Blessed | Hyunho

5

Güzel bir motivasyon aldığımıza göre yeni bölüme başlayalım dimi yani.

*Minho'nun ağzından*

Elimin üstüne hissettiğim elle dönüp Hyunjin'e baktım, yüzü kızarmış çok şirin gözüküyordu. Onun bu görüntüsüne tebessüm edip yaslandığım yerden doğruldum ve önüne eğildim.

"-Hyunjin fazla sarhoşsun hadi gel seni eve bırakayım, hm?"

Bir süre bekledim ama Hyunjin cevap vermedi, sızdığını anlamak zor değildi. Ayağa kalktım ve onu kucağıma aldım, kucağımdaki beden kollarını boynuma, bacaklarını da belime doladığından barmenin yanına adımladım. Ücreti ödeyip dışarı çıktım ve Hyunjin'in boynumda hissettiğim sıcak nefesiyle eş zamanlı tenime çarpan soğuk vücudumda hafif bir titremeye sebep olurken arabama ilerledim.

Önce kucağımdaki minik bedeni koltuğa oturtup kemerini taktım ve kendimde arabaya bindim. Elimi alnına götürüp, tersiyle ateşini kontrol ettim. Vücudu resmen nöbet geçiren biri gibi sımsıcaktı, bu durum biraz endişelenmeme neden olurken içtiği içecek yüzünden direyek kendimi avuttum. Hyunjin'in ezbere bildiğim adresine gelince arabayı parkettim ve inip onun olduğu tarafa ilerledim. Kapıyı açıp minik bedenine baktım hafif sarsıp seslendim.

"-Hyunjin hadi uyan, hm?"

Gözleri yavaşça aralanırken baygın bir şekilde bana bakmıştı, şuanki görüntüsü boğazımın düğümlenmesine neden oluyordu. Şişmiş dudaklarına kayan gözlerimle yutkundum ve yarı baygın haldeki Hyunjin'i arabadan indirip arabayı kilitledim. Yürümesi için destek verirken eve doğru yöneldik, cebindeki anahtarını çıkarıp kapıyı açtım ve içeri geçmesini sağlayıp peşinden geldim. Durup bana dönen bedeniyle tek kaşım havalanmış gözlerine baktım.

"-Minho Hyung benimle yatar mısın..?"

Ne? Hyunjin'in dediği şey, şaka yapıyor olmalı..

"-Hyunjin birlikte uyumak mı istiyorsun?"

Başını hayır anlamında salladığında gözlerim kocaman açılmıştı. Sevişmek mi istiyordu, hemde benimle? Arkadaşıyla? Kafayı yemiş olmalısın Hwang Hyunjin.

Önümde duran çelimsiz bedene baktım, yüzü kıpkırmızıydı ve baygın gözleri vardı.. Bunlar benim tahrik olmam için yeterliydi ama ona bunu yapamazdım. Özellikle'de sarhoşken.

Üstüme doğru gelmeye başladığında geri adımladım, ama bunu umursamayıp yürümeye devam etmişti. Önüme geldiğinde kollarını boynuma doladı ve başını da kollarıyla eş zamanlı boynuma soktu. Sıcak nefesi alt tarafımın kabarmasına neden olurken derin nefesler aldım.

"-Son gecemiz ve ben benimle yatmanı istiyorum Minho Hyung, aşık olduğum kişinin benim ilkim olmasını istiyorum..."

Duyduklarım.. Hyunjin ciddi miydi yoksa sadece sarhoş olduğu için mi böyle konuşuyordu..

"-Hyunjin sarhoşsun.. Aklın yerinde değil, düzgün düşünemiyorsun bile lütfen akıllıca davran."

Başını hayır anlamında sallamış ve boynumdaki kollarını daha sıkı sarmıştı.

"-Hayır Hyung kafam yerinde, lütfen lütfen sevdiğim kişiyle en azından bir kere birlikte olmama izin ver.."

Çaresiz ses tonu canımı yakmıştı, cidden beni seviyordu yani..?

Kollarımı beline doladım ve ellerimi tişörtünün içine soktum, yavaşça belini okşarken boynumdaki kafasını kaldırması için kıpırdandım. Anlamış olacak ki yavaşça kaldırdı. Yüzlerimiz arasındaki yok denecek kadar az olan mesafeyi kapatıp dudaklarımızı birleştirdim.

Kısa süre içinde karşılık vermeye başladığında tebessüm edip alt dudağını çekiştirmeye başladım. Nefessiz kalmaya başladığını anladığında dudaklarımızı ayırdım ve alnımı alnına dayayıp yüzüne baktım. Mükemmel bir yüzü vardı, özellikle sarhoşken kızarmış yanakları o kadar güzel ve tarif edilemezlerdi ki.

Belindeki ellerimden yardım alarak minik bedenini kucağıma aldım ve anında belime dolanan bacaklarıyla yatak odasına yöneldim. İçeri girip kapıyı kapattım ve kilitledim, bedenini yavaş ve nazikçe yatağa bıraktım.

Üstüne çıkıp boynuna gömüldüm. Önce ısırıyor sonraysa dilimle ısırdığım yere yumuşatıyordum. Boğuk ve kesik çıkan iniltileri tahrik olmama neden olurken üstündeki tişörtü eteklerinden tutup yavaşça çıkarttım ve yerle buluşmasını sağladım. Dilim ve dudaklarım üst bedeninde hakimiyet kurarken ellerini başının üstünde birleştirip bir elimle tuttum.

Devam edecek.