//15. Bölüm //

240 17 167
                                    


Defne'nin Anlatımıyla

Ofiste bütün işlerimi hallettikten sonra çantamı alıp ofisten çıktım bugün hastaneye gideceğim için işlerimi hızla halletmeye çalışmıştım bütün gün kafamı dağıtmaya çalışsam bile öyle olmamıştı.

Aklımda hep Ömer vardı kısa bir anlığına bile olsa sesini duyabilme isteği beynimin içini yiyip bitiyordu. Buna bir türlü cesaret dememiştim sadece istemekle kalmıştım yine.

Hangi yüzle arayacaksın acaba adamı, ne diyeceksin ona hayatını mahvettim beni affet mi diyeceksin?

İç sesime hak verdim dolu gözlerimi sildim. İçimdeki pişmanlık, acı, özlem her saniye artıyordu. Bir yandan 'keşke hiç gitmeseydim onun yanında olabilseydim hiç ayrılmasaydım yanından' diyorum ama bir yandan ise 'adamın hayatını yeterince mahvettin ona zarar verdin sen mutlu olamadın ileride o mutlu olsun bari' diyordu.

Ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilmiyorum, yapabildiğim tek şey acı çekmek oluyordu.

Dolu gözlerimden akan yaşı sildim toparlamak adına gözlerimi kapattım yüzü geldi gözlerimin önüne. Aşık olduğum çarpık gülüşü, dokunmaya doyamadığım esmer teni, sevmeye doyamadığım sakalları, kendimi kaybettiğim koyu kahve gözleri, yumuşacık siyah saçları, öptükçe sarhoş olduğum dudakları...

Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu gözümden akan yaşları sildim.

Keşke her şey farklı olsaydı...

O his bir kez daha bedenimi ele geçirmişti, son birkaç ayda olduğu gibi yine bir kez daha o pişmanlık kalbimi ve bedenimi yakıp kavurmuştu.

Sevgili Ömer sana iyi gelememek beni cayır cayır yakıyor...

Bütün bu düşüncelerden sıyrılmama sebep olan şey telefonum çalmasıydı, Eren'in aradığını görünce telefonu açtım.

"Efendim Eren ?"

"Nerede kaldın Defne, randevu saatin geçti yine."

"Yoldayım işlerim uzadı yetişemedim, geliyorum şimdi çok hastan var mı?"

"Boşver şimdi beni çabuk ol."

"Tamam görüşürüz."

Telefonu kapattım hızlıca yürümeye devam ettim. Eren hem doktorumdu hemde arkadaşımdı iyi anlaşıyorduk bu süreç içinde o vardı yanımda hep. Onunla tanışmam tamamen tesadüfen olmuştu.

Flashback

Son içtiğim içki ile hesabı ödeyip çantamı alıp bardan çıktım, iki aydır buradayım ama ne kalacak yerim vardı ne de tedavi olacak bir hastane bulabilmiştim elimde sadece işim ve uzun süre ödeyeceğim kredi vardı. Tedavi olabilmek bankadan yüklü miktarda kredi çekmiştim kitapçıdan aldığım ilk maaşımının çoğunu oraya ödemiştim.

Kısacası her şey bok yolunda ilerliyordu.

Gerçek anlamda hayatım yoktı artık.

Sokakta pansiyona gitmek için ilerlerken duyduğum sesler ile durdum. Yoluma devam edecekken merakıma yenik düşüp sesin geldiği tarafa ilerledim. İki üç adam kavga ediyordu daha doğrusu bir kişi üç kişi ile dövüşmeye çalışıyordu. İlk başta karışmadan sessizce olanları izledim, karışmamak için çok dirensemde dayanamayıp oraya gittim.

"Ne oluyor orada?!"

Bakışlar bana kaydığında dövmeye çalışan kişi bana şaşkınla baktı.

"Hayırdır güzellik sen niye buradasın?"

"Soruma cevap alamadım ne oluyor burada, adamı mı döveceksiniz?"

Kış Güneşi -2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin