Blessed | Hyunho

15

"-Aile doktorumuz çok şirin biri!"

Minho yoldan gözünü ayırmadan elini saçlarıma götürüp karıştırdığında gülümsedim ve ona baktım.

"-Sevmene sevindim, o zaman bundan sonra ona gideceksin?"

Sorusunu başımı sallayarak onayladım ve çalan şarkının sesini yükseltip eşlik etmeye başladım.

...
(Şarkı medya bölümünde.)

Never had much faith in love or miracles
– Hiçbir zaman aşka veya mucizelere bu kadar çok inanmamıştım

Never wanna put my heart on deny
– Asla kalbimi inkarda bırakmak istemem

But swimming in your world is something spiritual
– Ama senin dünyanda yüzmek ruhani birşey

I’m gonna get every time you spank the night
– Her seferinde seni elde ettiğimde geceye şaplak atacağım

Cause your sex takes me to paradise
– Çünkü senin seksin beni cennete götürüyor

Yeah your sex takes me to paradise
– Evet seksin beni cennete götürüyor

And it shows, yeah, yeah, yeah
– Ve belli oluyor, evet, evet, evet

Cause you make feel like, I’ve been locked out of heaven
– Çünkü sen bana, cennettin kapısında bırakılmışım gibi hissettiriyorsun

For too long, for too long
– Çok uzun bir süredir ,çok uzun bir süredir

Yeah you make feel like, I’ve been locked out of heaven
– Evet sen bana, cennettin kapısında bırakılmışım gibi hissettiriyorsun

For too long, for too long
– Çok uzun bir süredir ,çok uzun bir süredir

Oh yeah yeah yeah
– Oh evet, evet, evet

...

"-Edepsiz şey seni"

Burnuma sıkan Minho'ya dönüp dil çıkardım.

"-Sus ya ben mi edepsizim? Şimdi sevişirken bana söylediğin herşeyi döktürme bana uyuz şey."

Dudak büzüp göz devirdim ve arkama yaslandım.

"-Ohooo onlarda bahsedeceksek benim senin adına söyleyecek pek birşeyim yok, çığlık atıp inlemek ve lütfen devam et demek dışında."

Yüzündeki alaycı sırıtışla irislerini bana dikmiş Minho'ya baktım, bir insan her zaman bu kadar sexy ve mükemmel görünemezdi.

"-Herneyse konuşmayalım, yola bak yoksa hepimizi öldüreceksin daha 5. aydan"

Sinirli tavrıma karşılık gülen tatlı sevgilime eve gidince edicegim eziyetlerin planını yapıyordum.

"-Hyunjin doktorun dediğine göre gebelikte son 5 haftaya kadar ilişkiye girebilirmişiz, korktuğum için sana dokunmadım bile. Eve gidince yapmak ister misin, korkma nazik olacağım bebeğimize birşey olsun istemem."

(Yazar notu: madem olay yok bari sevişsinler dedim, mantık şu; savaşmayın sevişin. OWBXJWNZ)

Başımı hafif sallayarak onayladım ve dudağımı dişledim.

"-Hamilelikte bu kadar zorda kalacağımı bilmiyordum, kendimi çekmekten yorulmuştum iyi olur"

Dediğim şeyle eş zamanlı kızaran yanaklarımı gizlemek için başımı cama çevirdim ve dışarıyı izlemeye başladım.

...

Minho'nun kapıyı açmasıyla içeri fırlayıp odama çıkmak için merdivenlere yöneldim, belime dolanan kollar yüzünden hareket edemeyince yutkunup gözlerimi kapattım.

"-Hey hey hey arabadayken kabul etmiştin, nereye kaçıyorsun bebeim?"

Ah salak kafam ne diye öyle dedim bilmiyorum ama şuanda onu fazlasıyla arzuluyordum, okuduğum bazı makalelere göre gebelik sırasında özellikle 4. ve 6. Aylarda libido fazlasıyla yükselirmiş. Şuanda sadece bana sarılması bile yetiyordu sanırım..

"-yapalım.. temizliğimi halledip geliyorum odanda bekle beni lütfen.."

Minho'nun kolları arasından yavaşça kurtulup basamakları çıkmaya başladım, koridorun biraz ilerisinde bulunan banyoya doğru ilerledim.  Adımlarım yavaş aynı zamanda hızlıydı, kapıya ulaşınca vakit kaybetmeden içeri girdim ve üstündekilerden kurtulup ayarladığım ılık suyun altına girdim. Elim şiş karnımda gezerken yüzümdeki tebessüm eksik olmamıştı, ama aynı zamanda içimi kaplayan bir endişe vardı. Herşey fazlasıyla yolunda idi. Bu normal miydi? Belki de fazla endişe duyuyorumdur, biraz yaşamaya bakalım. Başka ne zaman böyle olucağız değil mi?

Duşumu aldıktan sonra yavaş ve dikkatli bir şekilde duşakabinden çıkıp bornozumu aldım ve üstüme geçirip uçkurunu çok sıkı olmayacak bir şekilde bağladım. Kurutma makinesini alıp banyodan çıktım ve yatağıma yöneldim, aklıma gelen şey ile yönümü kapıya çevirdim ve kapıyı aralayıp sesimi Minho'nun duyabileceği bir ton da bağırdım.

"-Bebeğim saçlarımı kurutmak ister misin??"

Birkaç saniye yüzümdeki tebessüm ile bekledim lakin hiçbir cevap gelmemişti.. Odadan ayrılıp etrafı yavaş yavaş gözetleyerek ilerlemeye başlamıştım, Minho'nun her an çıkıp beni korkutması en son istediğim şeydi çünkü ani şeyler yüreğimi ağzıma getirirdi.

Koridorun biraz gerisinden gelen parke gıcırtısı ile yutkunmuş ardından arkamı dönmüştüm.

"Hassiktir."

Devam edecek.