//17. Bölüm///

323 18 178
                                    

Defne'nin Anlatımıyla

"Bana neden söylemedin en başından beri?"

Ömer'in sesiyle bakışlarımı ona çevirdim benim dediğim şeyden ikimizde konuşmamış koltuğun bir başında ben bir başında ise Ömer oturmuş büyük bir sessizliğe gömülmüştük.

Onun bu konuşması ile birlikte odadaki bu ölüm sessizliği sonunda son bulmuştu.

"Öğrendikten sonra ne yapacağımı çok düşündüm içim içimi yedi çok kararsız kaldım, çok ağladım eğer sana söyleseydim evet yine tedavi olacaktım ama sen üzülecektin çünkü biliyorum biz sürekli çocuk yapmaya çalışacaktık olmadıkça daha da çok üzülecektin daha da fazla yıpranacaktın bunu sana yapmak istemedim. O an belki en mantıksız şeyi yaptım gittim, belki bunu korkaklık ya da acizlik olarak algılayacaksın ama elimden başka bir şey gelmedi Ömer gerçekten elimden bir şey gelmedi."

"Bunlar sadece bahane, eğer sen benden kaçıp beni terk etmeseydin şu an her şey bambaşka olurdu. Ben senin yanında olur elini tutardım sıkıca destek olurdum sana. Ha ayrıca ben seninle çocuk yapmak için evlenmedim evet benim bir hayalim vardı ama sen o hayalden daha önemliydin Defne çocuğumuz olmasa bile seni severdim ben yanından bir saniye olsun ayrılmazdım. Ama sen bunların hepsini bir kalemle silip attın benden kaçtın her şey berbat hale geldi. Beni bu kadar tanıyamamış olman kalbimi çok kırdı Defne. "

Sustum haksız olduğumu bildiğim için susmakla yetindim sadece. Bu suskunluğumun içinde bir sürü duygu vardı bu duygu Ömer'in de anladığını bana olan bakışlarından anladım.

Bazen bir sessizlik bile anlaşmaya yeter...

Uzun sürmeyen sessizliğin ardından Ömer'in konuşmasıyla onu dinledim.

"Benden sakladığın bir şey var mı?"

Kırgınlık dolu ses tonu canımı daha da fazla yakıyordu diyecek bir şey bulamıyordum sanki ne desem onun canını daha da fazla yakıcakmış gibi hissediyor bunun içinde susarak ondan kaçıyorum.

"Hayır yok, biliyorum bana çok kızgınsın kırgınsın seni anlıyorum ama ben buyum, ben bu zamana kadar bir şey olduğunda çözümü kaçıp saklanmakta buldum, benim hiçbir zaman savaşmaya gücüm olmadı şimdi olduğu gibi. Senin savaşmaya gücün var ama benim yok ben korkağın tekiyim olacak en ufak olumsuz bir şeyde yine kaçacaktım biliyorum bunu. Evet gitmek büyük bir hataydı kabul ediyorum ama kalsam her şey daha karmaşık bir hale girecekti bende mecburen gittim."

"Sen eğer gitmeseydin ben ikimizin yerine savaşırdım, herkesi yine karşıma alırdım ama sana bu çok zor geldi Defne, bizi bir hiç için harcadın."

"Sende pes edecektin bir gün sıkılacaktın bu durumdan o zaman daha da yıpranacaktık daha da üzülecektik. O zaman her şey daha kötü olacaktı."

"Çok yanlış düşünüyorsun, böyle bir şey olmazdı. Zamanla her şey hayallermizdeki gibi olacaktı ama şimdi eskisinden daha da berbat bir durumdayız. Ben her şeyimizi paylaşacağımızı düşünürken acılarımızı seviniçlerimizi birlikte yaşayacağımızı düşünürken bir sürü sır girdi aramıza o sırlar bizi birbimizden uzaklaştırdı. Baksana iki yabancı gibiyiz Defne."

Haklıydı iki yabancı gibiydik ne ben ona bir adım atabiliyorum ne de o bana bir adım atıyor ama ne de birbimizden uzak durabiliyorduk. Kendi korkularım yüzünden ikimizi harcamışım korkularımı Ömer'le paylaşmak yerine ondan kaçmıştım, onsuz kalmaktan beni bırakmasından onun bir gün sevgisinin biteceğinden yine yalnız ve sevgisiz olmaktan korkarken bunu kendim yapmıştım  hemde Ömer'i yaralayarak.

O benim korkularımın kurbanı olmuştu resmen. Ne konuşacağım onunla bilmiyorum. En çokta bunun için susup ondan kaçıyorum yine.

"Keşke benim gibi bir korkağı sevmeseydin her şey daha kolay olurdu."

Kış Güneşi -2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin