Okulda nobetciyken boş boş durmayayım bölüm yazayım dedim nasılım
"-Anladım, yani çocuğun babası kim bilmiyorsun?"
Başımı hafif sallayıp onayladım ve dudak büzdüm. Minho'ya sormayı düşünüyordum, eğer babası olduğunu söylerse bu bebeği hür iradesiyle kabul ettiği anlamına gelmez miydi?
"-Aslinda seninle bu konu hakkında konuşmak istiyordum. O geceden sonra sabah uyandığımda evimdeydim, bu yüzden o kişi her kimse evimdeyken olmuş olanlar. Çarşaftaki şekerimsi kokudan şüphelenmiştim ama hamile olabileceğim hiç aklımın ucundan bile geçmemişti. O gece yanımda sen vardın bu yüzden sana sormayı düşünmüştüm, o kişi her kimse eminim görmüşsündür."
*Minho'nun ağzından*
Hyunjin'nin dediklerini harfi harfine dikkatlice dinledim, haklıydı o gün yanında sadece ben vardım ama o benden şüphelenmemişti. Bana karşı hisleri hala aynı mıydı? Eğer öyleyse bebeğin babasının ben olduğumu öğrenmesi çokta büyük bir sorun yaşatmazdı.
Ellerini avuçlarım içine aldım ve en samimi gülümsememi takındım. Gözlerimi yüzüne çıkarmış, cevap vermem için yalvaran gözlerle bakıyordum.
"-Beni seviyor musun? Arkadaş olarak değil yani bana karşı arkadaşlıktan öte duygular besliyor musun?"
Sorumu beklemediğinden afallamış görünüyordu. Yutunurken hareket eden adem elmasina baktım, vereceği cevaptan hem korkuyor hemde sabırsızlıkla bekliyordum.
"-Minho durup dururken neden şimdi bu soruyu soruyorsun?"
Tebessümüm yavaş yavaş solarken derin bir nefes aldım ve Hyunjin'nin yüzüne yaklaştım. Sorgulamadan cevap vermesi garip olurdu zaten, bu yüzden kendi cevabımı kendim alsam daha hoş olur.
İleri atılıp ellerimi Hyunjin'nin yanaklarına yerleştirdim ve kendime çekip dudaklarımızı birleştirdim. Birkaç saniye hareketsiz kalması beni endişelendirsede memnun bir mırıltı çıkarıp dudaklarını hareket ettirmeye başladığında kalbimin ısındığını hissettim. Ne kadar süre dudaklarımızın kenetli kaldığı bilmiyorum ama benim için o sürenin dünyanın en güzel saniyeleri hatta dakikaları olduğunu söyleyebilirdim.
Nefessiz kaldığını anladığımdan yavaşça geri çekildim ve dudaklarımdaki aptal aşık sırıtışını gizlemek amaçlı alt dudağımı dişledim.
"-Seviyorsun, hala o geceki gibi bana karşı arkadaşlıktan öte duygular besliyorsun!"
Başını belli belirsiz sallayıp eğdiğinde elimi çenesine yerleştirdim ve yüzüme bakmasını sağladım.
"-Bebeğin babası.. benim. O gece seni eve bırakmak istedim fazla sarhoştun. Arabada sızıp kalmıştın eve kadar çıkardım, gitmemem için ısrar ettin. Sonra bana karşı duyguların olduğunu söyledin ve yatmak istedin, sen o haldeyken sana dokunmak istemedim çünkü doğru değildi. Defalarca reddettim ama sen o kadar fazla ısrar ettin ve beni zorladın ki direnemedim, sonrasını anlatmasam daha iyi."
Tek solukta herşeyi anlatıp derin bir nefes aldım, bunları anlatmak beni biraz huzursuz etsede daha iyi hissediyordum.
*Hyunjin'nin ağzından*
Memnun olduğumu belli etmek amaçlı mırıldandım. Dürüstçe doğruyu söylemesi beni mutlu etmişti.
"-Bebeğin babasının sen olduğunu biliyordum, sadece kendin itiraf et istedim. Eğer kendin itiraf edersen bebeği kabullendigini düşünecektim."
"-Yani bana kızgın değilsin, beni seviyorsun ve bebeğinin babası olmama izin vericeksin doğru muyum."
Dediklerini başımla onaylayıp gülümsedim, ellerimi saran ellerini kaldırıp öpücük bıraktım ve gözlerinin içine baktım.
"-Evet seni seviyorum, bebeğimin babası ol istiyorum ve sana kızgın değilim."
Devam edecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed | Hyunho
FanfictionHyunjin sarhoşken arkadaşı Minho ile birlikte olur ve hiç bilmediği gerçekler ortaya çıkar.