beden yanıma yaklaştı ve eğilip kemikli parmaklarını çeneme doladı, yüzümü kaldırıp gözlerimi gözlerine sabitledi.
"-Sen orospunun tekisin, o çocuk kimden bilmiyorum ama benden olamaz. Sen erkeksin nasıl hamile kalabilirsin? Başkasından peydaladığın çocuğu getirip önüme sunuyorsun. Tek istediğin şey param, şirkette işler yolun girmeden önce beni sadece arkadaşın olarak görüyordun, şimdi ne değişti? İşler yoluna girdi değil mi orospu hyunjin."
Boğazıma sanki bir yumru oturmuştu ve nefes almamı, konuşmamı engelliyordu. Minho.. çocuğumun babasıydı nasıl böyle konuşuyordu..?
Titreyen bacaklarıma aldırmadan ayağa kalktım, ne bacaklarımda ne kollarımda ne de vücudumda bir gram güç yoktu.
"Üreme hormonları, onlar benim hamile olmama sebep oluyor. Ve tek yattığım kişi senken nasıl bu çocuğu başkasından peydaladığımı düşünürsün?!"
Yüzümde hissettiğim ani elle kendimi yerde bulmuştu, Minho'ya dönüp baktığımda işaret parmağını bana uzatmış sallayarak konuşmaya hazırlanıyordu.
"-KES SESİNİ! O ÇOCUK BENDEN DEĞİL, SEN İĞRENÇ BİRİSİN HYUNJİN SENDEN NEFRET EDİYORUM."
Senden nefret ediyorum....
*Rüya sonu*
Ani bir şekilde yatakta doğruldum ve düzensiz nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalıştım. Az önce.. gördüklerim ve duyduklarım sadece bir rüya mıydı? Elimin tersiyle alnımı sildim ve başımı ellerimin arasına aldım.
Fazla gerçekçi bir rüyaydı.. ama Minho? O..o böyle biri değil, ne olursa olsun böyle biri olamaz..
Komidinin üstündeki sürahiden bardağa su doldurdum ve bardağı elime alıp hafif döndürdüm. İçinde dönen suyu izleyip iç çektim, bardaktaki suyu tek dikişte içip derin bir nefes aldım ve kendimi tekrar yatağa bıraktım. Minho'yu özlemiştim, hemde daha şimdiden.. Umarım çabuk döner..
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed | Hyunho
FanfictionHyunjin sarhoşken arkadaşı Minho ile birlikte olur ve hiç bilmediği gerçekler ortaya çıkar.